ASMAA FATHI

Kahire- Sudan’da yaşanan savaş en çok kadınların yaşamlarını alt üst etti. Birçok kadın, aile geçimini sağlayan yakınlarını kaybetti, bazıları şiddetin çeşitli biçimlerine maruz kaldı, bazıları da daha ‘güvenli’ bir yaşam için ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. Sudan’dan Mısır’a göç edenlerin sayısı ise azımsanmayacak düzeyde. Profesör Nada Mustafa, Sudan’da savaş politikalarını ve savaşın kadınlar üzerindeki etkisini değerlendirdi.

Mısır'a geldiğinde kalkınma projeleri ve insani yardım alanındaki tecrübelerime uygun iş aramak üzere yola çıktığını kaydeden Nada Mustafa, “Çünkü dört yıl boyunca UNICEF'te ulusal uzman olarak çalıştım. Sudan'da üniversite işimin yanı sıra bu dosyada da iyi bir bilgi birikimim var ve Mısır'da iş imkanlarının daha fazla olduğunu gördüm. Bu da beni bu yola yöneltti ve iş bulabildim.  Mısır'da çok sayıda gurbetçi olduğu için insani yardım çalışmalarına yönelen birçok kadın meslektaşım var. Onlara destek sağlamak isteyen birçok finansör var. Göçmenlerle nasıl başa çıkılacağı konusunda uzmanlık ve bilgi ihtiyacı ortaya çıktı” diye kaydetti.

‘Kadınlar şiddetin çeşitli biçimlerine maruz kaldı’

Sudan’da çatışmalarda kadınların büyük acılar çektiğini kaydeden Nada Mustafa, “Birçoğu tecavüz ve taciz dahil olmak üzere çok sayıda ihlale ve şiddetin çeşitli biçimlerine maruz kaldı. Ayrıca esaret, cinayet veya tutuklama nedeniyle ailelerinin tüm sorumluluğunu üstlendiler. Daha güvenli yerlere taşınmaları sırasında da şiddete maruz kalıyorlar ve bunun sonucunda çocuklarının ihtiyaçlarını gidermenin yollarını arıyorlar. Ülke dışında eşi olmadan yerinden edilmiş kadınlar, ailenin ihtiyaçlarını karşılamak için büyük zorluklar yaşıyorlar. Ailelerinin istikrarını sağlamak için ellerinden geldiğince iş buluyorlar, hatta birçoğu Sudan'da ve Mısır'da da uzun saatler çalışıyor ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamak için her türlü çabayı gösteriyor” şeklinde konuştu.

‘Ne kadar kalacağımızı artık bilmiyoruz’

Nada Mustafa, sözlerine şöyle devam etti: “Mısır'a geldiğimizde bir ayı geçmeyiz, ülkemize döneriz diye düşünüyorduk ama çatışma uzadı ve etkileri herkesi etkiledi. İşimizi, evimizi kaybettik, dışarıda ne kadar kalacağımızı artık bilmiyoruz. Ülkemizin yeniden planlamaya ihtiyacı var. Günlük düşünme artık şu sorunun yanıtlanmasını gerektiriyor: Ya çatışma devam ederse? Peki ne yapmalıyız? Bu, gelecek planlarının çoğunu istikrarsız ve zaman zaman kafa karıştırıcı hale getirdi. Bazıları, Mısır'daki varlıklarını yasallaştırmak için halihazırda Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Bürosu’na başvuruyorlar. Durumum zor çünkü Sudan dışında yaşamayı veya herhangi bir Avrupa veya Arap ülkesine yerleşmek için BMMYK'ye başvurmayı hayal edemiyordum.”

‘Gelecek belirsiz…’

İş bulmak için mesleğini değiştirmek zorunda kaldığını aktaran Nada Mustafa, “Şahsen ben devam eden çatışmalardan sonra ne olabileceğini merak ediyorum, ülkenin yeniden yapılanmaya ihtiyacı var, işlerimiz kalmayacak, gelecek belirsiz, ne olacağını şu anda kesin olarak söyleyemem. Özellikle herkeste aynı koşulları yaşadığı için bir acı hissi var. Mesela Mısır'a girdiğimden beri Sudanlılara destek veren, onlarla gönüllü olarak çalışacak kuruluşlar aramaya başladım. Şimdi ben de bir dernek üyesiyim. Afro-Asya Düşleri Derneği olarak şu anda her türlü desteği sağlamak için Mısır, Sudan veya yabancı okullarda çocukların eğitim fırsatları da dahil olmak üzere sorunlarını tartışmak amacıyla gurbetçilere bir dizi etkinlik sunuyoruz” diye belirtti.