HWR: Kuzey ve Doğu Suriye’de insani kriz artıyor

Uluslararası İnsan Hakları İzleme Örgütü, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarına ilişkin raporunda yaşanan insani krize dikkat çekti.

Haber Merkezi- Uluslararası İnsan Hakları İzleme Örgütü (HUMAN RIGHTS WATCH-HRW) Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik 5-10 Ekim tarihlerinde gerçekleştirdiği saldırılara ilişkin bir rapor yayımladı.

HRW’nin internet sitesinde yayımlanan raporda, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile sivil toplum örgütlerinin saldırılara ilişkin verdikleri bilgiler yer aldı. Raporda, Cizîrê, Heseke, Raqa ve Şehba bölgelerinde 150’den fazla noktaya düzenlenen saldırılarda aralarında sivillerin de bulunduğu onlarca kişinin yaşamını yitirdiği ve sivil yapıların hasar gördüğü belirtildi.

‘Daha da ağır bir yük altına giriliyor’

Saldırıların altyapıya zarar verdiği, bunun da tahminen 4,3 milyon kişiyi etkilediği, en az 18 su pompalama istasyonu ile 11 elektrik santrali kullanılamaz hale geldiği bilgilerinin paylaşıldığı raporda, “Zaten ciddi bir su kriziyle karşı karşıya olan bölge halkı, temel su kaynaklarına erişim çabalarını iyice zorlaştıran bombardımanların artmasıyla daha da ağır bir yük altına giriyor” ifadelerine yer verildi.

 ‘Bu ilk kasıtlı saldırı değil’

Raporda “Ekim 2023 saldırıları Türkiye’nin sivil altyapıyı kasıtlı olarak hedef aldığı ilk saldırı değil. Kasım 2022’de düzenlenen hava saldırıları da yoğun nüfuslu bölgelere ve yaşamsal öneme sahip altyapıda hasara yol açmıştır” denilirken “Türkiye, başta su istasyonları ve elektrik santralleri olmak üzere, bölge sakinlerinin hakları ve sağlığı için yaşamsal öneme sahip altyapıyı hedef almaktan acilen vazgeçmeli” çağrısı yapıldı.

 ‘Su kaynaklarına ulaşma çabaları zorlaşıyor’

Raporda, HRW Orta Doğu Direktör Yardımcısı Adam Coogle’nin şu görüşleri de “Elektrik ve su istasyonları da dahil olmak üzere Suriye’nin kuzeydoğusundaki yaşamsal öneme sahip altyapıyı hedef alan Türkiye, askeri eylemlerinin bölgede zaten vahim olan insani krizi daha da kötüleştirmemesini sağlama sorumluluğunu hiçe saymıştır. Son dört yıldır zaten ciddi bir su kriziyle karşı karşıya olan Haseke kenti ve çevresindeki insanlar, şimdi bir de artan bombardıman ve yıkımın yükünü taşımak zorunda kalıyor, bu da temel su kaynaklarına ulaşma çabalarını daha da zorlaştırıyor” şeklinde yer aldı.