DKY: Tüm kadınlar özgür oluncaya dek yürümeye devam edeceğiz

Dünya Kadın Yürüyüşü, uluslararası toplantısının 13’üncüsünü Ankara’da gerçekleştirdi. Toplantıda, “Tüm kadınlar özgür oluncaya dek yürümeye devam edeceğiz” mesajı verildi.

Ankara- Dünya Kadın Yürüyüşü (DKY) uluslararası toplantılarının 13’üncüsü Ankara Kocatepe Kültür Merkezi’nde gerçekleştirdi. 5 kıta 64 ülkeden 130 delege, DKY Türkiye temsilcileri ve Tevgera Jinen Azad (TJA) üyeleri katıldı. Toplantının olacağı salona, “Faşizme karşı gericiliğe, yoksulluğa karşı isyandayız” pankartı asılırken, kadınların mücadelesini konu alan sinevizyon gösterimi yapıldı.  Panelde ayrıca, Türkçe, Fransızca ve İngilizce simultane yapıldı.

Uluslararası toplantının bugün ki oturumunda, “DKY’nın 25 yıllık tarihi, Tabandan Feminizm, Feminist Ekonomi, Yaşam ve Sermaye” konulu başlıklar tartışıldı. Panel ilk olarak, dün yaşamını yitiren Brezilya sekretaryasında olan feminist Nalu Faira’yı anarak başladı. Kadınlar, Nalu’nun yaşamını yitirmesine, “Nalu Faira bizimle şimdi ve her zaman” sloganı atarak, anısına şarkılar söyledi.

Panelde Afrika’dan gelen kadınlar, DKY’nın simgesi olan dayanışma yorganını bu sene Türkiye sekretaryası gerçekleştirdiği için Türkiye’ye teslim etti.

Modernatörlüğünü, Güney Afrika’dan gelen Wilhelmina Truot’un yaptığı, “DKY’nın 25 yıllık tarihi” konusu konuşuldu. Quebec’ten gelen Emilla Castro, Mali’den gelen Nana Aicha Clsse ve Filipinler’den gelen Jean Enriquez konuşmacı olarak katıldı.

‘Hiçbir zaman sessiz kalmadık’

Quebec’ten gelen Emilla Castro ilk olarak konuştu. 1995 yılında bir yürüyüş gerçekleştirdiklerini yürüyüşün amacının yoksul kadınların durumuna dikkat çekmek istediklerini söyleyen Emilla Castro, Quebec bölgesinde 10 gün boyunca yürüdüklerini ifade etti. Emilla Castro, “Kız kardeşlerimiz için taleplerimizi dile getirdik. Bir kısım taleplerimiz yerine geldi. BM’nin önemli bir toplantısı olacaktı, kendimizi örgütledik. İnsanlara seferberlik çağrısında bulunarak toplantıya katıldık. Taleplerimizi dile getirdik, bu bizim için önemli bir adımdı. Yoksulluğa ve kadın mücadelesinde dünyanın her yerinde olan bir durumdu ve bir koordinasyon oluşturduk. Mücadelemizi dünya çapında yayalım dedik, siyasi kazanımlar yaşadık. Yüzyıl önce kadınların bir kimliği yoktu, medeniyetin başından bu yana kadınlar ablukalarla karşılaştı. Kadınlar bu ablukanın içerisinde kapılar açtı her zaman seslerini yükselttiler. Kadınlar tüm engellere rağmen hiçbir zaman sessiz kalmadı. Hiç kimse bizi durdurmayacak” dedi.

‘Yürümeye devam edeceğiz’

Emilla Castro’nun ardından Güney Afrika kıtası olan Mali’den gelen Nana Aicha Clsse söz aldı. DKY ile Afrika’nın tüm kıtlarının da yürüyüşe dahil olduğunu dile getiren Nana Aicha Clsse, yürüyüşün ilk yıllarında Afrika’da büyük ölçekte seferberlik oluştuğunu belirtti. Nana Aicha Clsse, “DKY, Afrika’da önemli gelişmeler başlattı. İnsanlık için kadın şartını ortaya koyduk. Özgür, eşitlik, dayanışma, adalet ve barış değerlerini her yerde savunma kararı kıldık. Bunları asla pazarlık konusu haline getirmeyeceğimizi net gerekli yerlere belirttik. Çatışma bölgelerinde kalan kadınlar için eylemler gerçekleştirdik. Bugün kadınlar yoluna devam ediyor. Yürüyüşümüz gelişmeye devam etti. DKY’yi yeniden canlandırmak zorundayız. Bu yürüyüş işlevsel kalmaya devam ediyor. Yürümeye devam edeceğiz hepimiz özgür kalana kadar” ifadelerini kullandı.

‘Hareketimiz geri dönülmezdir’

Filipinler’den gelen Jean Enriquez ise, DKY’nın Asya Okyanus’ta nasıl yürütüldüğüne dair deneyimlerini aktardı. Jean Enriquez, “Her birimizin hikayesinden çıkarılacak o kadar şey var ki. DKY artık geriye döndürülemez bir süreçte. Kadınların elinden alınan yetkililer, kaynaklar kadınların mücadelesini anlatıyor. Kadınların bedeni her zaman teminat olarak kullanılarak kölelik, yoksullaştırma gibi sömürü haline getiriliyor. Bunun ikinci dünya savaşından sonra ayyuka çıktığını görüyoruz. DKY’nin ilk zamanlarında 175 ülkeden yüzlerce kadın katıldı, bizim köklerimizi takdir etmemiz gerekiyor. Bizden sonra gelecek nesillere bunu miras bırakmamız lazım. Dünyanın her tarafından patriyarkaya karşı mücadelemizi yükseltiyoruz. Dünyanın her yerinde kadınlar yoksullaşıyor ve bu çok büyük bir sorun bunun mücadelesini yürütüyoruz. Bu hareket geri döndürülemez bir hareket ve her renkten, ırktan kadının görünür kılınması bizim için çok önemli. Seslerimizin duyulması için ittifaklar kurmamız gerekiyor. Herkesin DKY’nın tüm meselelere el attığını görmesi gerekiyor, bu sorunlar hepimizin meselesi. Ben kendim şiddet mağduruyum. DYK, şiddet mağduru olan kadınların sorunlarına da el atıyor. Burada sesimizi yüksek ve gür çıkarmamız gerekiyor. Üye sayımızı artırdıkça gücümüze güç katacağız. Biz tabandan gelen kadınlarız bundan dolayı şiddete maruz kalan, kürtaj hakkı elinden alınan kadınlar için hep beraber mücadele yürüteceğiz. Kadın düşmanlığına hayır diyoruz. Özgürlüğümüzü yeniden elde edene kadar yürümeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Panelin ardından farklı ülkelerden gelen kadınlar ikinci ve üçüncü oturumda, “Tabandan Feminizm, Feminist Ekonomi, Yaşam ve Sermaye” konulu başlıkları tartışarak, deneyimlerini aktardı.

Panelin ardından ikinci gün sona erdi. Kadınlar yarın Çağdaş Sanatlar Merkez’inde yapılacak müzik dinletisiyle 25’nci yıllarını kutlayacak