Haber Merkezi - Mor Cumartesi Hareketi, Afganistan’da meydana gelen ve 1000’in üzerinde insanın öldüğü 6,0 büyüklüğündeki depreme ilişkin açıklama yaptı. “Kunar’da deprem sonrası: Taliban Yönetimi altında ölüme terk edilen kadın ve çocuklar” başlığıyla yapılan açıklamada, depremin bir doğal afet olduğuna ancak Kunar’daki can kayıplarının Taliban politikalarının sonucu olduğuna dikkat çekildi.

‘Kısıtlamalar nedeniyle erkek doktorlar kadınları tedavi edemiyor’

Hareket, deprem bölgesinde kadın doktorların olmamasının sonuçları ağırlaştırdığını belirtti ve şöyle dedi: “Yaralı kadınlar için bölgede güvenli bir tıbbi sığınak yok. Taliban yönetimi tarafından dayatılan kültürel kısıtlamalar nedeniyle erkek doktorlar kadınları tedavi edemiyor. Kadınların eğitim almasının ve sağlık sektöründe çalışmasının yasaklanmasıyla birlikte kadın tıp uzmanlarının eksikliği ölümcül hale geldi. Kadınlar, sadece onları tedavi edebilecek bir kadın olmadığı için kan kaybetti, acı çekti ve öldü.”

Hamile kadınlar bebeklerini kaybetti 

Hareket, aynı zamanda hamile kadınların doğum öncesi bakımdan mahrum bırakıldığını belirtti ve şöyle dedi: “Toplanan veriler, basit tıbbi müdahaleyle kurtarılabilecek bebeklerin doğmadan kaybedildiğini gösteriyor. Kadınları toplumdaki tüm rollerinden silen sistemin kurbanı oldular.”

Yaşanan felaketin doğal afetin sonucu olmadığını, Taliban rejiminin politikalarının kadın ve çocukları ölüme sürüklediği kaydedilen açıklamada, “Kunar’da felaket iki yönlüdür; deprem evleri yıktı, Taliban politikaları ise umutları yok etti. Dünya bunun sadece insani bir acil durum değil, kadınlara ve çocuklara karşı affedilemez bir suç olduğunu görmelidir. Taliban, kadınları toplumun her alanından tasfiye ederek toplumsal cinsiyeti bir baskı aracı haline getirdi. Kunar’da kaybedilen her hayat, Taliban rejiminin ölümcül sonuçlarının kanıtıdır. Sessizlik suç ortaklığıdır. Afganistan’ın kadın ve çocukları daha fazla sessizliği kaldıramaz” denildi.