Gazzeli Zarife: Rüzgâr ne kadar sert olursa olsun ayakta kalacağım

Bombardıman altındaki Gazze’de yaşamı mucizelerle kuran kadınlardan biri olan Zarife Shaheen, “Rüzgâr ne kadar sert olursa olsun ayakta kalacağım. Sesimi her yere duyuracağım” diyerek, direnişe işaret ediyor.

NAGHAM KARAJEH

Gazze- Gazze’deki savaş, sadece yıkım ve acı değil, aynı zamanda Filistinli kadınların direniş ve fedakârlık öykülerine de sahne oluyor. Bu kadınlar, zorlukları umut ve dayanışma ile aşarak insanlık adına önemli dersler veriyor.

Gazze’nin zor koşullarında hayatta kalmayı başaran Zarife Shaheen de bunlardan biri. Zarife gibi kadınlar, yalnızca kendi hayatlarını değil, başkalarının hayatlarını da değiştiren hikayelere imza atıyor. 7 Ekim 2023’te başlayan savaş, Gazze’de her gün sabır ve hayatta kalma mücadelesini test ediyor. Ancak bu zor zamanlarda Zarife Shaheen, bir kadının gücünün sınırsız olduğunu gösteriyor.

'Bir seçenek vardı: İmkansızı başarmak'

Mayıs 2024’te savaş uçaklarının gökyüzünü deldiği bir an, Zarife Shaheen hayatının en büyük sınavını verdi. Bir kurşun sağ omzuna saplandı. Eşi de yaralanmıştı ve yardım çağrıları boşunaydı. O anda, yalnızca hayatta kalabilmek için bir seçenek vardı: İmkansızı başarmak.

Zarife, "Düşünmek için zamanım yoktu, etrafıma baktım ve kanamayı durduracak bir şey aradım. Yanımda sadece bazı yırtık kumaş parçaları ve ilkel tıbbi malzemeler vardı. Eşim için ya yarasını dikmeliydim ya da onu kaybedecektim" diye anlatıyor, eşinin yarasını nasıl diktiğini. Zarife hemen ardından kendi yarasını da sarar ve eşini hastaneye kadar zorlukla taşır.

‘Evini elleriyle yapmıştı’

Zarife'nin direnişi sadece savaşla başlamadı. Yıllar süren zorluklardan sonra, kendi evini tek tek tuğlalarla inşa eder. Ancak ev bombardımanda yerle bir olur. Zarife, "Evimin yıkıldığını gördüm, tüm emeğim kayboldu. Ağlamadım çünkü ağlamak hiçbir şeyi geri getirmezdi. Yıkıntıların ortasında oturup, yaralarımı bastırarak ayakta kalmam gerektiğini biliyordum" diye anlatıyor o anları.

‘Sesim kaybolmuş gibiydi’

Savaş öncesi Zarife, kadınlara yönelik eğitim veren bir dijital medya kanalına sahipti. Dikişten yemek yapmaya, ev yönetiminden finansal bağımsızlık sağlamaya kadar birçok konuda kadınlara rehberlik ediyordu. Ancak savaş, elektriklerin kesilmesi ve iletişim ağlarının kopması nedeniyle bu süreci durdurduğunu belirten Zarife, "Her gün, 'O kadınlar ne durumda? Umutlarını kaybettiler mi?' diye düşünüyordum. Ama bir şey yapamıyordum. Sesim kaybolmuş gibiydi" dedi.

“Enkazın altından kalkmayı, kırılmalara rağmen direnmeyi öğreteceğim" diyen Zarife, uzun bir aradan sonra, daha güçlü bir şekilde geri dönmeye karar verir. Bu kez sadece beceri kazandırmak değil, kadınlara hayatta kalma mücadelesinde nasıl ayakta duracaklarını öğretmeyi de hedefliyor.

Zarife daha güçlü ve kararlı olarak geri dönüyor

Zarife, savaşın sadece acı değil, aynı zamanda bir dönüm noktası olduğunu belirtiyor. Sadece çevrimiçi eğitimle yetinmeyip, iyileştikten sonra hastaneleri ziyaret etmeye başladı. Yaralanan kadınlarla konuştu ve onlara, hayatta kalmak için yalnız olmadıklarını hissettirdi. Zarife, yaralılarla diyaloglarını ise "Onların gözlerinde aynı acıyı gördüm. Ama onlara, hayatın burada bitmediğini söylemek istedim. Onların sesi olacağım” sözleri ile ifade ediyor.

‘Rüzgâr ne kadar sert olursa olsun ayakta kalacağım’

Bugün, bir yıl yedi ay sonra, Zarife Shaheen geri dönüyor. Ama artık eskisinden çok daha güçlü ve kararlı. Savaşın hiçbir şekilde onu yok edemeyeceğini vurgulayan Zarife, "Fırtınadan doğdum ve rüzgâr ne kadar sert olursa olsun ayakta kalacağım. Sesimi her yere duyuracağım" diyerek, mücadele eden diğer Filistinli kadınlar gibi direnişin simgesi olduğunu gösteriyor.