Lübnan’da İsrail saldırılarından kaçan kadınların şartları ağır

İsrail bombardımanları nedeniyle Lübnan’ın güney köylerinden yerinden edilen kadınlar, göç ettikleri Tire şehrindeki devlet okullarına sığındı. Göç eden kadınlar, burada birçok sıkıntı ile karşılaştıklarını aktardı.

FADİA JUMAA

Beyrut- Lübnan'ın güney köylerinden yerinden edilenlerin sayısı, devam eden İsrail bombardımanı nedeniyle arttı. Evlerini terk etmek zorunda kalanların sayısı 72 bin 436 olarak telaffuz ediliyor. Yerinden edilenlerin çoğunluğu güney bölgelerine giderken büyük bir kısmı Beyrut şehrine, Tire ve çevre ilçelere göç etti. Tire Belediyeleri Federasyonu Afet Yönetim Birimi'ne göre göç edenlerin çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşuyor. Ekonomik kriz, kış mevsiminin ağır şartları nedeniyle zor koşullarda yaşayan yerinden edilenler, ısınma, elektrik, barınma, su, gıda gibi temel yaşam ihtiyaçlarından mahrumlar. Tire şehrindeki barınma merkezlerindeki kadınlar, yaşadıklarını ajansımıza anlattı.

‘Ağır şartlarda yaşıyoruz’

Lübnan'ın güneyindeki Aita Al-Şaab kasabasından en büyüğü 5 yaşında olan üç çocuk annesi Enas Nayef Tahini, yaklaşık üç ay önce köyünden ayrılmak zorunda kaldığını dile getirdi. Enas Nayef Tahini,   “Göç ettiğim Tire şehrinde devlet okulları tarafından bazı yadımlar sunuldu ancak ihtiyaçlarımız tam karşılanamadı. Kışın gelmesiyle birlikte elektriği jeneratörlerle çalıştırmak için yakıta ihtiyaç duyuyoruz. Ağır şartlarda yaşıyoruz. Çocuklarımız okullarına devam edemiyor. Evime dönmek istiyorum ancak evim kısa bir süre önce bombalama sonucunda yıkıldı” şeklinde konuştu.

‘Bir odada 7 kişi yaşıyoruz’

Yerinden edilen kadınlardan Siham Aqel Hammoud, yaşadıkları koşulları şu sözlerle anlattı: "Kendi kasabam olan Beit Lev'den sürüldüm. Yaklaşık bir ay önce Burj Rahal kasabasındaki devlet okuluna taşınmadan önce ailemle birlikte ilk olarak 17 gün boyunca Burj Rahal kasabasında kaldım. Bir odada 7 kişi yaşıyoruz. Bazen bu sayı 12 kişiye ulaşıyor. Bize sunulan hizmetler yetersiz ve ihtiyaçlarımızı karşılamıyor. Kışlık battaniyemiz yok, kışın soğuğundan bizi koruyacak ısınma imkanımız da yok. Tuvaletler yetersiz ve duş almak için de sıramızı bekliyoruz. Burada zor şartlar altında yaşıyoruz. Savaş nedeniyle göç etmek zorunda kaldık, zeytin ve incir toplama sezonunu da kaybettik. Eskiden geçimimi orada çalışarak sağlıyordum, şimdi işim durdu. Bombalanan köylerde kalan insanlar da acı çekiyor ve savaşın bedelini canlarıyla ödüyor. Saldırılarda iki oğlumu kaybettim. Kızımda psikolojik sorunlar yaşıyor. Savaştan korkmuyorum ve hala kasabada kalan iki oğlum ve onların aileleri var. 6 çocuğum ve aileleriyle birlikte göç ettik. Aileler savaş nedeniyle bölündü.”

Aynı odada 3 aile kalıyorlar

Beyt Lev kasabasından Zeyneb Ali Nasrallah ise, savaşın başında Tire şehrine göç ettiklerini dile getirdi. Zeyneb Ali Nasrallah, “Bir devlet okulunda bize bir oda tahsis edildi. Aynı odayı 3 aile paylaşıyoruz. Torunlarım 5 yaş ve altı çocuklar. Bazıları süt alamayınca sağlık sorunları yaşayan bebekler. Odalarda ısıtma yok, elektrik yok, sıcak su yok. Tuvalete ve duşa girebilmek için uzun süre beklemek zorunda kalıyorum. Çocuklarımız artık eğitimlerine devam edemiyor. Kızlarımdan üçü üniversitede okuyor. Savaş ve kötüleşen ekonomik koşullar nedeniyle eğitimlerini yarıda bıraktılar. Burada birçok çocuk okula gidemedi” diye belirtti. 

Sıkıntı içinde yaşıyorlar

Tek başına 5 çocuğuna bakan Zainab Saleh da, “Eşim öldüğü için çocuklarıma ben tek başıma bakıyorum. Annem, babam ve çocuklarımla birlikte Aita al-Shaab kasabasından Tire şehrine geldik ve burada bir devlet okuluna yerleştirildik. Hepimiz aynı odayı paylaşıyoruz. Kışın gelmesiyle birlikte okulda duş almamıza ve odaları ısıtmamıza yetecek kadar banyo, su, elektrik ve mazot yok. Burada birçok sıkıntı çekiyoruz” sözleriyle yaşadıkları zorlu koşullara dikkat çekti.