NORŞAN EBDÎ

Kobanê – Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da 14 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanı ve Milletvekili seçimleri öncesi AKP-MHP iktidarının gazetecilerden avukatlara, insan hakları savunucularından siyasetçilere kadar birçok kesime yönelik siyasi soykırım operasyonlarına tepkiler sürüyor. Kuzey ve Doğu Suriye’nin Kobanê kentindeki kadınlar, siyasi soykırım operasyonlarını kınadı.

‘Tutuklamalar seçim tarihine denk getirildi’

Tiyatro oyuncusu Leila Ehmed, “Operasyonlar gazeteciler, avukatlar, sanatçılar ve politikacılar gibi toplumun dinamik kesimlerine, özelde toplumu ve genel olarak seçim aşamasını etkileyebilecek gruplara yapılıyor” dedi. Tutuklamaların yaklaşan seçim tarihine denk getirilerek yapıldığına vurgu yapan Leila Ehmed, “İktidarın sanatçılara da yöneldiğini biliyoruz. Çünkü sanatçılar sanat aracılığıyla halkın acısını ve trajedisini tüm dünyaya aktarabiliyor. Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan seçimleri kazanma uğruna Kürt varlığını doğrudan tehdit ediyor” şeklinde değerlendirdi.

‘AKP’nin planları bozulmalı’

AKP’nin kendi politikasını ve otoritesini halka dayatmak için siyasetçilerin ve toplumun nüfuzlu kesimlerinin sesini susturmak istediğini belirten Leila Ehmed, "AKP’nin planları bozulmalı. Kürdistan'ın dört parçasındaki halklar bu ihlaller karşısında saflarını birleştirmelidir. Tüm dünyanın AKP’nin politikalarına karşı tepki göstermesi gerekiyor. Öte yandan Türkiye cezaevlerindeki tutukluların serbest bırakılması yönünde çağrıda bulunumalı” dedi.

‘Halkın iradesi iktidardan üstündür’

Kuzey ve Doğu Suriye’nin Fırat Bölgesi’ne bağlı Şeran İlçesi Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eşbaşkanı Fatima Othman ise Türkiye halklarının artık özgürlüklerini talep etme zamanının geldiğine vurgu yaptı. Halkların tüm bu ihlallere ses çıkarması çağrısında bulunan Fatima Othman, şunları kaydetti:

“AKP iktidarı halkın yanında duran ve halkı savunan kesimlere yönelik operasyonlar başlatıyor. Erdoğan, toplumun ve halkın iradesini yok eden aynı kapitalist ve otoriter zihniyetle oradaki halkı yönetmeye devam edeceğine inanıyor. Ama bugün gerçek tam tersi. Çünkü görüyoruz ki halkın direnişi ve iradesi onun otoriter anlayışından daha güçlü. Sonu yaklaşan bir rejim. Partiler ve politikalar ne olursa olsun, her yerde halkın iradesi iktidardan üstündür ve her zaman adaletsizliğe karşı galip gelendir.”