Suriye’de binlerce çocuk kimliksiz!

Suriye’deki savaş 12 yıldır devam ediyor. Kamp ve kurumlarda kalan yerinden edilen, anne ve babası yaşamını yitirmiş binlerce çocuğun en temel sorunu ise kimliklerinin olmayışı.

EBÎR MUHEMED

Qamişlo- Savaş ve çatışmaların sonuçlarından en çok kadınlar ve çocuklar zarar görüyor. 12’nci yılına giren Suriye'deki savaş nedeniyle insanlar zor koşullar altında yaşam sürerken, kendi ülkelerinde de mülteci durumuna düşürüldüler. Suriye 12 yıllık kriz sürecinde tüm dünya ülkelerinin savaş alanı, çatışma ve çıkar alanı haline geldi.

Suriye'deki savaşın ve göçün sonuçlarından biri de yüzbinlerce çocuğun kimliğinin olmaması. Bu konuda hazırlanan kimi raporlarda, kimliği olmayan çocukların sağlık, eğitim gibi temel hizmetlere uluşma konusunda da zorluk yaşadığını ortaya koyuyor.

Kuzey ve Doğu Suriye’de de Özerk Yönetim tarafından kurulan Çocuk Koruma Evleri, çocukların yaşama entegre olması ve temel hizmetlerden faydalanması için hizmet veriyor. 2015 yılında Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Konseyi tarafından kurulan Çocuk Koruma Evi, yaşları 3 ile 17 arasında değişen, 45 erkek ve kız çocuğunu barındırıyor. Kamplarda ve Çocuk Koruma Evi’nde kalan çocukların kimliklerinin olmamasının ciddi sorunlara neden olacağını söyleyen kadınlar, bu konuda çözüm arayışında.

‘Çocukların temel sorunu kimliklerinin olmaması’

Hedeflerinin yetim veya öksüz çocuklar için daha güvenli bir ortam oluşturmak olduğunu söyleyen Çocuk Koruma Evi Müdürü Xezal Berkel, “Burada sanattan okumaya birçok aktivite yapılıyor. Yemekten, uyku saatine kadar herşeyi çocukların ihtiyaçlarına göre hazırlıyoruz. Çocukların temel sorunu kimliklerinin olmaması. 18 yaşına geldiklerinde daha da zor olacak. Resmi evrak istenecek çünkü” diye belirtti.

Suriye krizinin sorunlarını Özerk Yönetim çözüyor

Bonyan Örgütü 25 Kasım 2022'de yayınladığı raporda şunlara yer verildi: “Kuzey ve Doğu Suriye’de kurulan Özerk Yönetim, işgal altındaki bölgelerde ve Şam Hükümeti'nin kontrolü altındaki bölgelerdeki kötü durum nedeniyle Suriye içindeki göçmenlerin bakımında önemli bir rol üstlendi. Binlerce mülteci ve göçmen Cizîr’deki Erîşe, Newroz, Waşûkanî ve Serêkaniyê kamplarına yerleştirilirken, bu kampların yanı sıra IŞİD’li aileler de Hol ve Roj kamplarında kalıyor. Bu ailelerin çoğunun çocuklarının kimlikleri yok yani devlet kayıtlarında yer almıyor.”

25 Temmuz 2022'de Mülteci ve Göçmen Hizmetleri Müdürlüğü, Cizîr Bölgesi’nde mülteci ve göçmen sayılarına ilişkin çocuk sayıları da dahil olmak üzere kapsamlı bir istatistik sonucuna vardı. İstatistikler aşağıdaki gibidir:

*Roj Kampı’nda Iraklı, yabancı ve Suriyeli 789 aile bulunuyor. Kişi sayısı ise 2 bin 624. Bunların çoğunluğunu IŞİD'li aileler oluşturuyor. Bin 737’si ise 1 ila 17 yaş arasındaki çocuklar.

*Erîşe Kampı’nda 2 bin 796 aile bulunurken, kişi sayısı 14 bin 344 kişiye ulaştı. 8 bin 958’i 1 ila 17 yaş arası çocuklardan oluşuyor.

*Serêkaniyê Kampı’nda 2 bin 580 aile yaşıyor. Kişi sayısı ise 15 bin 607. 1 ila 17 yaş aralığındaki çocuklar ise 8 bin 223.

*Waşûkanî Kampı’nda 2 bin 362 aile yaşıyor, kişi sayısı ise 16 bin 657. 1 ila 17 yaş aralığındaki çocuk sayısı ise 8 bin 941 çocuk var.

*Newroz Kampı’ndaki aile sayısı 11 bin 06 olup 5 bin 969 kişiden oluşmaktadır. Bin 261'i çocuk.

*Hol Kampı’nda bölgede kimliği belirlenemeyen 11 çocuk olmak üzere 30 bin 745 çocuk bulunuyor.

‘Kimlik bir yurttaşlık hakkıdır’

Cizîr Bölgesi İnsan Hakları Örgütü Eşbaşkanı Evîn Cuma da konuyla ilgili olarak, kişinin kimlik hakkının insani ve hukuki açıdan önemini şöyle değerlendirdi: “Kimlik, insanlar için meşru bir haktır. Uluslararası hukuka göre yapılmalıdır. Ne yazık ki, özellikle savaş zamanlarında pek çok yerde bu hak ihlal ediliyor, çünkü göç meydana geliyor ve bunun sonucunda insanlar artık ülkelerine veya şehirlerine dönemiyorlar. Aynı zamanda Suriye'de yaşanan savaş nedeniyle resmi belgeleri yakılan veya kaybolan çok sayıda insan var.”

‘Kamplardaki çocuklara göçmen kartı verildi’

Savaş da cinsel saldırıya uğrayan kadınların çoğunun kamplarda kaldığına işaret eden Evîn Cuma, “DAİŞ çetelerinin saldırısında başta Êzidî, Irak ve Suriyeli kadınlara yönelik cinsel saldırılar yaşandı. Şu anda bu kadınların çoğu Kuzey ve Doğu Suriye'de yaşıyor ve çocuklarının hukuki durumu ve kimliği belli değil. Kuzey ve Doğu Suriye'deki kamplarda veya kamp dışında kalan bu ailelere ve kimliksiz çocuklara geçici çözüm olarak göçmen kartı verildi. Biz bunu bu insanların hayatlarını geçici olarak yönetebilmeleri için iyi bir adım olarak gördük” ifadelerinde bulundu.