HESNA MIHEMED

Şehba- Kuzey ve Doğu Suriye’nin Efrin Kantonu, 18 Mart 2018'de Türk devleti tarafından işgal edildi. İşgal nedeniyle yüzbinlerce kişi Şehba Kantonu’na göç etmek zorunda kaldı. Efrin’de kalanlar ise her gün işkenceye maruz bırakılıyor, kaçırılıyor veya katlediliyor. Özellikle Efrin’de yaşayan Êzidîlere yönelik baskılar artarken, inançlarından vazgeçmeleri için çeşitli zorbalıklara maruz kalıyorlar. İşgal ile Êzidîliğin ve Kürtlüğün köklerinin yok edilmesi amaçlanırken, Efrin Bölgesi Êzidî Birliği Başkanı Ayşe Sîdo, Türk devleti ve ona bağlı çetelerin baskılarına dikkat çekti.

‘Türkçe ve Müslümanlık dayatılıyor’

Türk devletinin işgalini kabul etmedikleri için zulme maruz kaldıklarını ve yerlerinden edildiklerini söyleyen Ayşe Sîdo, “Kürtler her gün işgalci Türk devleti ve ona bağlı çetelerin işkencelerine maruz kalıyor. Özellikle Êzidî toplumu yok edilmek isteniyor çünkü Êzidîlik Kürtlüğün köküdür. İktidarlar her şekilde Êzidîleri yok etmeye çalışıyor. Efrin’de ibadethanelerimiz yağmalandı, köylerimiz boşaltılarak yerine çete aileleri yerleştirildi ve köylerimize camiler yapıldı. Bunun yanı sıra halklara tek dil olarak Türkçe ve Müslümanlık dayatılıyor” sözleri ile yaşananlara dikkat çekti.

‘Halkın birliği kazanacaktır’

Şengal yenilgisi nedeniyle çetelerin ve Türk devletinin Efrin’deki Êzidîlere baskılarını artırdığına işaret eden Ayşe Sîdo, “Türk devleti ve çeteleri Şengal’de başarısız oldular. Bu yüzden şimdi Êzidîleri Efrin'de bastırmak istiyorlar ancak hedeflerine asla ulaşamayacaklar. Şengal'de başarısız oldukları gibi Efrin'de de başarısız olacaklar ve halkın birliği kazanacaktır. Êzidîlerin çoğu soykırım emirlerinden kurtulmak için vatanlarından göç ederek dünyanın dört bir yanına dağıldılar. Êzidîler nerede olurlarsa olsunlar topraklarına, inançlarına, dillerine ve varlıklarına sahip çıkmalıdır” şeklinde konuştu.

‘Soykırıma izin vermeyeceğiz’

Ayşe Sîdo, konuşmasının sonunda uluslararası toplumu işgale karşı durmaya çağırarak, "Uluslararası toplum başta Êzidîler olmak üzere Kürtlere yönelik soykırım saldırılarına karşı tavır almalıdır. Uluslararası camianın yaşanan bu ihlallere karşı sessizliğini kınıyoruz. Sessizlik soykırımı onaylamaktır ve soykırımın bir parçası olmaktır. Efrin’de halkımıza karşı ağır suçlar işleniyor ancak buna rağmen dünya sessiz kalmaya devam ediyor. Ancak biz halklar birlik olacağız ve her zaman meydanlarda yaşananları tüm dünyaya haykıracağız. Binlerce yıldır varız ve hep var olacağız. Êzidîler olarak soykırıma izin vermeyeceğiz" dedi.