‘Türk devleti yaşanan felakete rağmen saldırılarına devam ediyor’

Türkiye'nin yaşanan depreme rağmen, Kürt halkına yönelik saldırılarına devam ettiğini söyleyen Fırat Bölgesi Maliye Kurulu Eşbaşkanı Firyaz Berkel, "Türk devletinin Kürtlere yönelik nefret politikası tarihidir" dedi.

BERÇEM CÛDÎ

Kobanê- Mereş’de 6 Şubat'ta 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde medyana gelen depremler, Amed, Dilok, Meletî, Riha, Semsur, Hatay, Kilis, Adana, Osmaniye, Suriye ile Kuzey ve Doğu Suriye kentlerinde büyük yıkıma neden oldu. Depremin yaşandığı günden bu yana Türk devleti birçok kez Eyn Îsa ve M4 yolunu ağır silahlarla bombaladı. 12 Şubat’ta Türk devletinin İnsansız Hava Araçları (İHA),  Kobanê’nin batısındaki Minazê ve Şêx Ebdal köyleri arasında bir sivil aracı bombaladı. Saldırı sonucunda bir yurttaş yaşamını yitirdi. Türk devletinin askerleri, 16 Şubat’ta ise Kobanê’nin batısında Boban köyündeki evinin bahçesinde dolaştığı sırada 16 yaşındaki Mûsa Mistefa Beghinadi’ye ateş açtı ve yaralanmasına neden oldu. Fırat Bölgesi Maliye Kurulu Eş Başkanı Firyaz Berkel, Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılarını ve politikalarını ajansımıza değerlendirdi.

 ’Türk devleti her fırsatta Kürt halkına saldırıyor’

Firyaz Berkel, “Öncelikle depremde hayatını kaybedenler Allahtan rahmet, yaralılara şifalar diliyorum. Tüm insanlığın başı sağ olsun” diyerek sözlerine başladı. Kürt halkının içinde bulunduğu süreci değerlendiren Firyaz Berkel, “Kürt halkı sadece bu depremde yaşamını yitirmedi yıllardır Kürt halkı ölümle burun buruna bırakılıyor. Kürt halkını birçok güç katletti. Fakat özellikle Türk devleti, Kürtlere yönelik saldırılarıyla biliniyor. Tarihin her safhasında bu açık bir şekilde ortaya çıktı. Sadece Kürtlere yönelik soykırım ve imha yöntemleri değişti. Kürt halkı güçlü, özgür ve inatçı bir toplum olarak biliniyor. Bu gerçek, Türk devleti için tehdit oluşturmaktadır. Bu nedenle Türk devleti her fırsatta, her koşulda soykırım saldırılarını gerçekleştirmektedir" dedi.

‘Bütün dünya Türk devletine el uzattı’

Bugünkü saldırıların boyutunun çok daha şiddetli ve yaygın hale geldiğine işaret eden Firyaz Berkel, şunları ifade etti: “Özellikle deprem anında Türk devletinin saldırılarına dikkat çekebiliriz. 6 Şubat'ta Kuzey Kürdistan'da ve Türkiye'de büyük bir deprem meydana geldi. Bu deprem Kuzey Doğu Suriye ile Suriye illerini de etkiledi. Yaşanan bu insani felaketten sonra neredeyse bütün dünya Türk devletine el uzattı. Bu deprem hakkında farklı görüşler de öne çıktı. Birçok görüş, bu depremin kasıtlı olarak yapıldığı ve bir doğa olayı olmadığı yönünde yorumlarda bulundu. Dolayısıyla bu yaşanan felaketle ilgili birçok şüphe var ve Türk devleti suçlanıyor. Türk devletinin baskı, işkence ve dini kullanarak toplumu yöneten faşist bir devlet olduğunu herkes biliyor. Dolayısıyla şüphelerin üstü örtülüyor. Bu depremde en çok zarar gören Kürtlerdir. Bu nedenle bu felaket insanın beyninde pek çok soru oluşturmaktadır. Atalarımızın da dediği gibi; ‘Rih dibe post û dijmin nabe dost’ (Düşmandan dost, ayıdan post olmaz).”

‘Yaşanan felakete rağmen saldırılara devem ettiler’

Depremin Kuzey ve Doğu Suriye’de büyük yıkıma neden olduğunu ve buna rağmen Türk devletinin saldırılarına devam ettiğini söyleyen Firyaz Berkel, şunları kaydetti: "Yaşanan bu felaketin ortasında bile Türk devleti Kürt halkına yönelik nefret politikalarından vazgeçmedi. Tüm dünyanın bu deprem için depremzedelere yardım dayanışması içinde bulunduğu bir süreçte, Türk devletinin insansız hava araçları ve ağır silahlarla Fırat bölgesini bombaladı ve yurttaşları hedef aldı. Türk devleti bu saldırıları topraklarını genişletmek, işgalini yaymak, devrimimizi ve sistemimizi yok etmek amacıyla gerçekleştirdi. Biz Kürt halkı eskisi gibi değiliz, bu yüzden deprem sırasındaki saldırıları analiz edip anlamını okuyabiliyoruz. Hatta bu saldırıları, Önder Apo'ya yönelik tecritle ilişkilendirilebilir. Türk devleti, Önder Apo'yu tutuklayarak Kürt halkının isyanını bastırmaya ve bizi yeniden esaret durumuna döndürmeye çalıştı. Ama bunun tersi oldu ve Türk devleti Önder Apo'yu tutuklayarak Kürtlerin hakikatini ve varlığını yok edemedi.”

’Saldırılara karşı mücadeleyi yükselteceğiz’

Yapılan bu saldırılara karşı mücadelelerini yükselteceklerini dile getiren Firyaz Berkel,  "Biz Kürt halkı olarak mücadelemizde özgürlük çizgisini ve Önder Apo'nun ideolojisini seçtik. Bu nedenle Demokratik Ulus projesi ve Kuzey ve Doğu Suriye halklarının birliği her zaman Türk devletinin hedefi olmuştur. Cebhet El-Nûsra ve IŞİD çetelerini kullanarak, Efrin, Serêkanî ve Girê Spî bölgelerimizi işgal etmeye çalıştılar. Bir yandan da gençleri yönelik özel savaş taktiği uyguladılar. Bütün bunlar planlarının bir parçası.  Türk devleti, tüm insanlık için özgürlük ve direniş sembolü haline gelen bölgemizin ve halkımızın gerçekliğini değiştirmek istiyor” dedi.

Saldırıların daha çok Kobanê'de yapıldığına dikkati çeken Firyaz Berkel, “Çünkü Kobanê şehri Rojava Devriminde dünya çapında ses getirdi. Bu gerçekliği hazmedemedikleri için bunu yok etmeye çalışıyorlar. Kobanê bizim direniş kalemiz ve bu gerçekliğin yok edilmesine izin vermeyeceğiz. Özgürlüğün nefesini soluduk ve yaşıyoruz, dolayısıyla Kobanê halkı ve yönetimi olarak Türk devletinin politikalarından etkilenmiyoruz" şeklinde konuştu.