KJAR'lı Rozerîn Kemanger: İran tutsakların iradelerini kırmaya çalışıyor

İran ve Rojhilat'ta devam eden halk ayaklanmalarının, İran hükümeti tarafından tehdit olarak görülmeye devam edildiğine işaret eden KJAR Diplomatik Komite Başkanı Rozerîn Kemanger, cezaevindeki tutsakların iradelerinin kırılmaya çalışıldığını belirtti.

ŞÎRÎN SALIH

Süleymaniye- Erkek egemen sistemlerde kadınların özgürce her alanda kendini ifade ederek mücadele etmesi tehdit olarak görülmeye devam ediliyor. İran’da ve Rojhilat Kürdistan’ında kadınlar öncülüğünde 6 aydır devam eden “Jin, Jiyan, Azadî” sloganıyla başlayan halk ayaklanması da İran rejimi üzerinde korku yaratıyor. Hükümet güçleri bu devrimi durdurmak amacıyla, baskı mekanizmalarını artırarak infazlara devam ediyor.

Rojhilatê Kürdistan Özgür Kadın Topluluğu (KJAR) Derneği Diplomatik Komite Başkanı Rozerîn Kemanger, her ne kadar İran'ın aktivistleri özgür bıraksa da cezaevinde bulunan tutsakların iradelerini ve güçlerini engellemeye çalıştığına işaret etti.

‘İsyan kadınların öncülüğünde devam ediyor’

İran ve Rojhilat Kürdistan’da yaklaşık 6 aydır halkın isyan ettiğini hatırlatan Rozerîn Kemanger, “Birçok kişi bu rejimi değişmesi için isyanlara katıldı. Kadınlar öncülüğünde devam eden bu isyanlarda halk özgürlük taleplerinin yerine getirilmesini istiyor. Halk ne zaman özgürlük talebinde bulunsa İran rejimi onları susturmaya çalıştı. Rejimin hapishane politikası kirli siyasetlerinin ürünüdür. Bu devrimde kirli siyasetleri daha da arttı. Çünkü bu devrimde özgürlüğü talep eden birçok insan vardı. Tutuklama dışında özgürlük savaşçılarını infaz ediyorlar" şeklinde konuştu.

‘Toplum öncü kişilerin arkasında duruyor’

Bu gösterilerin farklı olduğunu çünkü bu gösterilerde birçok insanın tutuklanıp katledildiğini vurgulayan Rozerîn Kemanger, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bu gösterilere bütün halkların katılıp özgürlük talebinde bulunması mutluluk verici. Rojhilatlı ve İranlı yurttaşlar hapsedilmekten korkmuyorlar ve eğer bu isyan başarıya ulaşırsa sonuna kadar mücadele edeceklerini söylüyorlar. İran rejimi, özellikle öncü isimleri tutukluyor. Çünkü bu kişilerin topluma öncülük etmesine izin vermek istemiyor. Öncü kişilerin çalışmalarının rejimi tehdit ettiğini biliyorlar. Bu yüzden de bu kişilere yönelik baskı mekanizmaları artmış durumda. Toplum ve özellikle kadınlar bu işin temelini oluşturuyorlar. Toplum ve tutuklu aileleri sesini yükseltiyor, biri tutuklanınca hükümet yetkililerine baskı yaparak ‘Bu kişiyi serbest bırakılmalı eğer bırakılmazsa farklı eylemlere girişeceğiz’ şeklinde tepkilerini ortaya koyuyordu. Bu da ailelerin ve toplumun, liderlerinin arkasında olduğunu ve rejime karşı tavır aldığını gösteriyor."

‘Zeyneb Celaliyan’dan haber alınamıyor’

İran hapishanesinde tutuklu bulunan Zeyneb Celaliyan’dan bilgi alınamamasının aktivistler üzerinde baskı oluşturduğuna işaret eden Rozerîn Kamenger, rejimin bu yöntemle Zeyneb Celaliyan’ın direnişin sembolü olmasına izin vermediğini söyledi. Zeyneb Celaliyan'ın serbest bırakılması için talepte bulunulmasına rağmen kendisinden bir haber alınamadığına işaret eden Rozerîn Kamenger, “Burası aynı zamanda bir tehlike yeridir ve orayı bir an önce kurtarmak için çaba gösterilmelidir” dedi.

‘Cezaevleri bir direniş mekanı haline geldi’

Rojhilat’ta ve İran'da yaşanan bu devrimin cezaevlerini bir direniş mekanı haline getirdiğini ve bunun devam edeceğini gösterdiğini söyleyen Rozerîn Kamenger, “Çoğu İran rejimi tarafından kabul edilmiyor ve İran Kürtleri pek dikkate almıyor. Bu nedenle Kürdistan ve Belucistan'ı isyanın gerekçesi olarak görüyor ve her ikisine de saldırmak istiyor. Ancak bu devrimde verilen mesaj İran milletini de içeriyor, çünkü milletlerin hayatları sorun çıkarmaz, sadece rejim sorun çıkarır" dedi.

‘Devrimden bir sonuç alınmalı’

KJAR olarak ayaklanmanın başından beri protestocuların yanında olduklarını vurgulayan Rozerîn Kamenger, “Kadınlar olarak her zaman mesajlarımızı veriyorduk. ‘Jin Jiyan Azadi’ sloganıyla devam eden ve kadınların birlik olduğu eylemlerde büyük bir mesaj verilmek isteniyor. Bu yüzden de bu devrimden bir sonuç alınmalı” şeklinde konuştu.