YUSRA AL-EHMED

Rakka- Kuzey ve Doğu Suriye’deki kadın gazeteciler, Türk devleti ve çetelerinin saldırıları karşısında tepkilerini dile getirerek, gerçekleri yazmaya devam edeceklerini anlattı.

‘İnsanların yaşadıkları acılar görülmeli’

Rakka Kantonu JIN TV muhabiri Leyla Al-Mustafa,  Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıları kınayarak, “Türk işgalci çetelerinin saldırısı sonucu Haleb, Şehba ve Til Rifat kentlerinden binlerce aile göçe maruz kaldı. Saldırılar nedeniyle yerinden edilen aileler, soğuk hava koşulları altında evlerini geride bırakarak güvenli alanlara doğru göç etmeye başladı. Biz gazeteciler Türk devleti ve çetelerinin ihlallerini dünyaya aktarmaya devam edeceğiz ve hakikatin sesi olacağız. Haleb, Şehba ve Til Rifat halkı, Özerk Yönetimin açtığı insani koridordan geçerken yaşadıklarını da kameralarımıza anlattı. Uluslararası toplum yerinden edilen insanların yaşadıklarını görmeli ve devam eden bu acıya karşı üzerine düşeni yapmalıdır” şeklinde konuştu.

‘On binlerce insan göç yollarına düştü’

Ronahi TV muhabiri Heba Fateeh ise, Kuzey-Doğu Suriye’nin en güvenli ve istikrarlı bölgeler arasında değerlendirildiğini belirterek, “Özerk Yönetim, bu bölgedeki halkları koruma prensibiyle çalışıyor. Türk devleti ve çetelerinin Haleb ve Şehba’ya yönelik saldırıları nedeniyle on binlerce insan göç yollarına düştü. Göç eden aileleri kabul eden Tebqa bölgesine yaklaşık olarak 80 bin aile ulaştı. Aileler barınma merkezlerine yerleştirilerek gerekli ihtiyaçları karşılanıyor. Şu anda aile sayısına yetecek kadar barınma merkezleri kurulana kadar aileler geçici olarak 240'a yakın okula yerleştirildiler” diye belirtti. 

‘Yollarda hayatını kaybeden çocuklar oldu’

Kadın gazeteciler olarak göç sırasında yaşanan trajik tabloya tanık olduklarını söyleyen Heba Fateeh, “Göç sırasında halkın yaşadığı zorlukları ve acıyı 24 saat boyunca dünyaya aktarmaya çalıştık. Aşırı soğuklar nedeniyle yollarda hayatını kaybeden çocuklar oldu. İnsanlar bölgelerini terk etmeden önce, yakılma, kaçırılma, katliam gibi çetelerine vahşetine de tanık oldu. Yaşanan bu insanlık dışı ihlallere karşı insan hakları örgütleri nerede? Çocuk ve kadın haklarını koruyan yasalar nerede? 13 yıl geçmesine rağmen uluslararası toplum hâlâ vatandaşları olan çetelerin ihlallerine sessiz kalıyor. Yaşanan tüm bu adaletsizliklere barış ve istikrar ortamının sağlanması için Suriye halkları birlik olmalı ve saflarını birleştirmelidir” çağrısında bulundu.