Mahabadlı kadınlar: Saçlarımızla diktatörlüğün temelini sarstık

Mahabadlı kadınlar İran’da kadınların hapis, işkence, tecavüz gibi tehditlere rağmen sokaklara çıkarak mücadeleye devam ettiğini belirterek, “Saçlarımızla diktatörlüğün temellerini sarstık” dedi.

Mahabad- Mahsa Jina Amini’nin 16 Eylül’de İran ‘ahlak’ polisi tarafından katledilmesi ardından kadınlar öncülüğünde başlayan protestolar halk direnişine dönüştü. Direnişin 6’ncı ayına denk gelen 8 Mart Kadınlar Günü de eylemlerle karşılandı. Mahabadlı kadınlar 8 Mart’ın kendileri için nasıl bir anlam ifade ettiğini ajansımıza değerlendirdi.

‘Saçlarımızla diktatörlüğün temelini sarstık’

Mahabadlı sivil aktivist Samira Davodi, tüm dünya kadınlarının 8 Mart’ını kutlayarak, “Dünyanın farklı yerlerinde kadınların baskı ve istismarla yüz yüze olduklarını biliyorum. Ama yine de mücadele ediyorlar” dedi. Bu yılın 8 Mart’ının Rojhilatê Kurdistanlı kadınlar için çok daha farklı olduğuna dikkat çeken Samira Davodi, şunları ifade etti:

“Bu yıl dünyadaki tüm kadın devrimlerinin başlangıcı olacak kadın devrimimiz başladı. Mücadeleci kadınlarımız tarih yazdı. Saçlarımızla diktatörlüğün temellerini sarstık. Hapse girmeye, işkenceye, tecavüze uğrama korkusu olmadan sokaklara çıktık. Bağırmaktan sesimiz kısılıncaya kadar ‘Jin, Jiyan, Azadî’ diye haykırdık. Birçok kadın baskılarla, hapis cezalarıyla susmaya zorlansa da haykırmaya devam ettik. Tüm dünyanın bilmesini isterim ki: Biz küllerimizden doğan anka kuşlarıyız, ölmeyiz. Kanımızdan özgürlük çiçekleri yeşerir.”

‘8 Mart dünya kadınlarının birlik günüdür’

Amina Maroufi de 8 Mart’ın kadınların her alanda yaşadığı baskılara karşı mücadele günü olduğunu belirtti. Kadınların örtünmeleri, ilişkileri, toplumdaki varlıkları ve mesleki faaliyetleri konusunda kendilerinin  karar vermesi gerektiğini söyleyen Amina Maroufi, şunları ifade etti:

“Kendi isteğimizle evlenme, boşanma, okuma, özgürce çalışma hakkımız olmalı. 8 Mart kadınlar günüdür ve takvimdeki hiçbir tarih onun yerini tutamaz. Gücümüz birliğimizdedir ve 8 Mart dünya kadınlarının birliğini de temsil eder. 8 Mart kadınları çiçeğe ve hediyeye boğma günü değildir. Bu ataerkil bir yaklaşımdır. Adalet ve eşit haklar, siyasi tutukluların serbest bırakılması, namus cinayetleri ve çocuk yaşta evliliklerin durdurulmasını istiyoruz. Bunun için mücadele ediyoruz ve edeceğiz.’’