Nöbet tutan annelerden birlik mesajı: Bu zulüm sona ersin!
Cezaevlerindeki açlık grevlerine ses olmak amacıyla tutuklu yakınlarının başlattığı Adalet Nöbeti devam ediyor. Anneler, birlik olunmasını isterken, cezaevlerinden mesaj gönderen tutuklular ise mücadeleyi büyütme çağrısında bulundu.
MEDİNE MAMEDOĞLU
Amed- Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER) öncülüğünde Amed başta olmak üzere birçok kentte başlatılan Adalet Nöbeti 15’inci gününde devam ediyor. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) Rezan (Bağlar) ilçe binasında yapılan çok sayıda yurttaşın katıldığı nöbet eylemine kurum temsilcileri de ziyarette bulunuyor. TOMA ve zırhlı araçlar ile ablukaya alınan ilçe binasında süren nöbet eyleminden halka destek çağrısında bulunuldu. Tecridin kaldırılması ve barışın hâkim olması vurgusunda bulunan anneler, tutuklu yakınlarının da yanında yer alıyor.
‘Annelerin sesine ses olmak için geldim’
Nöbete her gün katılan annelerden Makbule Açıkgöz, tek kurtuluşun birlik olduğunu belirterek, bütün Kürtlere çağrıda bulundu. Annelere ve cezaevinde açlık grevinde olan tutuklulara destek olmak amacıyla nöbete katıldığını söyleyen Makbule Açıkgöz, “Benim evladımın cezaevinde olmaması bu sürece destek vermeyeceğim anlamına gelmez. Burada onlarca anne barış için, adalet için, nöbet tutuyor. Ben de burada onlara destek veriyorum. Burada hepimizin talepleri aynı, bizler barış istiyoruz bizler tecridin kaldırılmasını istiyoruz. Bu durum daha fazla devam edemez. Hiçbir annenin yüreği yanmasın artık. Bu vicdana sahip, barış isteyen herkesin de bugün cezaevlerine ses olması gerekiyor” dedi.
‘Cezaevlerinden cenazeler çıkmasın’
Tecridin sadece cezaevleri veya İmralı’da değil bütün toplum üzerinde var olduğunu, insanların nefes alamaz hale geldiğini aktaran Makbule Açıkgöz, birlik vurgusunda bulundu. Makbule Açıkgöz, “Her aileden bir kişi burada olsaydı, burası dolar taşardı. İnsanlar korkmasın bu işkenceye sessiz kalmasın. Bizler cezaevlerinden cenazelerin çıkmasını istemiyoruz. Hepsi bizim evladımız, bugün cezaevlerinde haksız hukuksuz yere yatan binlerce insan var. Bu insanlar haksızlığa dur demek için bugün grevde. Herkes bu eyleme destek versin, tecridi kıralım ki bu grev de son bulsun. Bizler yıllardır barış diyoruz bundan sonra da demeye devam edeceğiz. Ben nöbet devam edene kadar burada arkadaşlarımın yanında olup, onlara destek vereceğim” sözlerini kullandı.
‘Kimse evinde oturmasın’
Güler Seviktek ise tutukluların eylemini selamlayarak konuşmasına başladı. Günlerdir devam eden nöbet eylemine her gün geldiğini ve atılan her adımın çok önemli olduğunu belirten Güler Seviktek, “Öncelikle tecridi kınıyorum. Bugün annelerin ve cezaevlerinin sesini duyurmak için buradayım. Tutuklular açlık grevine girdiğinde bizim canımız çok yanıyor. Bu süreçte evde yemek yapmak istemiyoruz. Biz onları en içten şekilde hissediyoruz. Açlık grevine giren tutukluları selamlıyoruz. Bizler dışarıda ne gerekiyorsa onu yapacağız. Avukatlar ve aileler İmralı ile görüşme sağlasın. Hayırlı bir haber gelirse dört parça Kürdistan için çok güzel olur. Oradan bir haber gelmediği sürece her yer savaş alanı oluyor. Bu savaşta da herkes yanar. Bizler kimsenin ağlamasını annelerin yüreğinin yanmasını istemiyoruz. Barış için tecrit bir an önce kalkmalı. Bu halkın tek talebi budur” dedi.
Tutuklulardan mesaj: Son damla kanımıza kadar!
Nöbetin yanı sıra açlık grevinde bulunan tutuklar aileleri aracılığı ile kamuoyuna mesaj göndermeye devam ediyor. Kayseri Bünyan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Zehra Kaya’nın mesajı şöyle: “Bölgede yıllardır büyük bir savaş yürütülüyor. Bu zulüm ve zorbalık İmralı’dan tutalım evlerimizin içine kadar girmiş durumda. Bugün herkesin ‘artık yeter!’ demesi gerekiyor. İmralı’daki tecridin kalkması için her Kürdün rolünü oynaması gerekiyor. Kürt sorununun çözümü ve tecridin kaldırılması sizlerin elindedir. Ben bir kadın olarak kaldığım hücreden bütün greve giren arkadaşlarımı selamlıyor ve kutluyorum.”
Antalya L Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan Muhammed Kartal ikinci grupta greve giren tutuklulardan. Tecrit kalkana kadar eylemlerini kararlılıkla sürdüreceklerini aktaran Muhammed Kartal mesajında, “Grevdeki bütün arkadaşları selamlıyorum. Cezaevleri bugün Zap ve Zağros gibi direniyor. Bizler son damla kanımıza kadar direneceğiz. Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kalkması için her şeyi yapacağız. Mücadele alanlarımızı genişletip, her adımımızda bu talebimizi haykıracağız” dedi.