Kayıp yakınları Ayhan Efeoğlu'nun akıbetini sordu

Kayıp yakınları, eylemlerinin 765’inci haftasında 6 Ekim 1992'de kaybettirilen Ayhan Efeoğlu'nun akıbetini sordu.

Haber Merkezi- İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” eylemlerinin 765’inci haftasında kayıplarının akıbetini sordu.

Amed’de Koşuyolu Parkı’ndaki Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya gelen kayıp yakınlarına Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Amed İl Eşbaşkanları, Yeşil Sol Parti Amed Milletvekili Ceylan Akça, İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) 1’No’lu şube başkanı Zülküf Güneş destek verdi.

Bu hafta Yıldız Teknik Üniversitesi önünden 6 Ekim 1992 tarihinde sivil polisler tarafından kaçırılan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Ayhan Efeoğlu’nun akıbeti soruldu. Eylemde ilk olarak konuşan İHD Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Yakup Güven, kayıpların akıbetini sormaya devam edeceklerini belirtti. Ardından İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin konuştu.

Eren Keskin, “Muhaliflere yönelik özellikle Kürtlere yönelik kaybetme politikası var. 1915'ten beri süren bir politika. Ermeni soykırımından bu yana süren ve daima cezasızlıkla sonuçlanan bir politika. Türkiye Cumhuriyeti devleti aslında gözaltında kaybedilen insanlara yönelik soruşturmalarda zaman aşımını uyguluyor. Yani 20 yıl boyunca bu dosyalarda savcılar hiçbir şey yapmıyor, hiçbir delil araştırması yapılmıyor, tanık dinlemiyorlar ve 20 yıl sonra zaman aşımına karar veriliyor” şeklinde konuştu.

‘BM sözleşmesi imzalansın’

Türkiye’nin Birleşmiş Milletler’in (BM) zorla kaybettirilmelere karşı sözleşmesini imzalamasını istediklerini belirten Eren Keskin, şunları söyledi:

“Eğer imzalarsa kaybedilenlerin zaman aşımı ortadan kalkacak. Bu çok önemli. Bu nedenle bu sözleşmenin imzalanması konusunda ısrarımızı tekrar dile getiriyoruz. Şu anda, şu saatlerde, şu dakikalarda yaptığımız gibi arkadaşlarımız Galatasaray'da şuradaki açıklamayı yapabilmek için yani hiç kimseye zarar vermeden, şiddet kullanmadan, şiddet çağrısı yapmadan, barışçıl bir açıklamaya gerçekleştirebilmek için her hafta alana gidiyoruz. Ters kelepçelenerek yerlerde sürüklenerek gözaltına alınarak saatlerce havasız bir araçta bekletiyoruz ve daha sonrasında serbest bırakılıyoruz. Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu karara rağmen maalesef ki bu uygulama devam ediyor. İnsan hakları savunucuları olarak kayıplara karşı zorla kaybedilen insanlarımız için talebimizden hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz. Bu bizim varlık nedenimiz. Bu nedenle bir kez daha zorla kaybedilen insanlarımızın akıbeti açıklansın çağrısında bulunuyoruz.”

 Ayhan Efeoğlu kaybettirildi

 Ayhan Efeoğlu’nun hikayesini İHD Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Avukat Ali İhsan Demirtaş paylaştı.

“Ayhan Efeoğlu, gözaltı sırasında Gayrettepe’de bir süre işkenceye tabi tutuldu. Görgü tanıklarına göre; Ayhan’ı gözaltına alanlardan biri Terörle Mücadele Bürosu’ndan Fikret Işıkkayalar isimli bir komiserdi. 21 Ocak 2008 tarihinde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu, isnat edilen suçu işkence ve kötü muamele kabul ederek zamanaşımı süresinin dolduğuna; dolayısıyla şüpheli olan İstanbul Emniyeti Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü görevlileri hakkında takipsizlik kararı verilmesine karar verdi. Ankara'daki faili meçhul cinayetler soruşturması kapsamında tutuklu bulunan eski özel harekât polislerinden Ayhan Çarkın’ın medyaya yansıyan beyanları doğrultusunda Ayhan Efeoğlu hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 24 Mart 2011 tarihinde tekrar bir soruşturma başlatıldı.

‘Bedeni koliye konuldu’

26 Mart 2011 tarihinde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı şüpheli Ayhan Çarkın’ın ifadesine başvurdu. Sorgulama tutanağında yer alan olaylardan biri de Ayhan Efeoğlu’na ilişkindi. Buna göre, bir telsiz anonsu üzerine Siyasi Şube’ye giden Ayhan Çarkın, sorgu sırasında uğradığı işkence sonucu ölen bir kişinin koliye konmuş bedeni ile karşılaştı. Çarkın’ın ifadesine göre, o sırada Siyasi Şube’de bulunan kişiler, Fikret Işıkkayalar, Ali Osman Akar, Baki Avcı, Hasan Erdoğan, Ahmet Sakarya, Şefik Kul, Ayhan Özkan ve Ali Çetkin idi. Bu kişilerden Ali Osman Akar ile Ahmet Sakarya, koli içindeki bedeni kamyonet ile İstanbul dışında bir yere götürüp gömdü. Ayhan Çarkın, ifadesinde, daha sonradan bu kişinin Ayhan Efeoğlu olduğunu konuşmalardan duyarak öğrendiğini, ancak sorgusunun kim tarafından yapıldığını bilmediğini belirtti. Yeniden açılan soruşturmada çeşitli savcılıklar birden fazla kez görevsizlik ve yetkisizlik kararı verdi ancak Ayhan Efeoğlu'nun akıbetine ilişkin bir bilgiye ulaşılmadığı gibi şüpheliler hakkında da bir işlem yapılmadı. Acılı anne ile babanın evlat acısı sadece Ayhan Efeoğlu değildi.  Ayhan’ın kaybedilmesinden iki yıl sonra 5 Ocak 1994 tarihinde kardeşi Ali Efeoğlu İstanbul-Pendik’te gözaltına alınarak kaybettirildi. Ailenin her iki oğlu için yaptığı tüm çabalar sonuçsuz kaldı.”

 Açıklama oturma eylemi ile son buldu.