‘Jin, jiyan, azadî’ ayaklanması baskılara rağmen sürüyor

İran’da hükümet, “Jin, jiyan, azadî” şiarıyla başlayan ve devam eden ayaklanmaları bastırmak için katliam, işkence, tutuklama, okullarda zehirleme gibi politikaları devreye koyarken kadınlar ve halk eylemlerini sürdürüyor.

Haber Merkezi- Jina Mahsa Amini’nin katledilmesi ardından İran ve Rojhilat Kurdistan’da “Jin, jiyan, azadî” sloganıyla başlatılan halk ayaklanması 8 aydır devam ediyor. Protestoların başlamasıyla birlikte İran devlet yetkilileri idam, okullarda zehirleme vakaları, işkence, gözaltı, tutuklama başta olmak üzere toplumun birçok kesimine yönelik baskı politikalarını devreye koydu. Ancak geri adım atmayan İran ve Doğu Kürdistan halkları, eylemlerin başladığı günden bu yana meydanlarda seslerini duyurmaya devam ediyor.

Tek geçim kaynağı olan aracına el konuldu

Zorunlu başörtüsü karşıtı kadın hakları aktivisti Suri Babai Chegini de geçtiğimiz günlerde Instagram hesabından bir video yayınlayarak, ailesinin tek geçim kaynağı olan arabasına el konulduğuna dikkat çekti. Mesajda şunlar belirtildi: "Oğlum arabanın parasını ödemek için Qazvin vilayetinin Muhammedi şehrine gidiyor ve orada oğlumun kullandığı araca adli makamlarca el konuluyor. Aracın birçok cezasının bulunduğu iddia ediyorlar.”

 

‘Böbreğimi satmak zorunda kalacağım’

Nisan ayında kefaletle serbest bırakıldığını kaydeden Suri Babai Chegini, ayrıca eşi Reza Behrouzi'nin de Hamaney'i eleştirdiği için 1 yıl hapis ve 10 milyon dolar para cezasına çarptırılmasını söyledi. İran'da artan yoksulluk ve işsizliğe değinen Suri Babai Chegini, “Eşim işçi ancak geçinemiyoruz ve tek geçim kaynağımız olan aracımıza el konuldu. Aracım verilmezse böbreğimi satmak zorunda kalacağım” uyarısında bulundu.

‘Adalet ve eşitlik istiyorum’

İran İslam Cumhuriyeti'nin İran'da kadınlara ve vatandaşlara uyguladığı baskıya dikkat çeken Suri Babai Chegini, "Toplumun tüm farklı kesimleri için adaletten başka bir şey istemedik. İran'daki ayrımcılığı ve adaletsizliği ortadan kaldırmak istediğimiz için mi suçlu olduk? İran'daki vatandaşlar, Sipahi ve Besiç güçleri tarafından baskıya maruz kalıyor. Bizler bu zulmü kabul etmiyoruz ve bu zulüm bitene kadar da sesimizi duyuracağız. İnsanlar için adalet ve eşitlik istiyorum. Yaşanan ekonomik adaletsizliği de protesto etmek istiyorum” diye konuştu.

Kadın sanatçılar etkinliklere başörtüsüz katıldı

İran'da sinema ve televizyon oyuncusu Shagaig Dehghan ve Baran Kothari, zorunlu başörtüsüne karşı çeşitli etkinliklere katılarak, kadınların mücadelesine dikkat çekiyor. Baran Kothari, geçtiğimiz günlerde Hossam Mahmoudi'nin cenaze törenine zorunlu başörtüsü takmadan katıldığı bir fotoğrafı yayınlarken, Shagaig Dehghan ise önceki akşam zorunlu başörtüsü takmadan Phoenix Yayınevi'ne bağlı Kitap Kafe'de kitap lansmanı ile ilgili törende yer aldı. Shagaig Dehghan, daha önce halka açık yerlerde zorunlu başörtüsü olmadan birkaç kez görüntülenmişti.

Başörtü kuralını reddeden kadınlara dava

Zorunlu başörtü kuralını reddeden İranlı sanatçılardan Panthea Bahram, isnat edilen suçlamalara karşı savunma yapması için savcılığa çağrıldı. Instagram hesabından “Jin, jiyan, azadî” etiketiyle paylaşım yapan Panthea Bahram, Tahran Kültür ve Medya Savcılığı'na gideceğini belirtti. Panthea Bahram, başörtüsü takmadıkları gerekçesiyle Tahran Polis Bilgi Merkezi tarafından kendisi ve Ketayoun Riahi aleyhine dava açıldığını duyurdu.

Geçtiğimiz günlerde Ketayoun Riahi de “Jin, jiyan, azadî” etiketiyle mahkemeye çağrıldığını söylemişti.

İran sinemasının tanınmış aktrislerinden Tarane Alidousti de "Yalnız değilsin" başlığıyla iki öykü yayınlayarak oyunculara destek oldu.

Aldoz Hashemi kefaletle serbest bırakıldı

İran Kültür Örgütleri Sendika Örgütleri Koordinasyon Konseyi, Evin Cezaevi’nde tutuklu bulunan sendika aktivisti Aldoz Hashemi'nin yargılamanın sonuna kadar bir milyar tümen kefaletle geçici olarak serbest bırakıldığını duyurdu.