Dicle’de kadın öğrenciler taciz tehdidi ile ıssız yolda yarım saat yürüyor!

Amed’de bulunan Dicle Üniversitesi kampüsünde yer alan İyaz Bin Ganem KYK yurdunda kalan öğrencileri çözülmeyen ulaşım sorunu nedeniyle her akşam taciz korkusuyla ıssız yolu yarım saat yürüyor.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed- Aydın’da Zeren Ertaş’ın yaşamını yitirdiği asansör kazasının ardından Türkiye ve Kürdistan’da üniversite öğrencileri kaldıkları Kredi Yurtlar Kurumu’na (KYK) bağlı yurtlarda güvenli yaşam koşullarının sağlanması için alanlara çıktı. Zeren Ertaş’ın ölümü yurtta kalan öğrencilerin yaşadıkları sorunları bir kez daha gündeme getirdi.

Sorunların yaşandığı yerlerden biri de Dicle Üniversitesi. Özellikle yurtta kalan kadın öğrencilerin yaşadığı taciz olayları ile yıllardır gündeme gelen üniversitede bu soruna yetkililer tarafından halen çözüm geliştirilmedi. Geçtiğimiz yıla kadar kampüs dışında kalan Selahaddin Eyyubi Kız Öğrenci Yurdu’nda kalan öğrenciler, bu sene eğitim döneminin başlaması ile kampüs içerisinde yer alan İyaz Bin Ganem Kız Öğrenci Yurdu’na yerleştirildi. Önceki yurtta ulaşım sorunu yaşayan öğrenciler akşam saatlerinden sonra araç bulamadıkları için yurda yürümek zorunda kalıyor ve herhangi bir ışıklandırmanın yapılmadığı yolda tacize uğruyorlardı.

Bir kadın öğrenci tacize maruz bırakıldı!

Sorunlarına yıllardır çözüm bulunamayan öğrenciler, iki hafta önce yeni yapılan yurda alındılar. Yurt değişimine rağmen aynı sorunların yeniden yaşandığı üniversitede 26 Ekim akşamı bir kadın öğrenci tacize maruz bırakıldı. Otobüsler yurda kadar gitmediği için kampüs girişinde inen genç kadının 30 dakikalık ıssız yolu yürüdüğü esnada bir grup erkek tarafından sözlü tacize maruz bırakıldığı öğrenildi. Yaşadığı olayın kaygısı ile yurda varan genç kadın yurdun girişinde bayılırken, olaydan haberdar olan öğrenciler ise “tacize hayır” sloganları ile duruma tepki gösterdi.

‘Asla kendimi güvende hissetmiyorum’

Tacizin sık sık yaşandığı üniversitede hiçbir güvenlik önlemi alınmadığını belirten kadın öğrencilerden biri kaldıkları yurtta hem güvenlik hem de sağlığa dair yaşadıkları sorunları ajansımıza anlattı.

Güvenlik gerekçesi ile adını veremediğimiz öğrenci, şu bilgileri paylaştı: “Kaldığım yurtta asla kendimi güvende hissetmiyorum. Belediye otobüsleri her akşam saat 7-8 civarı kampüs girişinde ‘güzergâhımız değil’ ya da ‘mesaimiz bitti’ diyerek bizleri bırakıyor. Bizi kampüsün girişinde indiriyorlar. Kampüs girişi ve yurt arasındaki yol hem çok uzun hem de çok ıssız ve sivil araçların kolaylıkla geçebildiği bir yol. Kadın öğrenciler saat 7 ile 11 arası şehir merkezinden geldiklerinde maalesef 25-30 dakika boyunca yurda kadar ıssız bir yoldan yürümek zorunda kalıyorlar. Yol boyunca ışıklandırma çok az, yine yurt yolunda güvenlik kamerası yok. Çok ıssız bir ortam ve güvenliğe dair hiçbir şey yok.”

‘Yolu mümkün oldukça kalabalık yürümeye çalışıyoruz’

3’üncü sınıf öğrencisi olduğunu ve yıllardır aynı sorunun yaşandığını söyleyen öğrenci, “Yani saatimize karışan her şeyi yapan bu sistem bize bunları reva görüyor. Bizler burada her akşam ıssız bir yolda yürüyoruz. Genelde bu yolu kalabalık bir şekilde yürümeye çalışıyoruz. Kızlar birbirini tanımasa dahi yolda bir öğrenciyi gördüler mi onu bekliyorlar. Çünkü birbirimizi korumak zorundayız. Hepimiz bu durum yüzünden tacize maruz bırakılıyoruz. Sadece bu yurtta değil aslında kaldığımız diğer yurtta da aynı sorunları yaşıyorduk. Şimdi ise değişen hiçbir şey yok” sözlerini kullandı.

Son yaşanan tacizin de bu sorundan kaynaklı meydana geldiğini ifade eden üniversite öğrencisi, yolun yanı sıra kaldıkları yurtta da çok ciddi sorunlar ile mücadele ettiklerini söyledi. İki hafta önce açılan yurdun hala inşaat halinde olduğunu ve asansörlerin çalışmadığını belirten üniversite öğrencisi, asansörlerden birinin de kapısının çalışmamasına rağmen hep açık olduğuna dikkat çekti.

‘Yurtta kamera yok, her gün yemekten zehirleniyoruz’

Ne yurt  yolunda ne de girişinde kameranın olmadığını dile getiren öğrenci, “İnşaat halinde olduğu için hala çalışmalar yapılıyor. Yaklaşık 2 haftadır yurda isteyen herkes girip çıkabiliyor. Ben eskiden Selahaddin Eyyubi Yurdu’nda kalıyordum. Buranın daha inşaatı bitmeden bizi bu yurda taşıdılar. Kaldığımız yurda da erkekleri yerleştirdiler. Bunların yanı sıra yurttaki yemekler çok ciddi bir sorun. Buraya geldiğimizden bu yana neredeyse her hafta arkadaşlarımız zehirleniyor. Yurtta yemek yapılmadığını biliyoruz. Yemekler erkek yurdundan getiriliyor. Yemek yapılmamasının nedeni de yurdun çökme ihtimalinin bulunmasıymış ama bu yurt daha yeni yapıldı. Neredeyse herkes bu yemeklerden zehirleniyor. Bunlardan biri de benim. Bu kadar soruna rağmen, hiç kimse bir sorumluluk almıyor” şeklinde konuştu.

‘Bizi ciddiye alsınlar’

“Bizler ciddiye alınmak istiyoruz” diyerek yaşadıkları sorunların derhal çözülmesi gerektiğini vurgulayan öğrenci, “Güvenliğimize dair çok fazla sorun var ve kesinlikle hiç ciddiye alınmıyoruz. Saat 10’da yurda girerken bile bize ‘makul kadın’ profilini dayatıyorlar. Ama bunu yapacaklarına bizim güvenliğimizi sağlasınlar. Bizim istediğimiz tek şey yaşam koşullarımızın düzeltilmesi. Bizler öğrenciyiz, burada kalanlar insan” dedi.