Halk Mahkemesi Afganistanlı kadınların sesini duyurabilecek mi?

Taliban’ın kadınlara yönelik suçlarını ifşa etmek için Afgan sivil toplum örgütleri Halk Mahkemesi kuruyor. Amaç, karar bağlayıcı olmasa da uluslararası kamuoyunu harekete geçirmek.

BAHARİN LEHİB

Afganistan- Taliban’ın kadınlara yönelik artan suçlarına karşı, Afganistan’daki dört sivil toplum kuruluşu “Halk Mahkemesi” düzenleme girişimini başlattı. Peki bu mahkeme, Afgan kadınlarının sesini dünyaya duyurabilecek mi?

“Halk Mahkemesi” sembolik olarak kurulan bir mahkeme türü olsa da, uluslararası adli ve hukuki kurumlar üzerinde güçlü etkiler bırakabiliyor ve çoğu zaman üstü örtülen suçların açığa çıkmasına zemin hazırlıyor.

Birkaç yıl önce, İran’da “Jin jiyan azadî” ayaklanmasının ardından İranlı kadınlar da benzer bir mahkeme düzenlemişti. O duruşmada tanıklar yaşadıklarını alenen dile getirmişlerdi. Bu kez aynı girişim, Afganistan’daki sivil kurumlar tarafından hayata geçiriliyor ve kısa süre içinde mahkeme yapılması planlanıyor.

Taliban’ın kadınlara saldırısı

Taliban yönetime geldikten sonra ilk hedefi kadınlar oldu. Kadınlar yalnızca eğitim ve çalışma hakkından mahrum bırakılmadı, aynı zamanda hapishane, işkence, taciz ve tecavüze maruz kaldı. Ataerkil yapıyla birleşen bu baskılar, özellikle “uygunsuz giyinme” gerekçesiyle hapse atılan bazı kadınların şüpheli ölümleriyle ya da intihara sürüklenmesiyle sonuçlandı. Birçoğu da ciddi fiziksel ve psikolojik sorunlarla yüzleşmek zorunda kaldı.

Ancak tüm baskılara rağmen, cesur kadınlar yaşadıkları suçları ve baskıları ifşa etti. Taliban’ın hapishanelerdeki tecavüzleri belgelemek için çektiği videolar bile kadınlar tarafından medyaya ulaştırıldı. Afganistan tarihinde ilk kez, kadınlar korkusuzca uğradıkları cinsel saldırı ve tacizi açıkladılar ve bu itiraflar geniş bir kamuoyu desteği yarattı.

Halk Mahkemesi girişimi

Süregelen bu suçlar nedeniyle, aralarında Afganistan İnsan Hakları ve Demokrasi Örgütünün de bulunduğu dört sivil toplum kuruluşu, Halk Mahkemesi’nin bu suçları ele almasına karar verdi. Söz konusu örgüt, yıllardır Afganistan’da savaştan etkilenenlerin hakları için çalışmalar yürütüyor; mağdurların anılarını kayıt altına almak, savaş ve suçlara dair bir müze kurmak ve hak ihlallerine maruz kalanların aileleriyle belgesel yapmak bunlardan bazıları. Taliban’ın yeniden iktidara gelmesinden sonra üyeler ülkeyi terk etmek zorunda kaldı, ancak yurt dışında da kadınlara yönelik suçlara dair belge ve delil toplamanın yanı sıra, Halk Mahkemesi’nin kurulmasında da aktif rol oynuyorlar.

Örgütün yayınladığı bildiride şu ifadelere yer verildi:

Mahkeme, Afgan kadınlarının sesini dünya çapında yükseltecek. Kadınların ve uzmanların tanıklıkları dinlenecek ve nihai bir karar açıklanacak. Bu mahkeme bağlayıcı değil, fakat kamu vicdanı mahkemesi olarak küresel baskı oluşturur; geçiş dönemi adaletinin ve Taliban’ın hesap vermesinin zorunluluğunu ortaya koyar.”

Afganistanlı kadınların beklentileri

Birleşmiş Milletler ve uluslararası kurumlar bu girişimi olumlu karşıladı. Ancak Afgan kadınları uyardı:
“Sadece destek açıklamak yeterli değil. Asıl ses, ülke içindeki kadınların sesi olmalı. Daha önce Taliban’la sözde barış görüşmelerine katılıp onları ‘değişmiş’ gösteren kadınlar, bu kez Afganistan’daki acı çeken kadınların temsilciliğini üstlenmemeli ve süreci saptırmamalıdır.”

Tarihi bir fırsat

Halk Mahkemesi, Afgan kadınlar için tarihi bir fırsat olarak görülüyor. Mahkemenin bağlayıcılığı olmasa da, belgeler ve tanıklıkların toplanmasıyla alınacak ahlaki karar, Taliban’a karşı uluslararası baskı oluşturabilir ve adalet arayışında önemli bir adım olabilir.