Sêvê, Pakize ve Fatma’nın ardından: Mücadeleyi büyüteceğiz

Sêvê Demir, Pakize Nayır ve Fatma Uyar’ın Silopiya’da katledilişlerinin üzerinden 8 yıl geçti. Geçen zamanda üç direngen kadının isimlerinin Silopiya sokaklarında yankılandığını anlatan Asuman Külter, “Mücadele miraslarını devir aldık” dedi.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed- Şirnex’in Silopiya (Silopi) ilçesinde 2015-2016 yılları arasında ilan edilen sokağa çıkma yasaklarında Silopiya Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır, Kongreya Jinên Azad (KJA) üyesi Fatma Uyar ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Parti Meclisi üyesi Sêvê Demir, 4 Ocak 2016’da zırhlı araçlardan açılan ateş sonucu katledildi. Bir mahalleden diğer mahalleye geçmek isterken taranarak katledilen üç kadının cenazeleri 5 Ocak günü teşhis edildi. Aradan geçen 8 yılda yoldaşları tarafından unutulmayan kadınların, çalışmaları bıraktıkları yerden sürüyor.

‘Sêvê gittiği her yerde kendinden bir iz bıraktı’

Katledilen üç kadının çalışma arkadaşlarından Asuman Külter, onların mücadelelerini her zaman yaşatacaklarını ifade etti. Üç siyasetçi kadının çalışmaları ile herkese örnek olduğunu aktaran Asuman Külter, konuşmasına yoldaşlarını anarak başladı. Mücadelelerinin kendilerine her daim ışık tutacağını belirten Asuman Külter, “Her üç arkadaşla birlikte parti çalışması yürüttüm. Üç kadın yoldaşımızda mücadeleye bağlı ve örgütlü çalışmalar yürüttü. O dönemde kadın arkadaşlarla birlikte çalışmak bizlere hem güç vermişti hem de çalışmalarımız giderek aktifleşiyordu. Sêvê herkes tarafından bilinen ve tanınan bir kadın arkadaştı. Gittiği her yerde herkes tarafından seviliyordu. Özellikle Kürtçeye olan hassasiyeti herkes tarafından biliniyor. Hiçbir alanda Türkçe konuştuğunu görmedim, her daim ana diline bağlıydı. Ana dilinin yanı sıra kadın çalışmalarında da ciddi bir fedakârlıkla çalıştı. Kültür, sanat, kadın ve toplum noktasında çok önemli çalışmaları oldu. Aradan yıllar geçti ancak kimse ne onu ne de çalışmalarını unutmadı. Binlerce öğrencisi olan bir kadındı. Onun bağlılığı başkalarını da etkiliyordu bu bağlılıkla hem cezaevinde hem de dışarıda onurlu bir mücadele sergiledi” sözlerini kullandı.

‘Her şeye rağmen iradeli ve kararlıydılar’

Pakize ve Fatma’nın da bütün zorluklara rağmen kararlılıklarından ödün vermediklerini söyleyen Asuman Külter, konuşmasının devamında şu sözlere yer verdi: “Heval Pakize’de burada büyüyen ve mücadeleye bağlı bir insandı. Yeni bir arkadaş olmasına rağmen her işini yapıyordu ve onun çalışkanlığı herkes tarafından biliniyordu. Yıllarca ailesi ve kendisi için çalıştı ancak önceliği hep parti çalışmaları oldu. Herkes tarafından örnek gösteriliyordu. Kadınlar hala onu ve çalışmalarını örnek alıyor. Katledildiği zaman burada halk ve kadınlar üzerinde ciddi bir etki bıraktı. Anıları ve ismi hala bu sokaklarda yankılanıyor. Heval Fatma’da gençlik çalışmasından bu yana mücadelenin içinde olan kadınlardan biriydi. Genç yaşına ve gördüğü baskılara rağmen hiçbir zaman geri adım atmadı. Cezaevine girdi, bütün zorlukları yaşadı ancak iradesinden asla ödün vermedi. Hem ailesi hem de kendisinin verdiği mücadele herkes tarafından biliniyordu.” 

‘Verdikleri mücadeleyi unutmadık’

Üç kadının da bilerek hedef alınıp katledildiğini belirten Asuman Külter, “O gün yaşananları ne biz ne de bu halk unutmayacak. Aradan yıllar geçti, bizler ne onları ne de verdikleri mücadeleyi unutmadık. Bu bağlılıkla ve mücadeleye olan inancımızla onların bıraktığı mirası sürdürmeye devam edeceğiz. Onların çalışmalarını ve hedeflerini yarıda bırakmayacağız. Bütün kadınlar özgürleşmeden bizler de geri adım atmayacağız. Her üç arkadaş şahsında bu mücadeleyi büyütme sözü veriyorum” ifadeleriyle yaşanan katliamı unutturmayacaklarını yeniledi.

‘İktidarlar tarih boyunca kadınları hedef aldı’

Katliama tepki gösteren Rosa Kadın Derneği Başkanı Suzan İşbilen ise tarih boyunca Kürt kadınlarının ve özgürlük mücadelesi veren kadınların despot iktidarlar tarafından hedef alındığını belirtti. Suzan İşbilen konuya dair şunları dile getirdi: “Bütün iktidarlar tarihten günümüze kendi egemenlik alanlarını örgütlerken kadını hiçe sayarak örgütlemiştir. Despot iktidarlara göre kadın evde oturmalı ve kadının özgürlük gibi bir sorunu olmamalı deniliyor. Neden böyle düşünüyorlar çünkü geçmişten bugüne bu iktidarları sarsan her daim kadın mücadelesi olmuştur. İktidarlar kadınları evde tutup örgütlenmelerine engel olarak bu mücadeleyi durdurmak istemiştir. Kadınlar bu anlayışı da kabul etmedikleri için her daim iktidarların hedefinde olmuştur.”

‘Özgür kadın hedef alınıyor’

Bu durumun en yoğun olarak Kürdistan ve Ortadoğu’da yaşandığına dikkat çeken Suzan İşbilen, “Yıllardır Kürt kadının özgürlük çabasının ve bu mücadeleyi yok etme üzerinde ciddi saldırılar olmuştur. Bugün Kürt kadınlarının hedef alınarak katledilmesindeki temel sebebi de budur. İktidarı da en çok zorlayan kadın mücadelesidir. İktidar bilinçli ve özgür kadını istemediği için Kürdistan’da bugün kadını hedef alarak bu katliamları gerçekleştiriyor. Özgürlük arayışında olan kadınlara bu rolü biçiyorlar. Bizler bu rolleri asla kabul etmiyoruz. Ne pahasına olursa olsun mücadelemiz devam edecek” dedi.