BERÇEM CÛDÎ

Kobanê - Türk devleti ve çeteleri, 9 Ekim 2019'da Fırat Bölgesi’ndeki Girê Spî ile Cizîr Bölgesi’ndeki Serêkanîyê kentini işgal saldırıları başlattı. Bu saldırılarda, kimyasal silah, savaş uçakları ve İnsansız Hava Araçları (İHA) kullanıldı. İnsanlık suçlarının işlendiği saldırılarda halk yerinden edildi.

Kürt, Arap, Türkmen ve Ermeni halklarının yaşadığı Girê Spî’den yüzlerce kişi işgal ve saldırılar nedeniyle göç etmek zorunda kaldı. Göç etmek zorunda kalan insanlar Til Semin ve Eyn Îsa kamplarına gitmek zorunda kaldı. İşgal ve saldırılar bölgedeki okulları da vurdu. Saldırılar nedeniyle işgal edilen bölgelere yakın olan 20 okul kapatılırken, 25 okul da bombardımanlar nedeniyle her zaman açık değil. Eyn Îsa ve köylerinde ise sadece 97 okul açık. Türk devleti ve ona bağlı çetelerin saldırıları nedeniyle 2 bin çocuk okula gidemiyor. Eyn Îsa’da görev yapan eğitim emekçileri ve öğretmenler, okul çağındaki çocukların durumuna dikkat çekti.

‘2 bin öğrencimiz eğitim hakkından mahrum kaldı’

Girê Spî Kantonu Okul İdareleri Kadın Bürosu yönetimi Mizgîn Ehmed, "2023-2024 eğitim öğretim yılı başladı. Bundan önce okullarımızın ve öğrencilerimizin durumunu takip ettik, gerekli tedbirleri aldık ve belgeledik. 2 bin öğrencimiz eğitim hakkından mahrum kalmıştır. Bu konu bizim için üzüntü verici” dedi.

‘Eğitim gören öğrencilerin sayısı 19 binden 8 bine düştü’

Türk devletinin bombalamaları ve işgali nedeniyle çocukların ders çalışamadığını vurgulayan Mizgîn Ehmed, “2019 yılında Türk devleti şehirleri işgal etti. Serêkanîyê ve Girê Spî'ye yapılan ağır saldırılar, eğitim ve öğrenim dahil olmak üzere hayatın her alanını büyük ölçüde etkiledi. Girê Spî ve Silûk’te 200’den fazla okul, kırsal kesimlerinde ise 100'e yakın okul Türk devletinin işgal saldırıları sonucu eğitim veremez duruma geldi. Saldılar nedeniyle eğitim gören öğrenci sayısı 19 binden 8 bine düştü” diye konuştu.

’20 okul kapatıldı’

Eğitim Öğretim Kurumu’nun çocukların ve öğretmenlerin güvenliği için birçok okulu kapattığını bazı okulları da kısmen açmak zorunda kaldığını aktaran Mizgîn Ehmed, şunları vurguladı:

"Dikkat ettiğimiz bu noktalar işgal sürecindeydi. Tabii başka sorunlar da yaşadık, bugün 20 okul savaşın ön cephelerinde olduğu için tamamen kapatıldı. Türk devleti tarafından sürekli bombalanan bunun içinde sürekli açılan ve kapatılan 25 okulumuz daha var. Çocuklar ve aileler tehlike altında yaşıyorlar. Çocukların güvenliğini korumak da bizim görevimiz. Bu okullarda istikrarsızlık var diyebiliriz. Eğitim materyallerinin temin edilmesinde de sorunlar devam ediyor. Bu durum okul sisteminin sağlıksız yürümesine neden oluyor.”

‘Öğrencilerimiz tehlike altında’

Asıl çözümün Girê Spî’nin işgalden kurtarılması olduğunu kaydeden Mizgîn Ehmed, “Bölgelerimizin özgürleştirilmesi için bu alanda büyük çabalar var. Tüm çocuklara ve öğretmenlere ulaşmak ve eğitim sistemimizi yeniden inşa etmek istiyoruz. Eğitim şu anda ne düzeyde bilmiyoruz, o çocukların elinde ne tür materyaller var bilmiyoruz. 2 bin öğrencimiz tehlike altında ve bu konuya acilen çözüm bulunmalı” diye konuştu.

‘Çocuklarımıza güvenli yaşam hakkı verilmiyor’

İlkokul öğretmeni Xaliya Ebûd, Girê Spî Kantonu’nda insanların 4 yıl önce göç etmek zorunda bırakıldıklarını belirterek, büyük bir kısmının kamplarda yaşadığını aktardı. Çok sayıda çocuğun da mülteci hayatı yaşadığına dikkat çeken Xaliya Ebûd, şunları dile getirdi:

“Çocukların psikolojik olarak da büyük tehlike altında olduğunun bilincindeyiz. Saldırılardan öğrencilerin çok etkilendiği açık. Saldırılar, çocukların kişiliklerinin oluşmasında sorunlar yaratıyor. Biz bu saldırıları savaş suçu olarak değerlendiriyoruz. Uluslararası yasalar çiğneniyor. Başta çocuklar olmak üzere her insanın güvenli bir yaşam sürme hakkı vardır. Ne yazık ki Türk devletinin suçları, eylemleri ve saldırıları nedeniyle çocuklarımız güvenli bir yaşam hakkını elde edemiyor.”