Gazze'de kadınlara yönelik nefret söylemi şiddet ile birlikte arttı

Gazze’de Filastiniyat Vakfı tarafından, “Kriz ve Yüzleşme Mekanizmalarının Kaynağı Gençlik ve Nefret Söylemi” sloganıyla düzenlenen konferansta kadınlara yönelik nefret söylemi masaya yatırıldı.

NAGHAM KARAJEH

Gazze- Filastiniyat Vakfı, “Kriz ve Yüzleşme Mekanizmalarının Kaynağı Gençlik ve Nefret Söylemi” sloganıyla dün Gazze’de bir konferans düzenledi. Konferansa birçok kadın aktivist katılarak kadınlara yönelik artan nefret söylemine dair konuştu.

Filastiniyat Vakfı Direktörü Wafaa Abdel Rahman, nefret söylemi ve ifade özgürlüğü kavramlarına dikkati çekerek bu konuda toplumsal farkındalık yaratılması gerektiğini dile getirdi.

‘Şiddet meşrulaştırıldı’

İnsan hakları aktivisti Buthaina Al-Safarini, 2020'de yaşanan pandeminin ardından nefret söylemleri ve şiddet vakalarının arttığına dikkat çekerek “Kadına yönelik nefret söylemi, şiddetin ortaya çıkmasını kolaylaştırdı ve zaman zaman meşrulaştırdı” diye konuştu.

‘Ataerkil sistem neden oluyor’

Filistin toplumunda nefret söyleminin yaygın olduğunu söyleyen Araştırmacı Waad Asida da, bunu nedenini ataerkil sisteme bağladı ve “Toplumda açıkça nefret söylemi içeren birçok atasözü var” dedi.

‘Nefrete maruz bırakılıyorlar’

Aktivist Nelly Al-Masry, kadınların doğrudan veya dolaylı olarak, nefret söylemine maruz kaldıklarını belirtirken aktivisti Warda Al-Shanti  bu durumu "Kadınlar Filistin halkının ayrılmaz bir parçasıdır, ancak örf ve adetlere dayalı olumsuz bir bakış açısı var ve kadına yönelik şiddetin toplumsal anlayışla tutarlı bir gerekçesi de var. Özellikle engelli kadınlar ve kız çocukları nefret söylemine en çok maruz kalanlar”  sözleri ile açıkladı.

‘Politik nefret kadınları hedef alıyor’

Araştırmacı Zarifa Hassan ise , "Siyasi nefret söylemi, kadınları siyasi katılımı ve karar verme pozisyonlarında yer almamalarını göz ardı etmeye ittiği için kadınları büyük ölçüde etkiliyor. Politik nefret söylemi daha çok kadınları hedef alıyor” diye ifade etti.

Filistin toplumunun nefret söyleminin kurbanı olduğunu ifade eden akademisyen Haneen Hajji de kadınların gerici zihniyet nedeniyle taciz ve zulme uğradıklarını söyledi. Haneen Hajji, taciz ve istismarın yıllardır olduğunu ancak teknolojinin yaygınlaşmasıyla birlikte bu olgunun daha da artığını ifade ederek, nefret söylemiyle mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı.