Kadın Zamanı Derneği: Yürüttüğümüz mücadeleden vazgeçmeyeceğiz

Kadın Zamanı Derneği, dernek başkanları Dilek Başalan ve Barış Anneleri’nin de aralarında bulunduğu Kürt kadın aktivistlerin gözaltına alınmasına tepki göstererek, “Kirli siyasetinize karşı yürüttüğümüz bu mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Haber Merkezi- Kadın Zamanı Derneği, dün sabah saatlerinde dernek başkanları Dilek Başalan, Tevgera Jinên Azad (TJA), İstanbul Barış Anneleri İnsiyatifi üyeleri, Adalet Nöbeti eylemcileri, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ve Mezopotamya Kültür Derneği (NÇM) sanatçılarının da aralarında bulunduğu 17 kişinin gözaltına alınmasına ilişkin basın toplantısı düzenledi.

‘Arkadaşlarımızın faaliyetleri kriminalize edilmeye çalışılıyor’

Dernek binasında düzenlenen basın toplantısına kadın örgütleri, sivil toplum örgütleri ve hukukçular katıldı. Toplantının yapıldığı salona, “Kadın Mücadelemiz Engellenemez” pankartı asıldı. Basın metnini okuyan Esra Biber, “Erkek egemen iktidarla kol kola girmiş ve bağımsızlığını yitirmiş yargı tarafından yürütülen cinsiyetçi politikalar sonucunda, kadın hakları mücadelesi veren pek çok arkadaşımızın faaliyetleri, son zamanlarda artan gözaltılar ve engellemelerle kriminalize edilmeye çalışılmaktadır” dedi.

‘Kürt kadınlarını susturma girişimidir’

İktidarın, cinsiyetçi, milliyetçi ve kadın düşmanı politikalarına karşı insanca yaşamı, eşitlikçi ve özgürlükçü politikaları savunan herkesin ‘terörist’ olarak yaftaladığı ve saldırıları sürdürdüğüne dikkat çeken Esra Biber, “İstanbul’da yaşayan Kürt kadınların, kadına yönelik şiddetle mücadele mekanizmalarına erişimleri için yıllardır emek veren, insan hakları ve kadın hakları savunucusu dernek başkanımız Dilek Başalan, Kürt kadın mücadelesinde aktif rol alan TJA’lı arkadaşlarımız ve Mezopotamya Kültür Merkezi’nde Kürt kadınların kültürel hakları için çalışan kadınların gözaltına alınması, Kürt kadınların maruz kaldığı çeşitli hak ihlallerine karşı yürütülen mücadeleyi açıkça susturma girişimidir” diye konuştu.

 ‘Arkadaşlarımız yalnız değildir’

Kadına yönelik artan erkek-devlet şiddeti karşısında mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini ve arkadaşlarının yalnız olmadığını vurgulayan Esra Biber, şunları kaydetti:

“Uzun yıllar süren mücadelemiz sonucunda elde ettiğimiz kazanımları korumak, eşitlikçi politikaları hayata geçirmek ve savaşsız, sömürüsüz bir dünya için çaba gösterirken, sürekli olarak erkek egemen zihniyetin ve iktidarın saldırıları ve baskılarıyla karşı karşıya kalıyoruz. Hukuk mekanizmaları ise adeta birbirinin kopyası olan iddianamelerle, somut delillerden yoksun gözaltı gerekçeleriyle, mücadele eden herkesi yıldırmak için kullanılan bir araç haline getiriliyor. Bilinçli bir politikayla feminist mücadelemize engel olmayı amaçlayan iktidar, kadınlara yönelik saldırılarını artırıyor ve yoğunlaştırıyor.”

 ‘Düşman hukukuyla karşı karşıyayız’

Gözaltına alınan kadınlar hakkında 24 saat süreyle avukat görüş yasağı, soruşturma dosyası hakkında da kısıtlama kararı getirildiğini söyleyen Esra Biber, “Çağrı usulünün uygulanmayarak yaklaşan yerel seçim öncesi, kadın arkadaşlarımızın toplu bir şekilde gözaltına alınması kabul edilemez. Türkiye’de temel hak ve özgürlüklere son derece keyfi bir biçimde müdahale edildiği, kadın aktivistler, kadın siyasetçiler ve hak savunucularının yargı eliyle hedef alındığı, ceza tehditlerine maruz bırakıldığı bir süreç yaşanmaktadır. Yakalama gözaltı ve tutuklama gibi koruma tedbirlerinin Kürt kadın aktivistler üzerinde ölçüsüz ve yersiz kullanılması tam da düşman hukukuyla karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir” diye konuştu. Esra Biber, “Buradan bir kez daha güçlü bir şekilde ifade ediyoruz, kirli siyasetinize ve saldırgan politikalarınıza karşı bizi biz yapan emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz, kültürümüz ve var oluşumuz adına yürüttüğümüz bu mücadeleden asla ve asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.