Cumartesi Anneleri Galatasaray Meydanı’nda

Cumartesi Anneleri, 5 buçuk yıldır kendilerine yasaklanan Galatasaray Meydanı’ndaydı. 28 yıl önce kaybedilen Abdülkerim Yurtseven, Mikdat Özeken ve Münür Sarıtaş'ın akıbeti sorulurken kayıp yakınları meydana karanfiller bıraktı.

İstanbul- Gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini soran ve faillerin yargılanmasını isteyen Cumartesi Anneleri uzun zamandır kendilerine yasaklı olan Galatasaray Meydanı’nda açıklama yaptı.

Galatasaray Anneleri’ne eylemlerinin 972'nci haftasında insan hakları savunucuları, Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık ve HEDEP Merkezi Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Musa Piroğlu ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Eren Keskin de destek verdi.

Israrlı mücadelelerinin sonucunda kendileri ile özdeşleşen meydana yeniden kavuştuklarını dile getiren Cumartesi Anneleri adına bu hafta açıklamayı kayıp yakını İkbal Eren yaptı. İkbal Eren, 5 buçuk yılın ardından ilk kez meydana çıktıklarını hatırlatarak, bu süreçte yanlarında olan tüm herkese teşekkürlerini sundu. Cumartesi Anneleri olarak bugüne kadar ki en uzun adalet mücadelesini yürüttüklerini belirten İkbal Eren, bu haftaki eylemlerini de 28 yıl önce kaybedilen Abdülkerim Yurtseven, Mikdat Özeken ve Münür Sarıtaş’ın akıbetini öğrenmek ve faillerin yargılanmasını talep etmek için yaptıklarını söyledi. 

 Gözaltı işlemi kabul edilmedi

İkbal Eren, Abdülkerim Yurtseven, Mikdat Özeken ve Münür Sarıtaş’ın 27 Ekim 1995 yılında Yüksekova’ya bağlı Ağaçlı Köyü'ne gelen askerlerin köydeki yurttaşları işkence ile köy meydanına toplamasının ardından rastgele seçilerek gözaltına alındığını anlattı. İkbal Eren,  “73 yaşındaki yürüme zorluğu çeken Abdülkerim Yurtseven, 18 yaşındaki Mikdat Özeken ve 13 yaşındaki Münür Sarıtaş gözaltına alınarak askeri araçla Yüksekova İlçe Jandarma Tabur’una götürdü. Onları sormak için tabura giden ailelere. Binbaşı Yurdakul, ‘24 saat gözaltında tutulacaklar’ dedi. Aileler tekrar tabura gittiğinde ise ‘kimseyi gözaltına almadık, bir daha buraya gelmeyin’ dedi. Ailelerin yaptığı başvurular sonuçsuz kaldı, üç köylüden bir daha haber alınamadı” şeklinde konuştu. İkbal Eren, yaşanan durumun Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi kayıtlarına, şu şekilde geçtiğini aktardı:  “Sanık Yurdakul’un komutasındaki birlik, Ağaçlı köyünden Şemsettin Yurtseven, Mikdat Özeken ve Münür Sarıtaş adlı köylüleri dövmüş, yaşlı olan Yurtseven yediği tekmeler sonucu ölmüştür. Bunu gören Yurdakul, diğer iki köylünün tanıklık edeceğini düşünerek öldürülmesi kararı vermiştir. İki köylü daha sonra tabura ait eğitim sahasında bir çukur içinde tarandıktan sonra benzin dökülerek yakılmıştır.”

‘Kayıpların failleri yargılansın’

Tanık beyanları ve suça iştirak edenlerin itiraflarına rağmen açılan davanın kesin beraat hükmü ile sonuçlandığını belirten İkbal Eren, “İç hukuktan sonuç alamayan aileler, AİHM’e başvurdu. AKP Hükümeti AİHM’e yaptığı savunmada suçu kabul ederek, üç kişinin kaybolması nedeniyle üzgün olduğunu belirtti ve kayıplarla ilgili etkin soruşturma yürütmeyi taahhüt etti. İhlali kabul ederek tazminat ödeme yoluna gitti” diye konuştu. İkbal Eren, Cumartesi Anneleri/İnsanları olarak eylemlerinin 972’nci haftasında, Yurtseven, Özeken ve Sarıtaş’ın yanı sıra tüm kayıplarının faillerinin yargılanmasını talep ettiklerini ifade etti.

Açıklamanın ardından Cumartesi Anneleri/İnsanları Galatasaray Meydanı’nı karanfiller bırakarak eylemlerini sonlandırdı.