Til Temir'den direniş mesajı: Topraklarımızı terk etmeyeceğiz

Til Temir ilçesinin ateş hattındaki Micêbira Köyü’nde yaşayan Yazî Şelo, Türk devletinin bölgenin altyapısına ve hizmet kurumlarına zarar veren saldırılarını kınayarak, ölseler de topraklarını terk etmeyeceklerini söyledi.

SORGÜL ŞÊXO

 

Hesekê- Türk devleti, geçtiğimiz hafta Ankara’da İçişleri Bakanlığı’na dönük 1 Ekim'de gerçekleşen eylemi sonrası Suriye'nin Kuzey ve Doğu bölgelerine yönelik hava saldırılarını artırdı. Su istasyonlarına, elektrik ve petrol kuyularına onlarca hava saldırısı düzenlendi ve bunun sonucunda bölgenin altyapısında büyük hasar oluştu. Aynı zamanda saldırılar sonucunda çok sayıda vatandaş ve çok sayıda İç Güvenlik Güçleri mensubu hayatını kaybetti.

Til Temir'de de saldırılar oldu. İlçenin kuzeyindeki Dirdara Köyü ağır silahlarla, M4 yolu üzerindeki Tawîla Köyü ise keşif uçaklarıyla hedef alındı. Tüm soykırım saldırılarına rağmen halkın inşaat çalışmaları devam ederken, halk kerpiç evlerini yenilemek için çalışıyor. Kuzey ve Doğu Suriye'nin Cizîr Bölgesi’ne bağlı Til Temir ilçesinin kuzeyinde yer alan ve ateş hattında bulunan Micêbira köyünden Yazî Şelo, işgal saldırılarını anlattı.

‘Köyde birçok ev yıkıldı’

Sürekli saldırı ve bombardımanla karşı karşıya kaldıklarını söyleyen Yazî Şelo, "4 yıldır aralıksız saldırılarla karşı karşıyayız. Bunun sonucunda bölgenin elektrik, su gibi altyapıları kesildi ve bu da sıkıntı yaratıyor. Bombardıman sırasında evlerimizden ayrılmak zorunda kalıyoruz ve bombardıman durduktan sonra evlerimize dönüyoruz. Köyde birçok ev yıkıldı. Gece-gündüz demeden bombardıman oluyor ve bu rutin bir hal aldı. Oğlum ve eşimle birlikte tuğla kesiyoruz. Ya evde kalıyoruz ya da gidip pamuk topluyoruz. Şimdi de tuğla kesmeye başladık. Evimizi kendimiz yapıyoruz. Her yıl evlerimizi yeniliyoruz. Artık köyde herkes kendi imkanlarına göre evini yaparak kışa hazırlanıyor” şeklinde konuştu.

‘Ölsek bile ayrılmayacağız’

Yazî Şelo, işgalcilere ve kamuoyuna mesajını aktararak, "Türk devletinin burada hakkı yoktur, topraklarımızı terk etsinler. Bizler evlerimizi, topraklarımızı bırakmayacağız. Topraklarımızı ve burada inşa ettiğimiz her şeyi bu kadar kolay terk etmemiz mümkün mü? Ölsek bile ayrılmayacağız. İşgalcilerin silahlarından ve çetelerinden kimse kaçmadı. Köyde sadece köyün sahipleri değil, göçe zorlanan siviller de buraya yerleşmiş. İşgalcilerin attığı top sonucu bir göçmen hayatını kaybetti, iki göçmende yaralandı. Burada aralarında çocuklarında olduğu birçok göçmen yaralandı” dedi.

Garantör devletlere seslendi

"İlk ve son arzumuz Türk işgalcilerinin topraklarımızdan defolup gitmesidir" diyen Yazî Şelo, konuşmasını şöyle tamamladı: “Garantör devletlere Türk devletini topraklarımızdan çıkarması çağrısında bulunuyoruz. Mesela o kadar çok saldırı oluyor ki sadece bir kez Rus güçlerinin devriyelerini gördük. O göçmen, işgalcilerin topları sonucu hayatını kaybedince Ruslar gelip hasarlı yerlere baktı. Güya köyün güvenliğini sağlıyorlardı ama onlar köydeyken Türk devleti saldırdı ve ardından köye saldırılar oldu. Gelişleri şaka gibiydi. Kendilerini koruyamıyorlarsa bizi nasıl koruyacaklar? Ama her koşulda burada olacağız."