Kadın Zamanı Derneği: Kadınların hayatı daha fazla tehlikede

“2023 Ağustos- 2024 Ocak Danışma Merkezi Raporu”nu açıklayan Kadın Zamanı Derneği, son 6 ayda kadınların “hayati tehlikelerinin olduğuna” dair yaptıkları başvurularda artış yaşandığına dikkat çekti.

İstanbul- Kadın Zamanı Derneği, “2023 Ağustos- 2024 Ocak Danışma Merkezi Raporu”nu açıkladı. Raporda, son 6 ay içerisinde “kadına yönelik şiddet ve çocuk istismarı başvurularının ciddi oranda arttığına” işaret ediliyor. Raporda, derneğe yapılan başvuruların büyük bir çoğunluğunda kadınların “hayati tehlikelerinin” olduğu vurgulandı.

Başvurularda hali hazırda koruma kararı çıkarmış kadınların, kararın uygulanmaması üzerine karakola gittiklerinde kolluğun kendilerine yardımcı olmadığını dile getirdiği aktarılan raporda, “Özellikle mahalle karakollarına yapılan başvurularda kadınların sıklıkla şiddet faili ile kolluk çalışanları arasında bir tanışıklık olabileceğine ilişkin korku duyduğunu, gördükleri eşitsiz muameleyi buna bağladıkları, bazı vakalarda ise sahiden kolluk çalışanlarının şiddet failleriyle mesafesinin kamusal bir ilişkinin ötesinde olduğunu gördük. Bununla birlikte başvurucu kadınların boşanma aşamasında yaşadığı zorluklar, şiddet uygulayan veya ölümle tehdit eden failin mahkemeler tarafından etkili bir koruma tedbiri olmaksızın serbest bırakılması, kadınlarda ciddi bir endişe ve güvensizlik halini beraberinde getirdi” denildi.

Kadınların yaşadıkları zorluklara işaret edildi

Kadın yoksulluğuna yer verilen raporda, kadınların “Yoksulluk Belgesi”ni almakta yaşadıkları zorluklara işaret edildi. Derneğe yapılan başvurularda kadınların belgeyi almak istediklerinde çeşitli sıkıntılarla karşı karşıya kaldıkları tespiti yapılan raporda, “Erkek muhtarların bu belgeyi verirken zorlayıcı olabildiğini, prosedürel uygulamalarla hali hazırda zor durumda olan kadınların başvuru mekanizmalarına erişimlerinde de zorlandıklarını gördük. Danışma merkezimizi bu sorunun çözümü için arayan danışanlarımız; muhtarların ‘belge yok, alamazsın’ gibi söylemelerde bulunduğunu aktardı” ifadeleri kullanıldı. Raporda, kadınların yoksulluk belgesini almak ve aldıktan sonra karşılaştıkları diğer sorunlar arasında kadın yoksulluğunun derinleşmesi, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, iş güvencesi eksikliği, toplumsal baskılar, hukuki engeller şeklinde sıralandı. 

‘Ev içi emek görünmüyor, çalışan kadınların maaşları gasp ediliyor’

Raporda ev emekçisi kadınların yaşadıkları sorunlara dikkat çekilerek, “Ev emekçisi kadınlar için herhangi bir ev içi ücret düzenlemesinin olmaması ev içi emeği görünmez kılarken, dışarıda çalışan kadınların maaşlarına evli oldukları erkekler tarafından el konulması, kartlarının alınması ve kullanımın sınırlanması sık sık karşılaşılan şiddet biçimleridir” vurgusu yapıldı.

Regl yoksulluğu

Raporda bir diğer sorun olarak “regl yoksulluğu”na vurgu yapıldı. Kadınların temel sorunlarının başında temel hijyen malzemelerine erişmede sorun yaşadığı aktarıldı. Raporda, regl yoksulluğunun; regl olan kişilerin bu dönemde öz bakımlarını kolaylaştıran hijyenik ped, tampon gibi menstrual ürünlere ve temiz su, çöp kutusu, temiz, güvenli bir tuvalet (veya oda) gibi temel ihtiyaçlara erişememe sorunu şeklinde tanımlandı. 

‘Mekanizmalar yetersiz’

6 Şubat 2023 tarihinde Mereş merkezli gerçekleşen depremlerin ardından yaşananlara da dikkat çekilen raporda şunlar kaydedildi: “Deprem bölgesinde şiddete maruz bırakılan kadınların başvurabilecekleri mekanizmaların yetersizliği, sığınak ve ŞÖNİM’lerin işlevsizliği, barınma alanlarının güvensizliği şiddeti artırıyor. Depremden önce boşanma aşamasında olan, hakkında koruyucu veya önleyici tedbir kararlarına hükmedilmiş binlerce kadın bulunuyor. Ancak depremin üzerinden geçen bir yılın ardından bu konulara ilişkin etkin bir çözümün hala geliştirilememiş olması kadınların yaşamlarını idame ettirilemez hale getiriyor. Öte yandan, koruma risklerinin ve çocuk yaşta evlilikler dahil olmak üzere, toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, sömürü ve istismar vakalarının arttığını gözlemlemekteyiz. En çok ihtiyaç duyulan dönemde, toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti önleme ve müdahale hizmetleri de ciddi şekilde kesintiye uğramış durumda.”