EŞİK: Savaşsız, şiddetsiz hayat hakkımızdan vazgeçmiyoruz!

EŞİK, son bir haftada Gazze'de, Rojava’da, sivil yerleşimler, hastaneler, yaşam alanlarının bombalandığına dikkat çekerek, “Sivillere, kadınlara ve çocuklara karşı şiddetin mazereti yoktur, asla kabul edilemez!” dedi.

Haber Merkezi- Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), “Savaşsız, Şiddetsiz Hayat Hakkımızdan Vazgeçmiyoruz!” başlığıyla dijital medya hesabından açıklama yaptı. Kadınlar olarak savaşı iyi bildiklerinin belirtildiği açıklamada, “Tepemize atılan bombalardan, başımıza yıkılan evlerimizden, ölümlerden, yoksulluktan, göçlerden, yok edilen doğadan… En çok da savaş silahı olarak kullanılan, tacize, tecavüze uğrayan bedenlerimizden biliriz. Uzak ve yakın coğrafyalardaki tüm savaşlardan, yaşananlardan biliriz” denildi.

‘Bu savaşlara alışmak, bu dehşetle yaşamak istemiyoruz’

Bugün Ortadoğu’daki savaşların ve çatışmaların yeniden alevlendiğini, alevlendirildiğini, dehşet içinde izlediklerinin belirtildiği açıklamada, şöyle denildi: “Bu savaşlara alışmak, bu dehşetle yaşamak istemiyoruz. Yıllardır Irak'ta, Yemen'de, Suriye’de süre gelen savaş ve silahlı çatışmaların ardından, sadece şu son bir hafta içinde bile Gazze'de, Rojava’da, sivil yerleşimler, hastaneler, yaşam alanları bombalanıyor. İnsanlar ve doğa ölüyor. Gıdaya erişim engelleniyor. Kadınlar ve çocuklar şiddete uğruyor, zorunlu göç koşullarına mecbur bırakılıyor.

Savaşların silah sanayicileri ve destekleyicilerinden oluşan bir avuç kazananı olduğunu ama kaybedenlerin yoksullar, kadınlar ve çocuklar olduğunu hatırlatıyoruz. Savaşlar sırasında doruğa ulaşan erkek egemen şiddetin, ‘erkini’ ve ‘hiddetini’ kadın ve çocuklara artırarak yönelttiğini biliyoruz.”

‘Kadın bedenini ganimet gören her türlü siyasal fikre karşı çıkılmalı’

Kadın bedenini ve emeğini ganimet olarak gören ve gösteren her türlü kültürel ve siyasal fikre karşı çıkılmasının istendiği açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:

“Sivillere, kadınlara ve çocuklara karşı şiddetin mazereti yoktur, asla kabul edilemez! Soyut barış temennileri hatta sadece savaşa karşı olmak yeterli değil. En başta milliyetçilik, ırkçılık, cinsiyetçilik, türcülük olmak üzere toplumu militaristleştiren her türlü politikaya, işgallere, dayatılan tezkerelere ortak ve güçlü bir sesle ‘Hayır’ denmeli; barış isteği ve ihtiyacı daha fazla göz ardı edilmemelidir.

Güvenli yaşam ve herkes için özgürlüğü önceleyen, kalıcı barışın inşası süreçleri de dahil hayatın her alanında kadınların etkin ve eşit katılımını garanti altına alan feminist dış politika istiyoruz. Savaşa ve Şiddete Hayır, Barış Hemen Şimdi!”