Haber Merkezi- Komalên Azadiya Jinên Kurdistan (Doğu Kurdistan Kadın Topluluğu-KJAR), İsviçre’nin başkenti Stockholm’de 20-21 Ocak tarihleri arasında “Jin, Jiyan, Azadî” konferansını gerçekleştirdi. Katılımcılar konferansa dair görüşlerini ajansımızla paylaştı.

Yeni bir çalışma ekibi oluşturulacak

KJAR Üyesi Maryam Fathi, konferansın verimli geçtiğini belirterek kadınların önemli kararlar aldıklarına dikkat çekti. Maryam Fathi, "Kürt, Beluci, Afgan ve daha birçok ülkeden kadınların katılımıyla konferans başarıyla sonuçlandı. Alternatif ve demokratik model konusunda istişarelerde bulunduk. İran ve Afganistan'ın geleceğine yönelik bir ekip oluşturmaya başladık. Konferans KJAR tarafından organize edildi. Kadınların bizi tanıması, bizlerin onları tanıması önemliydi. Kadınlar bizi daha çok tanımak ve çalışmak istiyor” dedi. 

‘Halkların birliğine vurgu yapıldı’

Konferans katılımcılarından Gazeteci Shiwa Qalouzi “Konferansa farklı ülkelerden kadınlar katıldı ve İran’da kadınların karşılaştığı zorluklar geniş kapsamlı değerlendirildi. Katılımcıların sunumları içerik olarak çok zengindi. Kadınlar, İran ve Doğu Kürdistan’da Jina Mahsa Amini’nin katledilmesi ardından başlatılan ‘Jin, jiyan, azadî’ devriminin İran tarihinde bir dönüm noktası olduğuna dikkat çekti. Konferansta ayrıca halkların birliğine vurgu yapıldı.” değerlendirmesinde bulundu.

‘Tüm kadınlar arasında dayanışma görüyorum’

Siyasi aktivist ve yazar Golrokh Ghobadi de katılımcıların farklı milletlerden olsa da birlikte mücadele etme kararlılıklarına işaret ederek “İran Kadın Konferansı ve Kürt Kadın Konferansı da dahil olmak üzere çeşitli konferanslara katıldım. Bu konferansta farklı milletler arasındaki birliğin farkına vardım. İran, Beluci, Kürt, Arap ve diğer milletler gibi. Konferansa katılanlar, kendi milletinin sorunlarıyla ve hükümet tarafından maruz kaldıkları adaletsizliğin boyutuna dikkat çekti. Tüm katılımcılar arasında sempati ve dayanışma görüyorum.” ifadelerinde bulundu. Konferansa dair gözlemlerini aktarmaya devam eden Golrokh Ghobadi, “Diğer milletlere karşı çok büyük bir anlayış olduğunu hissettim. Bu, İran milletlerini birbirine yakınlaştıran olumlu bir noktadır. Fikir birliğimizi ve sempatimizi gösterir. Bu durum İran’ın içinde ve dışında ‘Jin, jiyan, azadî’ devriminden sonra dayanışma ve birliğin başlangıcıdır” şeklinde konuştu.