HALA AL-HAŞİDİ

Yemen – Yemen'de hükümetle İran destekli Husiler arasında 9 yıldır devam eden iç savaşta, 4,5 milyon insan ülke içinde yerinden edildi. 20 milyonu aşkın kişi ise acil insani yardıma muhtaç bir şekilde yaşıyor. İç savaştan en çok etkilenen kadın ve çocuklar, çadır kamplarda zor şartlar altında yaşama tutunmaya çalışıyor.

Eşini savaşta kaybetti 5 çocuğuyla çadır kampta yaşıyor

Ülke içinde yerinden edilerek çadır kamplarda yaşamak zorunda kalan kadınlardan biri de 35 yaşındaki Kawthar Ahmed. Eşinin top mermisinin düşmesi sonucu yaşamını yitirmesinin ardından Taiz'in Maqbanah ilçesine bağlı Al-Tabah Al-Hamra'ya kaçtığını anlatan Kawthar Ahmed, Yemen'in güneybatısındaki Necd Kasım Kampı’nda 5 çocuğuyla birlikte yaşıyor.

‘Yerinden edilmiş tüm kadınların acıları aynı’

İnsani yardım kuruluşlarından destek alamadığı için çalışmak zorunda kaldığını anlatan Kawthar Ahmed, “Sokaklardan topladığım teneke kutularla çocuklarımın günlük yiyecek ve ihtiyaçlarını karşıladım. Ancak bu iş bana yetmiyor. Çocuklarımı soğuktan korumak için çok sıkıntı çekiyorum. Ne battaniye ne de yatağım var. Bu sadece benim acılarım değil, yerinden edilmiş tüm kadınların acılarıdır” dedi.

‘Yerinden edilen kadınlar kötü muameleye maruz kalıyor’

Kifah Derneği Başkanı ve insan hakları savunucusu Misk Al-Makrami, yerinden edilmiş kadınların koşullarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yemen'de yerinden edilen kadınların ötekileştirildiğine, hizmetlere erişemediğine dikkat çeken Misk Al-Makrami, kadınların aynı zamanda kötü muamelelere de maruz kaldıklarını anlattı.

‘Sosyal destek verilmiyor’

Kadınların temiz suya erişemediğini sosyal, siyasi, ekonomik ve eğitim haklarını da elde edemediklerini dile getiren Misk Al-Makrami, “Kadınları yerinden edilmeye zorlayan coğrafi koşullar, gittikleri alanların çoğu zaman ıssız olması nedeniyle acılarını artırıyor. Örneğin, kırsal alanlara göç eden kadınlar, zorlu yaşam koşullarına maruz kalıyor ve devletin sağladığı sosyal destekleri alamıyor” diye konuştu.

‘Çocuk yaşta evlilikler arttı’

Yerinden edilmelerle birlikte kötü yaşam koşulları ve çocuk yaşta, erken ve zorla evliliklerin arttığına işaret eden Misk Al-Makrami, “Kamplar yaşanmaz halde ve kadınlar bu kamplarda hak ihlallerine maruz kalıyorlar. Bu sorunlar, eşitlik ve onurlu yaşama değerlerini öne çıkaran bilinç ve program eksikliğinden kaynaklanıyor” diye belirtti.

Yaşamlarını iyileştirmek için proje yapıyorlar

Topluluk aktivisti Ghadeer Al-Adani ise, siyahların yaşadıkları ayrımcılığın çeşitli sorunları da beraberinde getirdiğini söyledi. Kamplardaki kadınların yaşamlarını iyileştirmek için küçük projeler oluşturduklarını anlatan Ghadeer Al-Adani, “Çünkü kamplarda yaşayan kadınlar kendilerini ve çocuklarını soğuktan koruyamıyorlar. Kışlık kıyafet ve battaniye ihtiyaçları var” dedi.

‘Kampta çaresizlik, sefalet var’

Kadınların yeterli güvenlik sağlanmadığı için taciz ve tecavüze maruz kaldıklarını dile getiren Ghadeer Al-Adani, şunları aktardı: “Bu nedenle daha yaşanılabilir bir ortam için kadınlara ev gibi güvenli yerlerin sağlanması önemlidir. Çocukların acı ve ıstırap içinde olduğu, çadırların çığlık ve şikayetlerle dolduğu Necd Kasım Kampı’nda çaresizlik ve sefalet var. Çocuklar, kampın koridorlarında çıplak ayakla dolaşıyor. Yaşadıkları zor koşullar nedeniyle yüzleri sefaletle doldu.”