EŞİK Gönüllüsü Süheyla Doğan: Soyadı hakkıma sahip çıkıyorum!

EŞİK Gönüllüsü Süheyla Doğan, kadınının evlendiği erkeğin soyadını taşıma zorunluluğunun kalkması üzerine gittiği Nüfus Müdürlüğünün konudan haberdar olmadığını belirterek, “Soyadı konusunda eşitlik olmadan aile içi eşitlikten bahsedilemez” dedi.

Haber Merkezi- Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) gönüllüsü kadınlar, kadının evlendiği erkeğin soyadını taşıma zorunluluğunun kalkması üzerine kayıtlı oldukları nüfus müdürlüklerine başvurulara başladı. Ancak kadınların başvuruları geri çevriliyor. EŞİK gönüllüsü Süheyla Doğan da, soyadı değişikliği için nüfus müdürlüğüne yaptığı başvuruya ilişkin yazılı açıklama yaptı.

‘Evlendiğim erkeğin soy adı yazıldı’

Yaşama “Doğan” soyadı ile başladığını dile getiren Süheyla Doğan, “Bu soy ad ile diploma aldım, işe girdim, mülk edindim. İş yaşamımda mühendis olarak bu soy ad ile tanındım. Sosyal yaşamımda da herkes beni bu soy ad ile tanıdı. İlk evliliğimi yaptığım yıl dönemin yasal düzenlemeleri nedeniyle yeni kimliğime evlendiğim erkeğin soy adı yazıldı. Boşanma sonrasında aldığım yeni kimliğimde soyadım yeniden ‘Doğan’ oldu” dedi.

‘Mahremiyetim ihlal edildi ayrımcılığa uğradım’

Daha sonraki yıllarda kadın hareketinin haklı mücadelesi sonucunda elde edilen kazanım ile kadının eşinin soyadının yanı sıra kendi soyadını da kullanma hakkını elde ettiğini hatırlatan Süheyla Doğan, “Ben de ikinci evliliğim öncesi nüfus idaresine verdiğim dilekçe ile eşimin soy adının yanına evlilik öncesi soyadımı da ekleterek iki soy ad birlikte olan yeni bir kimliğe sahip oldum. Bir kadın olarak evlenme ve boşanma nedeniyle soyadı değişikliklerinden dolayı kamu kurumları, bankalar gibi kurumlarda, iş yaşamımda ve sosyal yaşamımda zorluk çektim, mahremiyetim ihlal edildi ve ayrımcılığa uğradım” diye kaydetti.

‘187’inci madde iptal edildi’

Kadının evlilik ilişkisinden bağımsız olarak kendi soyadı ile kimlik taşıması gerektiğine inandığını dile getiren Süheyla Doğan, kadın hareketinin bitmez mücadeleleri ve açtıkları davalar sonucunda, Medeni Yasa’nın ‘evlenen kadının kocasının soyadını taşımasını’ gerektiren 187’nci Maddesinin birinci ve ikinci fıkrasının Anayasa Mahkemesi’nce iptal edildiğini hatırlattı.

‘Nüfus Müdürlüğü haberdar olmadıklarını ifade etti’

Kadınların talep ettikleri takdirde artık sadece evlilik öncesi soyadını kullanabileceklerine dikkat çeken Süheyla Doğan, “Ben de yeni yasal durumdan yararlanarak, kimliğimin yalnızca evlilik öncesi soyadımı içerecek şekilde yeniden düzenlenmesi için Nüfus İdaresinden randevu aldım ve kimlik ücretini ödeyerek Ayvacık Kaymakamlığı İlçe Nüfus Müdürlüğü’ne başvurdum. Nüfus Müdürlüğü, bu konudan haberdar olmadıklarını, sistemde bu konuda bir düzenleme yapılmadığını, yalnızca evlilik öncesi soyadımla bir kimlik düzenleyemeyeceklerini ifade ettiler. Ben de bu konudaki talebimi içeren dilekçeyi Ayvacık Kaymakamlığı yazı işlerine verdim. Soy adı hakkı talebimi destekleyen eşim de süreçte yanımda yer aldı” dedi.

‘Ailede eşitlik olmadan eşit toplum yaratılamaz’

Evlilik birliğinde kadın ve erkeğin eşit olduğunu vurgulayan Süheyla Doğan, açıklamanın devamında şunları ifade etti:

“Kadının erkeğin soyadını kullanması zorunluluğu eşitlik ilkesine, Anayasa’ya, uluslararası sözleşmelere aykırıdır.  Soyadının erkek üzerinden devam etmesi, erkek egemen sistemin kadın üzerindeki tahakkümünün bir parçasıdır. Soy adı konusunda eşitlik olmadan aile içi eşitlikten bahsedilemez. Aile içi eşitlik olmadan da eşit toplum yaratılamaz.  Evlilik öncesi soyadımı tek başına kullanma konusunda mücadeleye devam edeceğim. Tüm kadınları soyadı hakkına sahip çıkmaya çağırıyorum.”