MEDİNE MAMEDOĞLU

Êlih- Êlih’in (Batman) birçok mahallesinde 20 Kasım akşamı şiddetli yağmurun ardından sel meydana geldi. Onlarca evin sular altında kaldığı Êlih’de suya kapılan biri kadın, 3’ü çocuk olmak üzere 4 kişi yaşamını yitirdi. İlk andan itibaren kendi imkanları ile evlerine dolan su ve çamuru tahliye etmeye çalışan halk, belediyeye atanan kayyıma tepkili.Kente dair verilen turuncu alarma rağmen kayyımının yeterli önlemi almadığını belirten yerine kayyım atanan Êlih Belediye Eşbaşkanı Songül Korkmaz ve yerinden yönetimin önemine dikkat çeken Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Êlih Milletvekilli Zeynep Oduncu  yaşananları ve son durumu ajansımıza anlattı.

‘Mahalledeki kanal kayyım tarafından mazgallarla kapatıldı’

Doğal afetin ihmallerle felakete dönüştüğünü söyleyen Songül Korkmaz, selin yaşandığı mahallelerde ciddi bir alt yapı sorunu olduğu bilgisini de verdi. Songül Korkmaz, mahallede seli engelleyecek olan kanalın kayyım tarafından önünün kapatıldığını, daha sonra da temizlenmediğini anlattı. Turuncu alarma rağmen halkın da uyarılmadığını söyleyen Songül Korkmaz şu değerlendirmede bulundu:

“Bu ihmallerin sorumlusu sel uyarılarını dikkate almayan kayyımdır. Sel yaşanmadan önce turuncu uyarı verildi. Ancak bu uyarılara rağmen mazgallar açılmadı ve temizlenmedi. Bu da felaketin yaşanmasına neden oldu. Yağmurun yağdığı gece buradaki alt yapı sorunu ve kanalın son durumu biliniyordu. Bu bilinmesine rağmen burada bir önlem almadılar. Mazgalların kontrolleri yapılmadığı için yüzlerce vatandaşımız mağdur edildi. Yine maalesef can kayıpları da yaşandı.”

‘Projemiz kayyım atanmasıyla yarıda kaldı’

Kayyımın halkı mağdur etmesinin ardından mahallede yaşayan yurttaşlara da herhangi bir destekte bulunmadığını aktaran Songül Korkmaz, kayyımın bu affet sürecinde halkı düşünmediğini söyledi. Afetin yaşandığı mahalleye dair alt yapı projelerinin olduğunu, bu projenin de kayyım atanmasıyla yarıda kaldığını belirten Songül Korkmaz şu ifadelere yer verdi:

“Belediyelerin yapması gereken şey halka hizmet etmek ama atanan kayyımlar halk dışında herkese hizmet veriyor. Biz kayyım atanmadan önce bu mahalleye dair bir proje yapmıştık. Yaşanan sellerin önünü kesmek ve kanalı açmak için çalışmalara başlayacaktık. Hem alt yapı sorununu hem de kanal sorununu çözecektik. Ama ne yazık ki bu proje kayyım atanmasıyla yarım kaldı. Kayyımla, halkımızın güvenliğini ve yaşam hakkını korumuyor. İlk günden bu yana kayyımın halka hizmet etmediğine dair söylemlerimiz boşuna değildi. Sel iki gündür yaşanmış olmasına rağmen belediye sahada değil. İnsanlar kendi imkânları ile evlerini temizliyor. Alanda olup evleri temizleyen ya da halka yardım eden ekipler yok. Halka bir yaşam alanın oluşturulması gerekiyor. Eğer biz görevimizin başında olsaydık bu tür mağduriyetlerin yaşanmaması için var gücümüzle çalışırdık.”

‘Yerinden yönetimin önemini bir kez daha gördük’

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Êlih Milletvekilli Zeynep Oduncu ise kentlerin şehirleri bilen kişiler tarafından yönetilmesi gerektiğine işaret ederek, yerel yönetimlerin kentler için olan önemine dikkat çekti. Zeynep Oduncu konuşmasının devamında şunlara yer verdi: “Şu an ki tabloyla Batman’da yaşanan sel felaketinin ne kadar acı boyutlara geldiğini görüyoruz. Bu felaket göz göre göre geldi. Verilen alarmlara rağmen yetkililer herhangi bir önlem almadı. Daha öncesinde bu kanal geniş durumda ve su geçiriyor haldeydi. Kayyım atamasıyla beraber önünün kapatılması ve seviyenin yukarı çıkarılması, bu felaketi çok daha büyük boyutlara getirdi. Bu ihmallerin yanında halkta bu süreçte hiçbir şekilde uyarılmamış. Şunu çok net söyleyebiliriz, yerel yönetimler de o şehrin insanlarının o şehri bilmesi ile sorunlar çözülür. Atanan kayyımlar halkın sorunlarına yanıt olamıyor. Bu halkın iradesi olan ve bu halkın istediği kişilerin sahada olup görevini yapması gerekiyor.”