İsrail Gazze’yi vurmaya devam ediyor

İsrail’in Gazze’de yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı okulu ve Filistin Kızılayı’nı hedef aldığı saldırılarda çok sayıda kişi hayatını kaybetti.

Haber Merkezi- İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne yönelik başlattığı saldırılar devam ediyor. Filistin resmi ajansı WAFA'nın haberine göre, İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde, evlere, camilere ve yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı okullara yönelik bombardımanlarını sürdürdü.

Filistinlilerin sığındığı okul hedef alındı

İsrail saldırılarında hayatını kaybeden 40 Filistinlinin cenazesi ile yaklaşık 100 yaralı, Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki Deyr el-Belah kentinde bulunan Aksa Şehitleri Hastanesi'ne getirildi. İsrail savaş uçaklarının Gazze kentinde yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı Lulu Abdulvehhab el-Katımi okulunu hedef alması sonucu da en az 16 Filistinli katledildi, çok sayıda kişi yaralandı. Gazze'nin orta kesimlerindeki Nusayrat Mülteci Kampı'ndaki Merkezi Eğitim Müdürlüğü ile Halid bin Velid Okulu çevresi de fosfor ve sis bombalarıyla hedef alındı.

İsrail ordusunun, obüslerle Gazze'nin güneyindeki Refah kentinin doğusu ile Nusayrat Mülteci Kampı'nın kuzeyini bombalaması, savaş uçaklarıyla Nusayrat ve Bureyc Mülteci Kampları ile Deyr el-Belah'ta evleri hedef alması sonucu çok sayıda kişi hayatını kaybetti ve yaralandı.

Gazze’deki hükümet: Aruri suikastı İsrail’den beklenen bir suç

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi Genel Müdürü İsmail es-Sevabite, İsrail’in insansız hava aracıyla Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta düzenlediği saldırıda Hamas yöneticilerinden Salih el-Aruri’nin öldürülmesinin ardından açıklama yaptı. Aruri suikastinin "İsrail'den beklenen bir suç" olduğunu belirten İsmail es-Sevabite, Filistin direnişinin suikastlara rağmen devam edeceğini ve İsrail işgali tamamen ortadan kalkana kadar asla durmayacağını ifade etti.

BM’den itidal çağrısı

BM Genel Sekreter Sözcü Yardımcısı Florencia Soto Nino, günlük basın toplantısında Hamas liderlerinden Salih el-Aruri'nin öldürülmesine ilişkin açıklama yaptı. Gelişmelerin "çok endişe verici" olduğunu aktaran Florencia Soto Nino, durumun BM Genel Sekreter'inin de daha önce uyardığı "bölgeye yayılma riskini" ortaya koyduğunu belirtti. Florencia Soto Nino, saldırıyla ilgili henüz tüm detayların netleşmediğini belirterek, "Genel Sekreter, tüm taraflara azami itidal ve acilen bölgesel gerginliği azaltma çağrısında bulunuyor” dedi. Uluslararası toplum üyelerine bölgede gerginliğin artmasını engellemek için yoğun çaba sarf etmeleri çağrısını yineleyen Florencia Soto Nino, "Düşüncesizce atılacak ve bölgede şiddeti tetikleyecek adım istemiyoruz” dedi.

İsrailli aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ile Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in, "Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilerin gönüllü olarak bölgeden göç etmelerine destek verdikleri" yönündeki ifadelerine ilişkin ise Nino, "BM olarak zorla yerinden etmeye karşıyız. Nokta” diye konuştu.

DSÖ’den Kızılay merkezinin hedef alınmasına tepki

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, dijital medya hesabından yaptığı paylaşımda, Gazze'nin güneyinde bulunan Han Yunus'taki Kızılay merkezini ve Filistin Kızılayına ait El-Emel Hastanesini hedef alan saldırıları kınadı.

Tedros Adhanom Ghebreyesus, "Bombardımanlar vicdansızlıktır. Gazze'nin sağlık sistemi zaten çökmüş durumda. Sağlık ve insani yardım çalışanlarının işlerini yapması çatışmalar nedeniyle sürekli engelleniyor" dedi. Tedros Adhanom Ghebreyesus, ayrıca, Gazze'deki sivillere gıda, tıbbi malzeme ve su gibi temel ihtiyaçların ulaştırılabilmesi amacıyla "acilen ateşkes sağlanması" için yapılan uluslararası çağrılara da katıldığını belirtti.

Soykırım davası 11-12 Ocak’ta başlıyor

Öte yandan Güney Afrika Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği Bakanlığı Sözcüsü Clayson Monyela, dijital medya hesabından yaptığı açıklamada, İsrail'in yargılanacağı soykırım davasının ilk duruşmasının 11-12 Ocak'ta Lahey'de olduğunu ve avukatların bu yönde hazırlıklarını sürdürdüğünü belirtti.

Güney Afrika Cumhuriyeti, 29 Aralık'ta, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze'de işlediği fiillerle 1948 tarihli BM Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle Uluslararası Adalet Divanı’nda dava açarak İsrail için ihtiyati tedbir kararı alınmasını talep etmişti.