‘Afet Bölgesi’ ilan edilen Recep Köyü sakinleri: Evimize, tarlamıza ne olacak?

Depremde ağır hasar alan Semsûr’un dağlık köylerinden Recep Köyü, ‘Afet Bölgesi’ ilan edildi. Köydeki depremzedelerin yeni ev yapmalarına izin verilmezken, köylülerin nereye gideceği ve tarlalarına ne olacağı bilinmiyor.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Semsûr- Mereş merkezli yaşanan iki büyük depremin üzerinden 10 ay geçti. Aradan geçen sürede deprem konutları inşa edilmezken, depremde büyük hasar alan kentlerde depremzede yurttaşlar çadır veya konteynerlerde kalıyor. Kent merkezinin yanı sıra köylerde yaşayan yurttaşlar için ise bir iyileştirme olmadı. Kimi köylerde depremzedeler barınma, içecek ve elektrik sorunu yaşıyor. 

Köy yolu 3’üncü günün sonunda açılmıştı

Depremde binlerce binanın yıkıldığı Semsûr’da da herhangi bir değişim yaşanmadı. Yardımların günler sonra ulaştığı dağ köylerinde halk yaşam mücadelesi verirken, yaklaşan kışı da kaygı dolu bekliyor. Depremde onlarca evin yıkıldığı, 11 kişinin yaşamını yitirdiği Recep Köyü’nde halk büyük bir belirsizlik içinde yaşıyor. Çelikhan ilçesine bağlı dağ yamacında kalan köy depremin olduğu süreçte yolların karla kapanmış olması nedeniyle günlerce yardım alamadı. Köylüler kendi imkânları ile cenazelerini ve yaralı yurttaşları enkaz altından çıkardı.

Cenazeler başında nöbet tuttular!

Üç günün sonunda gönüllü ekiplerin geldiği köyde yurttaşlar kurtlar yemesin diye günlerce cenazelerin başında nöbet tuttu. Köy nüfusunun azaldığı bugünlerde evleri yıkılan yurttaşlar AFAD’a bağlı Çelikhan konteyner kentine yerleştirildi. Evlerini ve tarlalarını bırakmak istemeyen köylüler de ağır hasarlı evlerinde yaşam sürdürüyor.

Köyde yeni yerleşim yeri yapmak yasaklandı

Depremden önce çığ ve sel gibi doğal afetlerin de meydana geldiği köy, depremden hemen sonra AFAD tarafından ‘Afet bölgesi’ ilan edildi. Alınan kararla köylülerin yıkılan evlerinin yerine ev yapmaları yasaklandı. Çadırda kalan yurttaşlara da elektrik verilmedi. Alınan karara tepki gösteren köylüler, nereye gideceklerini bilemezken hem evlerini hem tarlalarını arkada bırakmak istemediklerini söylüyor. Bir çözüm bulunmadan bu kararın alındığını ve ağır kış şartlarında yalnız bırakıldıklarını belirten köylüler, köyün nereye taşınacağına dair ise kendilerine herhangi bir bilginin verilmediğini dile getirdi.

‘Bir hafta çadıra ulaşamadık’

Köy sakinlerinden Emine Varol, deprem ardından yaşadıklarını ajansımıza anlattı.  Emine Varol, depremden sonra alınan kararın kendilerini daha fazla mağdur ettiğine dikkat çekerek, “İlk başlarda çadır bile yoktu. Bir hafta boyunca hiçbir ihtiyacımız karşılanmadı. Bir haftanın sonunda çadırlar geldi. Aylarca çadırda kaldık. Kendimize konteyner aldık. Şimdi elektriğimiz dahi yok. Burada on ay geçti ama hala çadırda kalan insanlar var” diye belirtti.

‘İkinci kez mağdur edildik’

‘Afet bölgesi’ kararını değerlendiren Emine Varol, “Buraya afet bölgesi diyorlar tamam afet ise tarlamızı ve evimizi de buradan alın götürün. Bizde ne yapacağımızı bilmiyoruz ve hiçbir şekilde önümüzü göremiyoruz. Burada hem kalmamız hem de ev yapmamız yasak. Devlet bu durumda bize hiç çözüm bulmuyor. Buradaki insanların çoğu konteynere gitti ama orası da bir çözüm değil. Biz orada ne kadar kalacağız. Buradaki insanlara izin verseler kendilerine ev yapar, tarlasına gider. Ama ne olacak ne bitecek köy kaldırılsa nereye taşınacak bunların hiçbirini bilmiyoruz. Bize ‘gidin’ diyorlar ama kalkıp nereye gideceğiz?” şeklinde konuştu.

‘Gidecek bir yerimiz yok’

Emine Varol son olarak şunları dile getirdi: “Bizler bu kadar emeğimizi bırakıp nasıl gidebiliriz. Burada kimi depremzedeler hala çadırda kalıyor. Yapılan yardımlar hiçbir şekilde yetmiyor. Barınacağımız bir yer yok, kalsan bir türlü gitsen bir türlü çünkü gidecek bir yerin yok. Kiraya gidelim diyeceğimiz bir evimiz yok.”

 ‘Kışın ne yapacağız?’

Ardından konuşan Elif Varol ise yaklaşan kışı kara kara düşündüklerini anlatarak, “Ben hastayım oğlum hasta, kalktık tütün yerinde kendimize bir yaşam alanı oluşturduk. Ne elektrik var ne de başka bir şey var. Kışın ne yapacağımızı düşünüyoruz. Bizler sahipsiziz, ne yapacağımızı hiç bilmiyoruz.  Buranın kışı da çok sert geçer, geçen kış cenazelerimiz karlar altında kaldı. Bu sene ne olur hiç bilinmez. Bir zelzele geldi geçti, herkes deprem diyor ama deprem değildi” şeklinde konuştu.