Tunus üniversitelerinde şiddete karşı kadın kulüpleri açıldı

Tunus'ta kadın öğrencilere yönelik şiddete karşı sessizliğin kırılması için üniversitelerde kadın kulüpleri açıldığını belirten Kadının Sesi Derneği’nden Rahma Aidoudi, kadın radyo istasyonlarının da açılacağını kaydetti.

NAZIHA BOUSSIDI

Tunus – Kadının Sesi Derneği Üyesi feminist Rahma Aidoudi, üniversite alanını daha geniş bir feminist hareketin yansıması olarak gören birçok kadın öğrencinin isteği üzerine üniversitelerde feminist kulüpler kurduklarını kaydetti.

“Öğrenciler sessizlik duvarını ve korku bariyerini yıkmak istediklerini söylüyorlar” sözleri ile konuşmasına başlayan Rahma Aidoudi, öğrencilerin her türlü şiddete maruz kaldıklarını dile getirdi. Şiddetin azaltılması amacıyla her türlü şiddet ve baskının üniversitelerde bulunan dinleme merkezleri tarafından kayıt altına alınacağını söyleyen Rahma Aidoudi, üniversitelerde kadın radyo istasyonları da kurmayı hedeflediklerini ifade etti.

‘Şiddet konusunda sessiz kalmayacağız’

Kadının Sesi Derneği’nin bir gençlik derneği olduğunu belirten Rahma Aidoudi, “Bu derneğe en çok genç kadınlardan şikayet geliyor. Bu doğrultuda üniversitelerde psikolojik bilgilendirme, hukuki yönlendirme gibi dinleme merkezleri kurarak bu kesimin mağduriyeti üzerinde çalışma kararı aldık. Genç kadınların sorunlarını dile getirmesi için de bir medya alanı sağlamayı amaçladığımız kadın radyo istasyonlarını kuracağız. Tartışılacak çok şey var, özellikle de şiddet konusunda sessiz kalmamak” şeklinde konuştu.

‘Genç kadınlar için bilinç yükseltme çalışmaları yapıyoruz’

Üniversite alanının feminist kültürü yaymak için uygun bir alan olduğunu vurgulayan Rahma Aidoudi, “Bu nedenle Gazetecilik ve Haber Bilimleri Enstitüsü, İnsan Bilimleri Enstitüsü, İbn Şeref Enstitüsü, Al-Manar'daki Siyasal ve Hukuk Bilimleri Fakültesi, Bariana'daki Hukuk ve Sosyal Bilimler Koleji ve Tıp Fakültesi’ndeki genç kadınlar feminist düşünceyle buluşuyor. Genç kadınlar için bilinç yükseltme çalışmaları, kadınları ilgilendiren çeşitli konular üzerinde tartışmalar, gençlerin tüm feminist konulardaki farkındalığını artırmak için çalışmalar yürütüyoruz. Çünkü kadınların gerçekliği iyileştiğinde bunun her düzeyde olumlu bir şekilde yansıdığını görüyoruz” ifadelerinde bulundu.

Sivil toplumdaki deneyimine Hukuk Fakültesi'nin ilk yıllarında başladığını söyleyen Rahma Aidoudi, sözlerine şöyle devam etti: “Siyaset Bilimi ve faaliyetlerim başlangıçta insan haklarıyla ilgili konulardı. Daha sonra Kadının Sesi Derneği'ne katıldım. Şu anda bu dernekte kadınlara yardım etmeye çalışan yeni bir uzmanlık alanı olan topluluk örgütlenmesi üzerinde çalışıyorum. Kadınların haklarını elde etmesi için örgütlenme çalışması yürütüyoruz. Sosyal adaletin yokluğu, ötekileştirme ve eşitsizlikten muzdarip kırsal bir iç bölgede yaşıyorum ve bunlar beni kolektif faaliyete yönelmeye iten faktörler."

‘Birçok kez şiddete maruz kaldım’

Şiddete maruz kalan feminist bir aktivist olduğunu dile getiren Rahma Aidoudi, “Sokakta, protestolara katıldığımda, sosyal medya platformlarında görüşümü dile getirdiğimde birçok kez şiddete maruz kaldım. Faaliyetlerimizi engelleyen ve bizi birçok zorlukla karşı karşıya bırakan duygusal popülist iklimin ışığı altındayız. Ataerkil bir toplumda yaşıyoruz. Kadınların statüsünü küçümsemeye ve onları hayatın her alanından dışlamaya çalışıyor. Kadınların kendilerini koruyan bir kanunlar deposu var ve Arap bölgesindeki kadınlara kıyasla yasal haklar olarak Tunuslu kadınların durumu daha iyi. Ancak yasalara rağmen kadınlar yaşamın her alanında şiddete maruz kalıyorlar. Bu artık dehşet verici bir olgu haline geldi” diyerek, sözlerini noktaladı.