Cumartesi Anneleri İhsan Haran’ın akıbetini sordu

Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 977’nci haftasında, 29 yıl önce gözaltına alındıktan sonra kaybedilen İhsan Haran’ın akıbetini sordu.

İstanbul- Cumartesi Anneleri/İnsanları eylemlerinin 977’nci haftasında gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması için Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. Ellerinde karanfil ve kayıp yakınlarının fotoğrafını taşıyan Cumartesi Anneleri’nin eylemine İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, İHD Hapishaneler Komisyonu üyeleri ile çok insan hakları savunucusu katıldı.

Eylemde, Amed’de 24 Aralık 1994 tarihinde gözaltında kaybedilen İhsan Haran’ın akıbeti soruldu. Açıklamayı okuyan Besna Tosun “977’nci haftamızda bizimle özdeşleşmiş olan Galatasaray Meydanı’nı kapatan polis bariyerlerinin önündeyiz. Oysa daha dün AYM, 1 Mayıs'ta Taksim Meydanı yasağını hak ihlali saydı ve mekan seçme özgürlüğünün kategorik olarak yasaklanmasının anayasal haklar bakımından kabul edilemez olduğuna vurgu yaptı. Bu vesileyle karar vericilere, ‘Galatasaray Meydanı’nı bize açan AYM kararlarının ve bizim için de emsal teşkil eden Taksim Meydanı kararını hiçbir kısıtlama olmadan uygulayın!’ çağrısında bulunuyoruz” şeklinde konuştu.

‘İhsan Haran nerede?’

Açıklamada kaybedilen 25 yaşındaki 3 çocuk babası İhsan Haran’ın akıbeti soruldu ve şu ifadelere yer verildi: 

“Haran Ailesi Diyarbakır’da yaşıyordu. İhsan Haran 24 Aralık 1994 tarihinde, yeni çalışmaya başladığı Diyarbakır yeraltı çarşısı inşaat alanına gitti. Ancak, akşam eve dönmedi. Zaman zaman ek iş veya fazla mesai yaptığı için eve dönmediği olurdu. O yüzden ailesi bu durumu olağan karşıladı. 27 Aralık 1994 tarihinde, köylüleri F. H., Haran Ailesi’nin evine geldi. Onlara 24 Aralık 1994 sabahında, inşaat alanına gelen üniformalı polis memurlarının kimlik kontrolü yaptığı ve ardından İhsan’ı gözaltına alarak götürdüklerini söyledi. Eşinin gözaltına alındığını öğrenen Nesibe Haran, onun nerede tutulduğunu öğrenmek için Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Savcılığı’na dilekçe vermeye çalıştı. Ancak, yaklaşık bir ay boyunca uğraşan aile, mahkeme önündeki polisler tarafından engellendikleri için bunu başaramadı. Valilik ve emniyet müdürlüğü nezdinde yaptığı başvurular da sonuçsuz kaldı.”

‘Dosya soruşturulmadı’

Açıklamada ailenin başvurularının sonuçsuz kaldığı belirtilerek “Aile, 1995 yılında İHD Diyarbakır Şube avukatları aracılığıyla AİHM’e başvurdu. AİHM’in hükümetten bilgi istemesi üzerine 26 Şubat 1996 tarihinde, Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı Haran Ailesi’nin iddialarına yönelik bir soruşturma başlattı. 21 Ocak 1998 tarihinde, Diyarbakır Cumhuriyet Savcısı, İhsan Haran’ın polis nezaretinde ortadan kaybolduğunu gösteren bir delil bulunmadığı gerekçesiyle, ileri bir soruşturmaya gerek olmadığı kararını verdi. Ağır baskı ortamında tanıklar AİHM’e ifade vermekten kaçındı. Mahkeme, İhsan Haran’ın ortadan kaybolmasına ilişkin yeterli ve etkin bir soruşturma gerçekleştirmediği için Türkiye’nin AİHS’nin 2’nci maddesini ihlal etiğine karar verdi” denildi.

‘Adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz’

JİTEM üyesi Abdülkadir Aygan’ın 2009 yılının Ocak ayında basına yansıyan ifşaatlarında İhsan Haran’ın Diyarbakır JİTEM’de sorgulandıktan sonra JİTEM Grup Komutanı Abdülkerim Kırca’nın talimatı ile infaz edildiği detaylarıyla yer almıştı. Açıklamada buna rağmen bir ilerleme sağlanamadığı kaydedilerek “Gözaltında kaybedilişinin 29’uncu yılında bir kez daha İhsan Haran dosyasındaki inkar ve cezasızlığın son bulması talebimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz. Kaç yıl geçerse geçsin; İhsan Haran için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz” ifadeleri yer aldı.

Açıklama Cumartesi Anneleri‘nin ellerindeki karanfilleri meydana bırakmalarının arından sona erdi.