‘Saldırılara karşı eğitim kurumlarımızı yeniden inşa edeceğiz’

Türk devletinin uluslararası sözleşmeleri hiçe sayarak çocukların eğitim gördüğü okulları bombaladığına dikkat çeken Şêrîn Ebdo, direneceklerini ve eğitim kurumlarını yeniden inşa edeceklerini belirtti.

SORGÜL ŞÊXO

Hesekê- Uluslararası hukukta temel eğitim her şeyden önce "vazgeçilemez bir insan hakkı” olarak sayılıyor. Bu hak İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde de güvence altına alınıyor. Eğitim alanında da çocuk haklarını koruyan çok sayıda yasa bulunmasına rağmen bu gerçek hayatta karşılığını bulmuyor. Uluslararası yasalara taraf olan ülkelerin sessizliği nedeniyle Türk devleti, Kuzey ve Doğu Suriye’de saldırılarıyla birçok hak ihlalinde bulunuyor.

Zirgan, Türk devletinin hegemonik güçlerin sessizliği ve iş birliği nedeniyle savaş suçlarını işlediği Kuzey ve Doğu Suriye'nin ilçelerinden biri. Türk devleti sınır güvenliği bahanesiyle uluslararası kanunları ihlal ediyor, okullara saldırıyor, öğrencileri eğitimden mahrum bırakıyor. Zirgan'da 81 okul var, 33'ü aktif, 10'u ateş altında, 5'i top atışıyla eğitime açılamıyor, 33'ü ise işgal altında. İlçe Okul Müdürlüğü'ne göre, işgal saldırıları öncesinde 8 bin 200 öğrenci vardı. Çocuklardan 6 bin 300'ü eğitimden mahrumdu. Şu anda 33 okulda 2 bin 600 öğrenci eğitim görüyor. Ayrıca 38 çocuk da anaokulunda. Konuyla ilgili olarak Zirgan İlçe Okulları Özerk Yönetimi Sözcüsü Öğretmen Şêrîn Ebdo, ajansımıza konuştu.

‘Türk devleti anaokulunu bombaladı’

Türk devletinin saldırılarının  hedefinde eğitim alanlarının da olduğunu kaydeden Şêrîn Ebdo, "Sivillere, yaşamsal, sosyal ve sağlık alanlarına yönelik saldırıların yanı sıra eğitim alanı da saldırıya uğradı. İşgalci Türk devleti, 3-6 yaş arası çocukların eğitim gördüğü anaokulunu bombaladı, okullarında meydana gelen hasar nedeniyle çok sayıda çocuk eğitimden mahrum kaldı. Anaokulunun yeniden yapılması için çalışmalar yapılıyor. Hasar büyük olduğundan ve ilçe sürekli saldırılara maruz kaldığından bir sonuca ulaşamadık. Anaokulu yapmaktaki amacımız yeni nesillere yönelikti. Eğitimli bir şekilde büyümelerini istiyoruz” ifadelerinde bulundu.

Şêrîn Ebdo, Türk devletinin bilgi ve eğitime karşı olduğunu söyleyerek, sözlerine şöyle devam etti: "Eğitim sistemini geliştirmek için atılan her adıma karşı Türk devleti engel oluşturmuştur. Bu saldırı uluslararası hukukun ihlalidir. Uluslararası toplumun bölgemizdeki ihlaller karşısında sessizliği ve eylemsizliği üzüntü ve eleştiri kaynağıdır. Çünkü eğitim alanları, özellikle çocukların eğitim alanları savaştan uzak olmalıdır."

‘Sessiz kalmak suçtur’

Eğitim ve çocuk haklarıyla ilgili kurum ve kuruluşlara bir an önce çözüm bulmaları çağrısında bulunan Şêrîn Ebdo, "Eğitim alanının ihlaline karşı sessiz kalmak suçtur. Dolayısıyla bugün bu uluslararası kuruluşların görevidir. Türk devletinin saldırıları çocukların ve öğrencilerin hayatlarını tehlikeye atıyor. Öte yandan 190’dan fazla ülkede ve bölgede çocuklara ulaşmak ve her yerde tüm çocukların haklarını korumak için dünyanın en zor yerlerinde çalışan UNICEF, bölgemizdeki çocukların tehditlerden korunmasına dair yaptığımız başvurulara bir yanıt vermedi” dedi.

‘Kurumlarımızı yeniden inşa edeceğiz’

Tüm baskılara, zorluklara, saldırılara ve tehlikelere rağmen eğitim sistemlerini sürdüreceklerini kaydeden Şêrîn Ebdo, “Eğitim kurumlarımızı yeniden inşa edeceğiz. Türk devletinin saldırılarının durdurulmasını istiyoruz. Eğitim alanlarına yönelik saldırıları kınıyoruz ve çocuklara güvenli bir eğitim ortamının sağlanmasını istiyoruz. Savaş politikalarına ve soykırım silahına karşı bilimin kalemi kullanılacak ve kazanımlar elde edilecektir” diye belirtti.