‘Gazetecilik yargılanamaz’

9 aydır iddianamesi hazırlanmayan tutuklu bulunan 16 gazeteciye ilişkin yapılan açıklamada, kitle örgütlerine dayanışma çağrısı yapılırken, savcı ve hakimlere de ‘Gazetecilik yargılanamaz’ denildi.

Haber Merkezi- Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) ve Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) çağrısıyla 9 aydır haklarında iddianameleri hazırlanmadan cezaevinde tutulan gazeteciler için basın açıklaması yapıldı.

Diyarbakır Adliyesi önünde gerçekleştirilen açıklamaya tutuklu gazetecilerin aileleri, meslektaşları, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Amed İl Eşbaşkanları Gülistan Atasoy ile Zeyyat Ceylan, HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun katıldı. “Özgür basın susturulamaz” yazılı pankartın açıldığı açıklamanın Türkçesini DFG Genel Sekreteri Cuma Daş, Kürtçesini de MKGP Sözcüsü Roza Metina okudu.

‘Tutukluluk bir işkenceye dönüştü’

Açıklamada gazetecilere ilişkin yürütülen baskı politikalarına değinilerek 16 gazetecinin tutukluluğunun üzerinden 9 ay geçtiği hatırlatıldı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Tutukluluk süresi bir işkenceye ve yargısız infaza dönüşmüştür. Bu işkenceyi ortadan kaldırmaktan sorumlu dosya savcısı, bu haksız tutukluluk süresine kılıf aramaya çalışmaktadır. ‘Dijital dokümanlar çok fazla’ gerekçesi uyduran savcıya soruyoruz; Gazetecilerin bunca süre tutuklu kalması çok fazla değil mi? Arkadaşlarımız gözaltındayken yandaş medyada algı yaratmak için servis edilen haberlerde, 80 saatlik program dökümlerinin incelendiği belirtilmiş ve buradan örgütsel bağ kurulduğu iddia edilmişti. Belli ki o 80 saatlik program dökümünden ‘örgüt üyeliği’ çıkartamayan savcı, bu kez de farklı dijital doküman arayışlarına girmiştir. Savcı, bir ayını geride bırakan depremi gerekçe yaparak, dijital dokümanların eline ulaşmamasını Emniyet İl Müdürlüğü binasının hasar görmesine bağladı. Peki, depremden önceki 8 ay boyunca ne yaptınız, neden hazırlamadınız”

‘Hani tutuksuz yargılama esastı’

Açıklamada dosya savcısının tutumunun iddianameyi savcının değil polisin hazırladığı sonucunu açığa çıkardığı ifade edilirken “Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı da bu duruma müdahale etmesi gerekirken, ‘Dijital dokümanlar çok fazla’ gerekçesine sığınmaktadır. Bırakın bu bahaneyi bu kadar kapsamlı olduğunu söylediğiniz bu soruşturmanın savcısını neden diğer dosyalardan muaf tutmuyorsunuz? Neden bu dosyaya tek kişinin yargılandığı bir dosya muamelesi yapıyorsunuz? Diyelim ki ‘dijital dokümanlar çok fazla’, bırakın tüm meslektaşlarımızı ve iddianameyi öyle hazırlayın. Hani tutuklu yargılanma istisna, tutuksuz yargılanma esastı!” denildi.

‘Gazetecilik yargılanamaz’

16 gazetecinin 9 aydır cezaevinde olmasının bir cezalandırmaya dönüştüğü belirtilen açıklamada savcı ve hakimlere “Bugün olan, yarın olmayacak olan iktidarın talimatıyla hareket etmeyi bırakın, bu yanlıştan dönün, haksız ve hukuksuz uygulamadan vazgeçin. Gazetecileri sırf iktidarın güdümünde yayın yapmadıkları için yargılamayın. 16 gazeteci arkadaşımızı derhal tahliye edin ve iddianamelerini hazırlayın. Hakikatin kalemi engelleme, tutuklama, soruşturma ve davalarla bükülmez. Gazetecilik yargılanamaz” sözleri ile seslenildi.