‘Uluslararası kadın örgütleri Efrin için daha ciddi tavır göstermeli’
Bêrîvan Reşo, Türk devletinin işgal ettiği Efrin’de kadın ve çocuklara yönelik insanlık suçlarının işlenmeye devam ettiğine dikkat çekerek, uluslararası kadın örgütlerinin Efrin’de yaşananlara karşı ciddi tavır göstermediği eleştirisinde bulundu.
EBÎR MUHAMED
Qamişlo- Efrin, 18 Mart 2018 tarihinde Türk devleti ve ona bağlı çeteler tarafından işgal edildi. İşgalle beraber Efrin ve ilçelerinde, insana, doğaya, tarihe yönelik işlenen suçlar da artarak devam ediyor. Türk devleti ve ona bağlı çetelerin Efrin'in işgalinden bu yana Kuzey ve Doğu Suriye'de işlediği insanlık suçları ve hak ihlallerine ilişkin Suriye Kadın Haklarını Araştırma ve Koruma Merkezi’nin verilerine göre; 2018 yılından 16 Mart 2024 tarihine kadar; 158 kadın katledildi, 275 kadın kaçırıldı, 238 kadın da yaralandı. 143 çocuk katledildi, 91'i kaçırıldı, 318 çocuk da yaralandı. Kadın ve çocukların yanı sıra 215 erkek katledildi, bin 223’ü kaçırıldı, 215 kişi de yaralandı.
‘Yaşanan ihlalleri belgeledik’
Suriye Kadın Haklarını Araştırma ve Koruma Merkezi Dokümantasyon Daire Başkanı Bêrîvan Reşo, Efrin’in 6 yıl önce Türk devleti tarafından işgal edilmesinin ardından binlerce Efrinli’nin yerinden edildiğini hatırlattı. Efrinlilerin çoğunun evlerinden, mülklerinden vazgeçmek zorunda kaldığını vurgulayan Bêrîvan Reşo, “En çok etkilenenler ise kadınlar oldu. Öldürme, kaçırma ve yaralamanın yanı sıra onlarca kadın da hapse atıldı. Tek suçları Kürt olmalarıydı. Biz bu suçlara karşıyız ve bunları kabul etmiyoruz. İşgal altındaki topraklarda işlenen bu suçlar insanlık suçlarıdır” şeklinde konuştu.
Bölgedeki ilgili kurum ve kuruluşlarla iş birliği yaparak yaşanan ihlalleri tespit ederek belgelediklerini ifade eden Bêrîvan Reşo, “Elde edilen tüm belgeler dava dosyası haline geliyor. Bunları insan haklarından sorumlu taraflara gönderiyoruz. Özellikle Efrin halkına yardım edebilecek kurumlara gönderiyoruz. Ayrıca mektuplarımızı Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne de gönderiyoruz” dedi.
‘Garantör devletler çıkarları için sessiz kalıyor’
Devam eden hak ihlalleri ve insanlık suçlarına karşı başta bölgedeki garantör devletler olmak üzere uluslararası toplumun sessizliğine dikkat çeken Bêrîvan Reşo, şunları aktardı: "İşgal altındaki şehirlerde işlenen ihlaller ortadadır, fotoğraflı, videolu tüm belgeler ortadadır. Efrin’de iki kadının idam cezasına çarptırılmasına karşı sessizlik hakim. Kuzey ve Doğu Suriye’nin tamamındaki garantör devletler, Türk devletinin bölgedeki ihlallerine karşı veto hakkını kullanabilir. Ancak bu veto hakkını kullanmıyorlar. Bunun nedeni ise ortak çıkarlardır. Dolayısıyla sessiz kalmaktadırlar.”
Bêrîvan Reşo, uluslararası kadın hareketleri ve örgütlerinin de Efrin’de başta kadınlar olmak üzere halka yönelik işlenen insanlık suçlarına karşı ciddi bir tavır sergilemediği eleştirisinde bulundu. Bêrîvan Reşo, Efrin halkının bir gün mutlaka topraklarına döneceğini umut ettiklerini söyledi.