Haber Merkezi- Doğu Kürdistan Özgür Kadın Topluluğu (KJAR), İran’da 1 Ekim’de ‘ahlak polisleri’ tarafından metro istasyonunda işkenceye uğrayan ve 28 Ekim’de tutulduğu Fecr Hastanesi’nin yoğun bakım ünitesinde yaşamını yitiren 16 yaşındaki Armita Ground için yazılı açıklama yaptı. KJAR açıklamada, 28 gün komada kaldıktan sonra yaşamını yitiren Armita Ground’un, ‘Jin, jiyan, azadî’ ayaklanmasında yaşamını yitiren diğer eylemciler gibi İran hükümetinin katliam politikalarının bir sonucu olduğu belirtti.

İran’daki ataerkil bir sistemin olduğu ifade edilen açıklamanın devamında şunlara yer verildi:

“İktidarın çürümüş ve cinsiyetçi zihniyeti, özellikle son bir yılda İran'ın her yerinde halka yönelik saldırılarıyla, katliam politikalarını ortaya koydu. Kadın düşmanı, anti-sosyal, toplumun önüne sadece engel, baskı, aşağılama ve sansür duvarı ören, halkın istek ve taleplerine tek cevabı hapis, idam ve katliam olan bir rejim. Ancak tüm bu saldırılar karşısında, başta kadınlar ve gençler olmak üzere toplumun tüm kesimleri hiçbir zaman sessiz kalmadı. Bu rejimin hiçbir meşruiyetinin olmadığını çok güzel gösterdiler. Çünkü İran rejimi gibi kadın karşıtı bir rejim, kadınların taleplerine cevap veremediği gibi, onları bastırmak için de her türlü yola başvuruyor.

Rejimin kadın ve gençlerin karşısındaki acizliği herkesçe ortadadır

Kadın mücadelesi yayıldıkça rejim farklı yollardan intikam almaya çalıştı. Son haftalarda yaşanan intiharların sayısı ve hükümetin Armita'yı öldürmesi bu saldırıların açık örnekleriydi. Rejim, farklı başlıklar altında şiddeti artırarak ve aynı zamanda suçlarını sansürleyerek durumu ‘Jin, jiyan, azadî’ devrimi öncesi günlere döndürmeye, kendini baskın ve güçlü göstermeye çalışıyor. Hal böyleyken rejimin kadın ve gençlerin talepleri karşısındaki zaafı ve acizliği herkesçe ortadadır.

Bu suç karşısında sessiz kalmayın

KJAR olarak Armita Ground’ın hükümet tarafından öldürülmesini şiddetle kınıyor ve İran'ın özgürlükçü toplumundan bu suç karşısında sessiz kalmamasını istiyoruz. Halkın, kadın ve gençliğe yönelik talepleri, kadınlar özgürleşmeden toplumun özgür olmayacağını bir kez daha gösterdi. Bu bakımdan mücadelenin devamı İran'ın diktatörlük sisteminin önünü kapatmakta ve özgürlüğe giden yolu açmaktadır.”