ASMAA FATHI 

Kahire – Mısır’da taciz faillerine yönelik caydırıcı ceza olarak nitelendirilen bir dizi karar çıkarıldı ama toplum hala erkeklerden yana. Kadınlar toplumsal baskılar nedeniyle taciz vakalarının üzerine kararlılıkla gitmekten çekiniyor.  

Ailesinden korktu 

Hoda Alaa, taciz edilen kadınlardan biri. Yaşadıklarını anlatan Hoda Alaa, “Tacizciyi yakalayıp yoldan geçenlerin arasında dövdüm ancak ailemden korktuğum için onu ihbar etmeyi düşünmedim. Birden fazla tacize maruz kaldım ve her tacize maruz kaldığımda psikolojim bozulmasın diye tacizciyi yakalayıp sokakta ifşa ettim ve gücüm yettiğinde ise dövmeyi tercih ediyordum” dedi. Hoda Alaa, "Yıllarca sessiz kaldım ve sokakta bana kötü davrananlardan hakkımı alamadım. Helwan Üniversitesi'nde okuyorum ve bazen okula giderken kalabalık sokaklarda yürüyorum. Tacizin kızın eylemlerinden kaynaklandığına inanan kırsal bir ailede büyüdüğüm için ailemden korkuyorum. Bu nedenle hakkımı sokakta kendi ellerimle almaya karar verdim. Sustum ve olayın aileme ulaşmasından korktum. Bu nedenle hakkımı arayamadım. Saldırgana vurabilirim ama başıma gelenleri anlatamam” diye belirtti.   

‘En iyi yöntem teşhir etmek’ 

Genç kadınlardan Mai Adel, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Bir gün Giza Meydanı'nda bir tacizciyi yakaladım ve insanların ortasında yüzüne bir tokat attım. Karakollarda taciz faillerine yönelik gereken yapılmıyor ve sanırım en iyi yöntem onları teşhir etmektir.”  

Toplumun tacize karşı tepkisinin yetersiz olduğunu söyleyen Salwa Sayed ise “Taciz faili kolumu tuttu ve insanlar bu ana tanık oldu. Ben bağırdım ve burada tuhafıma giden durum kadınların da taciz failini korumaya almasıydı. Avazım çıktığı kadar bağırdım ve taciz faili elimden kaçırıldı” şeklinde konuştu. 

‘Adaletsizliği ve acıyı hissettim’ 

Kadınlardan Cennet Fevzi, Ramazan ayında otobüsle evine doğru giderken otobüste tacize maruz kaldığını belirterek, “Tacize uğrayınca çığlık attım ve şoföre aracı karakola sürmesini istedim. Ancak yolcuların çoğu beni taciz eden kişinin kardeşim gibi olduğunu söyleyip durdu. Onun geleceğini tehlikeye atmamam gerektiğini söylediler. Vücuduma dokunması benim onurum ve duygularıma bir saldırı olarak sayılmadı. Bir hafta boyunca işe gidemedim, adaletsizliği ve acıyı hissettim. Herkesten aynı anda hem korkmaya hem de nefret etmeye başladım” ifadelerinde bulundu. 

Taciz edildi babası şiddet uyguladı 

Salma Jamil ise, taciz failiyle tartıştığı için babası tarafından şiddete maruz kaldığını kaydetti. Salma Jamil, “Babamın şiddeti sonucu vücudumda morluklar oluştu. İlk yılımda üniversiteye giderken bana sözlü saldırıda bulunan ve beni dışarı çıkmaktan mahrum bırakan bir gençle tartışmıştım. Kahire’de taciz faili hakkında adli makamlara şikâyette bulunmaktan korkuyordum. Ama şimdi artık korkmuyorum. Babam bana şiddet uygularken, ‘insanlar şimdi sana ne diyecek?’ diyordu. Babamın bana kötü davranışlarını asla unutmayacağım ve onu affetmeyeceğim” diye kaydetti. 

‘Kadınlar taciz faillerini ihbar etmeli’ 

Avukat Hiam Al-Janaini, konuya dair ajansımıza değerlendirmelerde bulundu. Tacizin suç sayılmasının 2014'ten bugüne kadarki geçmişinin dikkate alınması gereken bir gösterge olduğunu belirten Hiam Al-Janaini, konuya dair şöyle konuştu:  

“Kadına yönelik tacize karşı her ne kadar cezalar artırılsa da bu cezalar taciz olaylarını sonlandırmadı. Suçun kapsamı değiştirilebilir. Örneğin cezanın yanı sıra bazı hizmetlerden ve işlerden mahrum bırakılabilir. Kadına yönelik şiddetle mücadele yürüten kurumlar tarafından taciz failine görevler verilebilir. Fail üzerinde etki bırakacak bir caydırıcılık durumu sağlanmalıdır. Ayrıca taciz failine verilecek işleri toplum bilecek ve o işin taciz faili tarafından yapıldığını bilecek. Kadınlar taciz faillerini ihbar etmeli ve karakola gitmekten korkmamalı. Kızların kendilerini güvende hissetmeleri için her polis karakolunda kadına yönelik şiddet suçlarına özel bir birim kurulması, raporların elektronik ortamda alınmasına yönelik bir mekanizma oluşturulması da dahil olmak üzere kızları yasal yola gitmeye daha fazla teşvik edecek bir dizi araç bulunuyor. Davanın hızlı sonuçlanması da önemlidir. Bu nedenle kadına yönelik şiddet davalarını karara bağlayacak mahkeme salonları kurulmalıdır.”