Türk devletinin özel savaş politikası: Hesekê’de su silah olarak kullanılıyor

Hesekê Kantonu Su İşleri Müdürlüğü Eşbaşkanı Newar Mehmûd Sebrî, Türk devletinin işgali nedeniyle Hesekê’de ciddi bir su krizinin yaşandığına dikkat çekerek, insani yardım ve insan hakları örgütlerini su krizini çözmeye çağırdı.

RONÎDA HACÎ

Hesekê - Serêkanîyê kentinin yaklaşık 10 kilometre doğusunda Elok İstasyonu yer alıyor ve buradaki su kaynakları, 30 sulama kuyusu ve 8 pompadan oluşuyor. 2013 yılında inşa edilen istasyon, günde 175 bin metreküp içme suyu sağlıyordu. Türk devleti, Serêkanîyê’yi işgal ettikten sonra 29 Ekim 2019'da Hesekê kentinin suyunu kesti ve bunun sonucunda 1 Milyon 500 bin nüfuslu Hesekê kentini temiz sudan mahrum bıraktı. Bu durum Suriye’de ortaya çıkan iç savaşta yaşanan en büyük insani krizlerden birini oluşturdu. Özel savaş politikaları kapsamında bölgede sıklıkla su kesintileri yaşanırken, Hesekê Kantonu’nda Waşokanî, Serêkaniyê, Erîşa ve Hol olmak üzere 4 kampa sınırlı su veriliyor.

Yerel halk ve göçmenler su kriziyle karşı karşıya. Türk devleti, 4 Ekim'de bir kez daha keşif ve savaş uçaklarıyla Suriye'nin Kuzey ve Doğu bölgelerine saldırdı. Bu saldırılarda bölgenin altyapısı, elektrik istasyonları hedef alındı ve bu nedenle Elok İstasyonu’nda da çalışma durduruldu. Elok'un suyunun kesilmesi nedeniyle kadın ve çocukların sağlığını tehlikeye atan büyük bir kriz ortaya çıktı. Hesekê şehri devlet hastanesinin verilerine göre, 2022 yılında bin 772 çocuk ve 196 kadın hastalandı. 2023 yılına gelindiğinde 920 çocuk ve 151 kadının hastalandığı kayıt altına alındı.

‘Su halka ulaşamıyor’

Hesekê Kantonu Su İşleri Müdürlüğü Eşbaşkanı Newar Mehmûd Sebrî, Türk devletinin bölgenin altyapısını hedef alarak insanlık dışı bir suç işlediğini söyledi. Serêkanîyê işgalinden bu yana su kesintisinin devam ettiğini kaydeden Newar Mehmûd Sebrî, “Elok İstasyonu’nun sürekli kesilmesi halk için birçok krize neden oldu. Bir süre önce Rusya ile Özerk Yönetim arasında bir anlaşma yapıldı. Buna göre, istasyonun elektriği Özerk Yönetim tarafından sağlanacaktı ve Hesekê’de suyun dağıtımı yapılacaktı. Bu anlaşmanın ardından su durumu bir miktar düzeldi ancak işgalci Türk devleti 4 Ekim'de Kuzey ve Doğu Suriye'nin altyapısına uçaklarla saldırdı. Bunun sonucunda elektrik santrali hedef alındı ve Elok İstasyonu’nda su durduruldu. Şu anda bile Hesekê halkı su krizi yaşıyor ve o tarihten bu yana Elok İstasyonu’ndan gelen su Hesekê’ye ulaşmıyor” dedi.

‘Su silah olarak kullanılıyor’

Su sorununun hem sağlık, hem yaşam hem de ekonomi açısından birçok krizi beraberinde getirdiğini belirten Newar Mehmûd Sebrî, “Hesekê’de 4 kamp var ve bu kamplarda göçmenler yaşıyor. Hesekê halkının ve göçmenlerin suya verecek maddi gücü yok. İnsani yardım ve insan hakları örgütlerini su krizini çözmeye çağırıyoruz. Yapılan anlaşma Türk devleti tarafından ihlal edildi. Türk devleti insanlık dışı eylemleri nedeniyle cezalandırılmalıdır. Çünkü Elok suyu silah olarak kullanılıyor" ifadelerinde bulundu.