Halide Türkoğlu: Kadınlar öncülüğünde gerçekleşen devrim bir tehdit değildir
Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik tehditlere yanıt veren DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, Rojava Devrimi’nin kadınlar öncülüğünde inşa edilen eşit ve özgür yaşam modeli olduğunu söyleyerek, Türkiye için bir tehdit oluşturmadığını belirtti.

Ankara- Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, güncel gelişmelere ilişkin DEM Parti Genel Merkezi’nde basın açıklaması düzenledi.
Halide Türkoğlu, 32 yıl önce katledilen Demokrasi Partisi (DEP) Mêrdîn Milletvekili Mehmet Sincar’ı anarak konuşmasına başladı. Sincar’ın Kürt halkının “özgürlük ve eşitlik mücadelesinin temsilcisi” olduğunu söyleyen Halide Türkoğlu, “Ülkenin yakın tarihi, maalesef sadece faili meçhul cinayetlerin değil, faillerin ve karanlık güçlerin nasıl korunduğunun, dosyaların nasıl kapatıldığının da tarihidir” değerlendirmesinde bulundu.
Halide Türkoğlu, konuşmasının devamında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”na vurgu yaptı. Çağrının Cumartesi Anneleri ve Barış Anneleri başta olmak üzere tüm kesimlere umut olduğunu söyleyen Halide Türkoğlu, “Bizler şunu çok iyi biliyoruz; Kürt sorununda demokratik çözümün yolu aynı zamanda hakikatlerle yüzleşmekten geçer” dedi. Barış Anneleri ve Cumartesi Anneleri’nin, kayıp yakınlarının komisyonda dinlenmesinin önemli olduğunu belirten Halide Türkoğlu, ancak sadece dinlemenin yeterli olmadığını söyledi.
‘Rojava Devrimi’ni savunmaya devam edeceğiz’
Rojava Devrimi’nin kadınlar öncülüğünde inşa edilen eşit ve özgür yaşam modelinin Türkiye için bir tehdit oluşturmadığını belirten Halide Türkoğlu, “Kuzey ve Doğu Suriye bu ülke için tehdit değildir. Rojava’da kadınlar öncülüğünde inşa edilen devrim bu ülke için tehdit değildir” dedi. Suriye’de barış ve farklılıklarla ortak yaşamı güçlendiren bu modelin desteklenmesi gerektiğini ifade eden Halide Türkoğlu, asıl tehdidin Suriye rejimine grupların Süveyda ve Lazkiye’de Alevi ve Dürzi kadınlara yönelik katliam boyutuna ulaşan saldırıları olduğuna işaret etti. Halide Türkoğlu, Afganistan’da Taliban’ın kadın haklarına yönelik yasakları, İran’da idam cezaları ve Gazze’de kadınlara karşı işlenen suçlara da dikkat çekerek, “Afganistanlı, Filistinli, İranlı, Süveydalı, Lazkiyeli tüm kadınlarla dayanışmayı büyüterek, Rojava Devrimi’ni savunmaya devam edeceğiz” dedi.
Kadın katliamları
Halide Türkoğlu, Ağustos ayında 23 kadının öldürüldüğünü, 44 kadının ölümünün ise “şüpheli” olarak kaydedildiğini belirtti. Türkiye’de kadın cinayetlerinin vahim boyutlara ulaştığını belirten Halide Türkoğlu, kadın cinayetlerinin yüzde 44’ünün ateşli silahlarla gerçekleştiği, ülkede 4 milyon ruhsatlı ve 36 milyon ruhsatsız silah bulunduğu vurgusunu yaptı. Açıkladığı veriler ile bireysel silahlanmanın ulaştığı boyutlara dikkat çeken Halide Türkoğlu, “36 milyon ruhsatsız silah, en az 36 milyon kadın ve kız çocuğunun yaşamının tehlike altında olması demektir” dedi.
Erzingan’da yaşayan Dilan S.’nin taciz şikâyetinin “adli tatil” gerekçesiyle işleme alınmaması ve failin serbest bırakılmasına tepki gösteren Halide Türkoğlu, “Kadınlar için adalet bu şekilde işletiliyor, failler cesaretlendiriliyor” diye konuştu. Rojin Kabaiş davasında faillerin korunmaya devam ettiği ve kadın katliamı dosyalarının raflara kaldırılmasına izin verilmeyecekleri vurgusunu yapan Halide Türkoğlu, “Rojin’in hesabını soracağız, bu dosyanın peşini bırakmayacağız” ifadelerini kullandı.
Diyanet Başkanlığı’nın hutbesi
Halide Türkoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Cuma hutbelerinde kadınların haklarını hedef aldığını belirterek, “Diyanet, inancı istismar ederek kadınları hedef gösteriyor. Kadınların giyimi, miras hakkı hutbelerin konusu değildir. Kadınları evlere kapatmak, susturmak isteniyor” diye konuştu. Eğitim Bakanlığı’nın cinsiyetçi politikalarına tepki gösteren Halide Türkoğlu, “Bakanlık, karma eğitimi yok etmeyi hedefliyor. 8 kız ortaokulu açılması, kız çocuklarını eğitimden uzaklaştırmanın adımıdır” ifadelerine yer verdi. Söz konusu uygulamaların toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştirdiğini söyleyen Halide Türkoğlu, illerde bulunan Eğitim Müdürlükleri’nin projeleriyle kız çocuklarına yönelik ayrımcılığın pekiştirildiği, kadın eğitim emekçileri ve kız öğrencilerin kıyafetlerine dair cinsiyetçi genelgelerin bu politikaların parçası olduğuna işaret etti.
Konya Meram Devlet Hastanesi’nde bir doktorun, bir kız çocuğunu kıyafeti nedeniyle muayene etmeyi reddetmesine de işaret eden Halide Türkoğlu, “Bu kişi, siyasi iktidarın erkek egemen politikalarından cesaret alıyor. Hakkında soruşturma açılan bu kişi derhal görevden alınmalıdır. Kadınların sağlık hizmetine erişimdeki engeller, bu anlayıştan ve erkek egemen sistemden kaynaklanıyor” dedi.
‘Mücadeleyi büyüteceğiz’
Halide Türkoğlu konuşmasının sonunda kadınların, Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı etrafında birleşerek, onurlu barış için mücadele ettiğini söyleyerek, savaştan değil, onurlu barıştan yana olduklarını vurguladı. Kadın yoksulluğuna, işsizliğine, cinsiyetçi eğitim politikalarına karşı eşitlik ve bilimsel eğitimi savunmaya devam edeceklerini belirten Halide Türkoğlu, mücadeleyi büyüterek, onurlu barışı kadınlar öncülüğünde inşa edeceklerini belirtti.