Yüzyıllık mesele: Kadınların temsil mücadelesi

Türkiye’de 14 Mayıs’ta gerçekleştirilecek seçimlerde kadınlar, Meclis’in rengini belirleyecek. 1935 yılından bu yana kadın temsilinin sağlanamadığı Meclis’te kadınlar, bu kez söz sahibi olmak istiyor.

SARYA DENİZ

Haber Merkez- Türkiye’de seçmen sayısının yarısını oluşturan kadınlar seçilme konusunda her zaman geride bırakıldı ve görmezden gelindi. En temel hakları erkeklerin iki dudağının arasına sıkıştırılan kadınlar, buna karşı mücadeleden vazgeçmedi. Kadınların nasıl temsil edileceği, eşitliğin nasıl sağlanacağı ve siyasi partilerin kadınlara yaklaşımı hala tartışma konusu. 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine ülkenin kaderine yön verecek bir önem atfediliyor. Bu seçimin de yine esas belirleyeni kadınlar olacak. Özellikle kurulan ittifak masalarında kadınların hakları üzerinden yapılan pazarlıklar, seçimin kadınlar için nasıl bir anlam taşıdığını gösteriyor. 

Tarih, bugün açısından kadınların temsili için neler söylüyor? Eşitliğin sağlanması için siyasi partilerin yaklaşımı nasıl? Uluslararası verilerde Türkiye kadınların temsili ve karar alma mekanizmalarında yer almaları konusunda ibrenin neresinde? Haberimizde derledik.

İlk seçimde 17 kadın vekil

Türkiye’de kadınlar, ilk olarak 5 Aralık 1934’te seçme ve seçilme hakkına sahip oldu. Kadınlar seçimlerde ilk kez 1935’te adaylığını koydu. O günden bu yana 523 kadın milletvekili Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) girebildi. 600 sandalyeli Meclis hiçbir zaman tam olarak doldurulamadı. Yapılan 400 sandalyeli genel seçimlerde sadece 17 kadın TBMM’ye girebildi. Bu tarihten bir yıl sonra yapılan ara seçimlerde bir kadın daha milletvekili seçildi. Böylece, kadınların sandalye sayısı 18 oldu. Kadın milletvekilleri, tüm milletvekillerinin yüzde 4,5’ini oluşturdu.

Hiçbir zaman yeterli sayıya ulaşılamadı

Elbette 1935 yılında elde edilen bu sonuç başarı olarak yorumlandı. Ancak bu oran 1950 seçimlerine gelindiğinde daha da geriledi. 1950’de Meclis’te sadece 3 kadın vekil vardı. 1999 yılına kadar kadın milletvekili oranı yüzde 2’yi geçemedi. 1999 yılında 22 kadın milletvekili ile kadın milletvekili oranı yüzde 4,2 olarak değişti. 2002, 2007, 2011 seçimlerinde kadın milletvekili sayısı yükselişe geçti ama hiçbir zaman kadınların temsil oranı ve siyasi partilerin aday oranları yeterli olmadı.

7 Haziran seçimi

Türkiye tarihinde en fazla kadın milletvekili, 7 Haziran 2015’te gerçekleştirilen seçimlerde ortaya çıktı. 97 kadın milletvekili seçilirken, kadın vekillerin 32’sini HDP’liler oluşturdu. Haziran 2015 seçimlerinin ardından yine kadın vekil oranında düşüş yaşandı. 1 Kasım 2015 seçimlerinde 81 kadın, 24 Haziran 2018 seçimlerinde 103 kadın milletvekili seçildi.

Bugün durum ne?

Bugüne geldiğimizde de Meclis’te bulunan kadın milletvekillerinin sayısı az. 27’nci dönem milletvekili listesinde 600 vekilden sadece 104'ü kadın. Partilerin kadın- erkek dağılımı ise şöyle: Halkların Demokratik Partisi’nde (HDP) 56 vekilden 22’si (yüzde 39,29), Adalet ve Kalkınma Partisi’nde (AKP) 285 vekilin 54’ü (yüzde 18,95), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 130 vekilin 16’sı (yüzde 11.94), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) 48 vekilin 4’ü (yüzde 8.33), Türkiye İşçi Partisi’nde (TİP) ise 1 (25.00) kadın vekil bulunuyor.

Bakanlıklar da durum nasıl?

Türkiye’de 18 bakanlık koltuğundan sadece birin de kadın bakan var; o da Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık. Öte yandan Meclis’te grubu olan 5 siyasi partiden 15 grup başkanvekili bulunuyor. Partilerin grup başkanvekilliğinde de HDP'den Meral Danış Beştaş, AKP'den ise Özlem Zengin bulunuyor.

Hiç kadın vekil çıkarmayan iller 

Kadın Adayları Destekleme Derneği’nin (KA.DER), 2019’da yaptığı araştırmaya göre, Türkiye'nin 20 şehri Cumhuriyet tarihi boyunca hiç kadın milletvekili çıkarmadı. Kadın vekil çıkarmayan şehirler şunlar: Adıyaman, Artvin, Ardahan, Bayburt, Burdur, Erzincan, Giresun, Gümüşhane, Karabük, Karaman, Kilis, Kırıkkale, Kırklareli, Kırşehir, Nevşehir, Niğde, Osmaniye, Rize, Sinop, Yozgat.

Veriler neler söylüyor?

Parlamentolar Arası Birlik ve Birleşmiş Milletler Kadın Birimi’nin hazırladığı "Siyasette Kadın 2021" haritası verilerine göre, Türkiye, kadın temsilinde 188 ülke arasında 129'uncu sırada. Dünya Ekonomik Forumu’nun 2006 yılından bu yana her yıl hazırladığı Küresel Cinsiyet Eşitsizliği raporu da Türkiye’yle ilgili iyi şeyler söylemiyor. Dünyanın cinsiyet eşitliğine ulaşması Foruma göre 132 yıl sürebilir. Üstelik öngörülen bu zaman Türkiye için daha da uzun olabilir. Türkiye rapora göre eşitsizlik sıralamasında 124’üncü sırada. Ayrıca Eğitime erişimde 101'inci, sağlıkta 99'uncu, siyasette temsilde 112'nci ve ekonomiye katılımda 134'üncü oldu.

Seçilmişler hedef alındı

Ülkede seçilmiş kadınlara da baskılar hiçbir zaman son bulmadı. Eril akıl sistemli saldırılarında siyasetteki temsiliyeti de hedef aldı. Tahammülsüzlük kendini “fezleke baskısı” olarak gösterdi. Meclis’e gelen yüzlerce fezleke de HDP’li kadın vekiller hakkında hazırlandı. Seçilmiş kadınların vekilliklerinin düşürülmesi istendi. Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve HDP Hakkâri Milletvekili Leyla Güven’in dokunulmazlığı kaldırılarak tutuklandı. HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel’in de vekilliği düşürüldü ve şu an cezaevinde.

Tek kadın grubu

Eşit temsilin sağlanamadığı Meclis’te kadın vekillerin çalışmaları da dikkate alınmadı. Parlamentodaki eril yapıya karşı ve aynı zamanda sorunların çözümü için kurulan HDP Kadın Grubu her zaman örnek gösterildi. Ayda bir kadın grubu olarak toplantı yapan vekiller, kadın cinayetleri, yasalar ve ortak sorunlar karşısında kadınların sözünü Meclis’ taşıyor. Öte yandan kadınlara dair verilen araştırma ve soru önergeleri rekor düzeyde HDP’li kadın vekillere ait. Ancak verilen bu önergelerin yüzlercesi hükümet yetkilileri tarafından yanıtsız bırakıldı. 

Kadınlar belirleyici

14 Mayıs’ta gerçekleştirilecek seçimlere sayılı günler kala kadınlar yeniden nasıl daha nitelikli ve yeterli bir şekilde temsil edilebileceklerinin yollarını arıyor. Bu seçimin belirleyicisi olarak da kadın seçmenler görülüyor. AK-MHP ittifakı kadın karşıtı politikalarını perçinlemek için ittifak masalarına daha marjinal grupları oturtmaktan vazgeçmiyor. AKP-MHP iktidarı, seçimi tekrar kazanabilmek adına kadın hakları üzerinden Yeniden Refah Partisi ve Hür Dava Partisi ile (HÜDA-PAR) seçim pazarlığında. Bu pazarlıklarla kadın kazanımlarını hedef alan ittifakın pazarlık konusu ise kadınlar ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun. İşte tam da bu yüzden kadın seçmenlerin oyu kadın kazanımlarının korunması ve kazanımlarına yenilerinin eklenmesi adına önemli.