Rakkalı Fawzia Al-Marai: Kadınlar toplumsal inşanın temel direğidir

Kendisinden çalınan en kıymetli şeyi geri almak için hayatın ve savaşın koşullarıyla mücadele eden, Aydınlar Birliği'ne katılarak edebiyat ve kültür alanında çalışma yapan Fawzia Al-Marai, kadınların toplumsal inşanın temel direği olduğunu söyledi.

YUSRA AL-EHMED

Rakka- Sanatsal, edebi üretimleri ile ön plana çıkan Rakka şehrinde, IŞİD'in işgal ettiği yıllarda kadınlar birçok insanlık dışı uygulamalara maruz bırakıldı. Suriye Demokratik Güçleri (QSD) tarafından kentin özgürleştirilmesi ardından kadınlar, Demokratik Ulus Sistemi’yle birlikte hayatın her alanında yer almaya başladı.

‘Kadınlar için yeni bir doğuş başladı’

Edebiyat ve kültür alanının önde gelen kadınlarından biri olan 70'li yaşlardaki Fawzia Al-Marai, Rakka kenti IŞİD'in kontrolündeyken, Suriye dışına göç etmek zorunda kaldı. IŞİD’in Rakka’da kütüphaneleri küle çevirdiğini belirten Fawzia Al-Marai, “Çok da uzun sürmedi, çünkü IŞİD bölgede yenilgiye uğratıldı ve biz kadınlar için yeniden bir doğuş başladı. Cehalet ve geri kalmışlık belasından kurtulmaya çalışarak toplumumuzun gerçekliğini değiştirmede öncü olduk. IŞİD’in yenilgiye uğratılmasıyla Suriye’ye geri dönerek edebi ve kültürel alanda aktif olarak yer aldım” ifadelerinde bulundu. 

Halkından kadınlara bir rol olmak amacını taşıdığını söyleyen Fawzia Al-Marai, sözlerine şöyle devam etti: “Kültür sevgim ve tutkum beni Aydınlar Birliği saflarına ilk giren olmaya, tüm hayatımı ve kendimi bu aydınlatıcı düşünce ve bilimin gölgesi altına adamaya itti. Başkalarına rol model olmaya, bölge ve dünya kadınlarına ilham ve umut kaynağı olmaya, düşünceyle zihinlerini aydınlatmak ve gizli kalmış sanatsal yeteneklerini geliştirmek isteyen kadınlara destek olmaya çalıştım. Kadınları toplumda geliştirmek, cehalet karanlığından bilginin ışığına çıkarmak istedim.”

‘Özgüven ve direnç benim silahımdı’

Edebiyat kariyerinde karşılaştığı zorluklara dikkat çeken Fawzia Al-Marai, “Aydınlar Birliği'ndeki sanat kariyerim ile ilgili toplumdan çok fazla eleştiri ve olumsuz görüşle karşılaştım. Edebiyatın tüm sınırlamaları, başarıları ve kazanımları karşısında özgüven ve direnç benim silahımdı ve bugüne kadar başardıklarımı bir kadın olarak yeterli görmüyorum. Bilgi deniz gibidir ve bir noktada bitmiyor, zirvesine ulaşmak için çabalıyorum” şeklinde konuştu.

‘Toplumda farkındalık yaratmayı amaçlıyoruz’

Aydınlar Birliği’nde yürüttüğü çalışmaları da aktaran Fawzia Al-Marai, “Çeşitli faaliyetlerimiz ve kültürel derslerimiz aracılığıyla kültürel farkındalığı ve eğitimi topluma yaymayı amaçlıyoruz ve öncelikle kadınların bu yöndeki rolüne odaklanıyoruz. Kadınlara kültürel fikirler veriyoruz. Toplumsal dayanışma ruhuyla çalışıyoruz çünkü hepimizin tek bir hedefi ve amacı var, o da kültürel bir rönesansa ulaşmak. IŞİD saldırılarında Rakka'nın yaşadığı karanlık dönemde kültür neredeyse yok oldu ve özellikle toplum bu yönden yoksun kaldı. Eğitimli ve bilgili kadınlar kültürel alanlarda yok oldu, bu da kadının ilerlemesini etkileyen bir cehalet ortamının oluşmasına neden oldu” sözlerine dikkat çekti.

‘Demokratik Ulus Sistemi kadınları özleri ile buluşturdu’

Kadınların kültürle olan bağlantısını anlatan Fawzia Al-Marai, “Kadınlar doğal olarak zeka ve sezgileriyle tanınırlar ve Demokratik Ulus Sistemi kadınların önlerini açarak gerçek özlerine yeniden kavuşma, kendilerini kanıtlama, kültürlerini ortaya koyma ve özgür olma fırsatını vermiştir. Kültürel rollerini bastıran ve kimliklerini çalan toplumsal ötekileştirmeden kurtuldular. Kadın ve toplum sorunlarını ele alan konferanslar, seminerler ve diyaloglar düzenlenerek tartışmalar yürütüldü. Bu yönlü çalışmalarla kadınların kendilerini çevreleyen kısıtlamaları kırmalarını sağlayacak kavram ve araştırmalar sunuldu. Kadınlara kültürel zemin hazırlamak, bilgi ve özgür düşünceye sahip özgür bir kişilik inşa etmeye katkıda bulunmayı amaçlıyorum” sözlerine yer verdi. 

‘Kadınların yeteceklerini geliştirmeye çalışıyoruz’

Farkındalık çalışmalarını aktaran Fawzia Al-Marai, şöyle konuştu: “Derslerimizde kırsaldaki kadınları öne çıkarıyoruz çünkü onlar, aşiret kuralları ve kırsal toplum altında en dışlanmış grup olarak kabul ediliyor. Onları teşvik etmek için farkındalık ve kültürü yaymaya çalışıyoruz. Kadınları özellikle de doğal toplumda olduğu gibi, yeteneklerini canlandırmaya ve geliştirmek istiyoruz. Kadınlara çeşitli deneyimler ve uzmanlıklar sağlamak için çalışıyoruz. Her türlü cehaleti ortadan kaldırmak, özgür bir aile ve cinsiyetler arasında adalet ve eşitliğin hakim olduğu özgür ve demokratik bir toplum inşa etmek temel hedefimiz.”

‘Kadınlar erk sisteme meydan okuyor’

Fawzia Al-Marai, Rakka kentindeki kadınların özellikle edebiyat ve kültür alanındaki çabalarına ilişkin ise, "Kadınlar, toplumdan gelen tüm kısıtlamalara ve eleştirilere rağmen sahip oldukları yeteneklerle değişim yaratmaya ve kişiliklerini geliştirmeye çalışıyorlar. Aydınlar Birliği içerisinde okuma-yazma çalışmalarına katılıyorum ve tüm kültürel faaliyetlere katılmaya çaba harcıyorum. Baskılara karşı mücadele yürüten kadınlar, erk sisteme meydan okumakta ve güçlerini birleştirmektedir. Çağlar boyunca direnişleriyle ölümsüzleşen kadınlar var. Bu direnişçi kadınların mücadelesi kitaplar aracılığıyla nesilden nesile aktarılıyor. Her acının ve zorluğun ardından başarı ve zafer vardır ve bu nedenle direnmek, mücadele etmek, geri çekilmemek gerekir” diye belirtti.

‘Kadınlar toplumun çekirdeği oldu’

Kadınların toplumda karşılaştıkları ve ilerlemelerine engel olan engelleri ortadan kaldırarak öncü kadınlar haline geldiğini belirten Fawzia Al-Marai, sözlerini şöyle tamamladı: “Kadınlar artık ekonomik bağımsızlıklarına kavuştu. Toplumun çekirdeği ve inşasının temel direği oldu. Kadınlar sürekli bir mücadele ile kadınları etkileyebilir, sanatsal yeteneklerini geliştirmeye teşvik edebilir."