Haber Merkezi- Son yıllarda dünya, gazetecilere yönelik benzeri görülmemiş ihlallerin artışına tanık oldu; katliamlar ve kaçırılmalardan keyfi tutuklamalara ve işkenceye kadar çeşitli saldırılar yaşanıyor. Bu durum, ifade özgürlüğünü tehdit eden ve bağımsız gazeteciliğin uluslararası korumasının ne kadar kırılgan olduğunu ortaya koyan endişe verici bir olgu haline geldi.

Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), gazetecilere yönelik şiddetin dünya genelinde artmasından duyduğu endişeyi dile getiren bir açıklama yayımladı ve gazeteci katliamlarının soruşturulması ve faillerin cezalandırılması için köklü reform çağrısında bulundu. Örgüt, 2024 yılında 125’ten fazla gazeteci ve medya çalışanının katledildiğini ve bunların çoğunun İsrail güçleri tarafından katledilen Filistinliler olduğunu belirtti.

‘Uluslararası soruşturma gücü’

CPJ açıklamasında, birçok vakada kasıtlı hedef alınmaya dair açık kanıtlar olmasına rağmen hiçbir sorumlunun açıklanmadığını, bunun da gazeteci faillerinin cezasız kaldığı küresel bir örüntüyü yansıttığını ifade etti. Komite, gazetecilere yönelik şiddet suçlarını soruşturmak için bağımsız ve kalıcı bir uluslararası soruşturma gücü kurmayı planladığını ve hükümetlerle iş birliğini artırarak gazetecilere yönelik suçları işleyenlere yönelik hedefli yaptırımlar uygulamayı amaçladığını duyurdu.

Sudan’da gazetecilerin kritik durumu

CPJ açıklamasında, Sudan’ın Kuzey Darfur eyaletindeki El Faşer şehrinin Hızlı Destek Güçleri’nin kontrolüne geçmesinden duyduğu endişeyi dile getirdi ve “Gazeteciler, medya çalışanları ve siviller benzeri görülmemiş bir şiddet ve cezasızlık dalgasıyla karşı karşıya kaldı” ifadelerine yer verdi. CPJ’ye göre El Faşer’de 11 gazeteci kayboldu. Açıklamada, Hızlı Destek Güçleri’nin şehirde ilerlerken gazetecileri kaçırdığı, sivilleri katlettiği ve operasyonlarını sosyal medya üzerinden yayınladığı belirtildi.

‘Cezasızlık kültürü güçlendiriliyor’

CPJ’nin bölgesel direktörü Sara Qaddah, Hızlı Destek Güçleri’nin “teröristleri hedef aldıkları” iddiasının sivillere zarar vermedikleri yönündeki tekrarlayan bir örüntü olduğunu; bunun, önce sivil zararı reddetme, ardından sorumluluğu onlara yükleme ve son olarak gerçeği ortaya çıkarmaya çalışan gazetecileri hedef alma biçiminde gerçekleştiğini vurguladı. Bu sürecin, cezasızlık kültürünü güçlendirdiğini, bağımsız medyanın susturulmasına yol açtığını ve hesap verebilirlik mekanizmalarını zayıflattığını söyledi.

Uluslararası kurumlara çağrı

Raporlar, Kuzey Darfur’un geniş bölgelerinde iletişimin tamamen kesildiğini, bunun dış erişimi sınırladığını, bağımsız denetimi engellediğini ve etkilenen topluluklar ile gazetecileri izole ettiğini belirtiyor. CPJ, uluslararası toplumu tüm tutuklu veya kaçırılmış gazetecilerin derhal serbest bırakılmasını, medyaya yönelik saldırıların durdurulmasını, insani yardımların erişiminin kolaylaştırılmasını ve iletişim ağlarının yeniden inşa edilmesini sağlamaya çağırdı.

Hızlı Destek Güçleri ile Sudan Ordusu arasındaki çatışmalar Nisan 2023 ortasında başladığından beri en az 14 gazeteci katledildi; onlarcası tutuklandı, saldırıya uğradı, tecavüz edildi veya zorla kayboldu.