Sudan’da kadın bedeni savaş aracı olarak kullanılıyor: Cinsel saldırılar artıyor
Sudan Ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasında devam eden savaşın kadın bedeni üzerinden yürütüldüğüne dikkat çeken Sudanlı kadınlar, tecavüz, taciz, kaçırılma vakalarında yaşanan artışa işaret etti.
MAYSA AL QADİ
Sudan- Sudan Ordusu ile Hızlı Destek Güçleri arasındaki çatışmalar devam ederken, BM Kadın Birimi'ne göre, çatışmalardan dolayı Sudan'daki kadın ve kız çocukları açlık, yerinden edilme ve temel hizmetlerin eksikliğiyle karşı karşıya kalıyor. Aynı zamanda cinsiyete dayalı şiddet gören kadın ve kız çocuklarının da sayısı artıyor. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’na göre, Sudan’da 7 milyon kadın ve kız çocuğu cinsiyete dayalı şiddet riskiyle karşı karşıya.
300’ün üzerinde tecavüz vakası yaşandı
Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Birimi'nin açıkladığı istatistiklere göre, şu ana kadar 300'ün üzerinde tecavüz vakası kaydedildi. Ancak Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Birimi Direktörü Dr. Salima Ishaq, tecavüze uğrayan kadınların sayısının resmi rakamların çok daha üstünde olduğunu belirtti. Salima Ishaq, bu sayının gerçek sayının sadece yüzde 2'sini temsil ettiğini, devam eden çatışmalar, bilgi eksikliği ve kadınların merkez tarafından sağlanan hizmetlere erişememesi nedeniyle gerçek tecavüz sayısına ulaşmanın zor olduğunu açıkladı.
“Tecavüze ve Cinsel Şiddete Karşı Birlikte” adıyla başlatılan kampanyanın sonucuna göre 159'u kız çocuğuna yönelik olmak üzere, 423 tecavüz vakası belgelendi.
Çatışmalarla birlikte şiddet arttı
Gazeteci Awatif Ishaq, çatışmaların başlamasından beri Sudan'da kadına yönelik şiddetin arttığını belirterek, "Çatışmalardan önce kadınlara yönelik aile içi şiddet vakaları yaşanıyordu. Sünnet uygulamasıyla fiziksel şiddete maruz kalan kadınlar için mücadele ettik. Ancak çatışmaların ardından kadına yönelik tecavüz saldırılarında ciddi artış yaşandı. Uzun süre hapsedilen kadınlar, sömürüldü, tecavüze uğradı, ayrıca zorla kaybetme vakaları da yaşandı. Zorla kaybedilen kadınlar var ve henüz nerede oldukları bilinmiyor” dedi.
‘Yaşananlar kadın bedenine yönelik bir savaştır’
Yaşananların insanlar arasında korkuya neden olduğunu kaydeden Awatif Ishaq, “Kadınların ortadan kaybolduğu da bildirilmiyor ve belirli yerlerde arama yapılıyor. Sonra da konuyu örtbas ediyorlar, çünkü aileler damgalanma korkusu yaşıyor. Bu durumdan kaynaklı yaşananları belgeleme ve raporlama konusunda zorluk yaşıyoruz. Çatışmanın her iki tarafına da hitap ediyoruz; yaşananlar kadın bedenine yönelik bir savaştır. Kadınları koruyan güçlü ve katı yasaların uygulamaya konulması gerektiğini söylüyoruz. Cinsel şiddete maruz kalan kimi kadınlara tedavi desteği verildi, ancak kimilerine verilemedi. Tecavüz sonucu doğan bir grup çocuk olduğu için istenmeyen hamilelik sorunu da var” diye belirtti.
‘Kadınlara sağlık, tıbbi, psikolojik, sosyal ve mali destek sağlanmalı’
Doktor Maram Muhammad ise konuyla ilgili şu ifadelerde bulundu: "Çatışmalarla birlikte Sudan'da kadınlara yönelik fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddet artıyor. Aynı zamanda kadınlara sünneti uygulaması dayatılıyor. Kadınların bedenleri savaş alanı olarak görüldüğü için kadınlara yönelik ihlallerin hızı ve yoğunluğu arttı. Kadınlara karşı sözlü taciz ve diğer ihlaller yoluyla cinsel ve psikolojik şiddetin uygulandığını görüyoruz. Şiddetin kadınlar üzerindeki etkilerini azaltmalıyız. Hayatta kalanlara sağlık, tıbbi, psikolojik, sosyal ve mali destek sağlamanın yanı sıra toplumda bilinçlendirme kampanyaları yürütülmeli. Politikalar Sudan'da cinsel şiddeti önlemelidir.”