SORGUL ŞÊXO

Zirgan- Kuzey ve Doğu Suriye’nin Cizre Kantonu'nun en küçük şehirlerinden biri olan Zirgan'da, kadınlar savaşın yıkıntıları arasında her türlü zorluğa karşın dayanışma için de bir hayatı inşa ediyor. Kadınlar şehrin kalbini canlandırırken mahalle ve sokaklarına hayat veriyor.

Zirgan sokaklarında her kadın toplumunda bir büyüğün olması dikkatimizi çekiyor. Yaş almış kadınlar toplantılara öncülük ederken, ataerkil toplumdan ekonomik hayata, her başlıkta yaşamın zorlukları ve deneyimler konuşuluyor. Yıllarca süren saldırılara, top seslerine ve savaş uçaklarının uçuşlarına rağmen kadınların direnci ve kahkahaları azalmıyor. Kadınlar birbirlerini kucaklıyor ve güçlendiriyor. Kadınlar kameralarımızdan çekinirken hala kendilerini saklıyor kimileri ise duruşları ile meydan okuyor.

Şehirlerinde topluluk kültürünü oluşturan kadınlar, bu sayede dayanışma ruhunu geliştirip birçok soruna da çözüm buluyor.

‘Büyüklerin deneyimlerinden yararlanıyoruz’

Süriya Aziz, 9 Ekim 2019'da Serêkaniyê ile Girê Spî kentlerine yönelik başlayan ve Zirgan sınırlarına kadar ulaşan Türk devletinin saldırıları sonucu Zirgan'dan göç eden kadınlardan biri. Süriya Aziz, bu zorunlu göçün ardından Zirgan’a geri dönmüş.

Kadınların artık bir bir geri döndüklerini anlatan Süriya Aziz, “Yerinden edilen ailelerin artık şehre geri dönmesinden çok umutluyum. Sürece göre, kadınların tartışmaları da değişiyor. Artık Suriye'deki mevcut durumu, saldırıları ve gelişmeleri tartışıyoruz, eskisi gibi değil. Şehrimizin güvenliği konusunda da dikkatliyiz. Suriye'deki durumu gelişmelerin ortasında tartışıyoruz, çok umutluyuz. Öte yandan, sohbetlerde büyüklerin deneyimlerinden de yararlanıyoruz. Ayrıca, sohpetlerimiz evde yaşayan kadınların sorunlarını tartışmak ve bunlara göre çözümler bulmak için güvenli bir yer” şeklinde konuştu.

‘Kadınlar değişim yarattı’

Süriya Aziz, geçmişte kadınların toplandıkları için eleştirildiğini belirterek bugün bu durumun değiştiğini söyledi. Süriya Aziz, “Kadınlar erkeklerin ve toplumun bakış açısını değiştirdi. Kadınlar mücadeleleriyle yanlışları değiştirdiler” dedi. Teknolojinin gelişmesinin olumlu olduğunu ancak telefon kullanımının sosyal yaşamı kısıtladığını ifade eden Süriya Aziz, "Çocukları ve evdekilerle bir araya geldiğimizde telefon kullanmamaları konusunda her zaman uyarırım. Bir araya geldiğimizde telefon kullanılmamalı. Zamanımızı boşa harcamayalım, zaman yaratalım toplumumuza fayda sağlayacak konuları tartışalım. Kendimize ve ailemize zaman ayırmak çok önemli. Telefon toplumsallaşmayı kesintiye uğratır" diye konuştu.

Süriya Aziz, büyük binalardaki yaşama dikkat çekerek konuşmasına şöyle devam etti:

“Kadınların büyük binalarda yaşaması yalnız olma riskini artırıyor. Toplumsal ilişkiler azalıyor ve izolasyon yaratıyor, kimse kimseyi görmüyor ve kimse bir araya gelmiyor.

İnsanlar bu tehlikenin farkında değiller. Bu yüzden kadın toplulukları beni mutlu ediyor, bana umut veriyor ve şehrin yüzünü aydınlatıyor.”