Dağdan düşen taşların yok ettiği mahallede bir önlem yok!
Dağ eteğinde bulunan Küçük Dalyan Mahallesi depremin etkisiyle dağdan düşen taşlarla yıkıldı. Çok sayıda evi yıkan yada darbeleyen taşlar halen risk oluştururken yetkililer halen bir önlem almadı.
MEDİNE MAMEDOĞLU
Hatay- Mereş merkezli yaşanan ve art arda gelen iki büyük depremde Antakya’ya bağlı Küçük Dalyan Mahallesi’nde kimi evler dağlardan düşen taşlarla yıkıldı. Mahallede bir çok insan enkaz altında kalarak yaşamını yitirdi. Hatay ve Suriye arasındaki dağlık alanın eteğinde bulunan Küçük Dalyan Mahallesi’nde bazı evler de büyük hasar aldı. Depremin üzerinden bir ay geçti ama olası heyelan için herhangi bir önlem alınmadı. Üstelik bazı yurttaşların evlerine ‘az hasarlı’ raporu verilerek ve “Evlerinizde oturabilirsiniz” denildi.
Evleri taşlar yıktı!
Kentte Kürt nüfusunun yoğunlukta olduğu sayılı mahallelerden biri olan Küçük Dalyan Mahallesi’nde deyim yerindeyse taş üstünde taş kalmadı. Dağ eteğinde kurulan mahalle depremle düşen taşlarla büyük zarar görürken çok sayıda taşın ise dağdan kopup etekte durduğu görüldü. Depremde yaşadıkları kayıplara birde bu endişe eklenen mahalle halkı can güvenliklerinin olmadığını dile getirdiler.
‘Bu risk ve korkuyla evlerimizde nasıl kalalım?’
Mahalle sakinlerinden Sürreya Gökdemir deprem sonrasında kendilerine 3 gün boyunca yardımın gelmediğini ve çoğu cenazeyi kendi imkânları ile çıkardıklarını söyledi. Dağdan kopup gelen taşlar nedeniyle kendi evlerinde esir kaldıklarını ve depremin değil taş yağmurunun durmasıyla evlerinden çıkabildiklerini belirten Sürreya Gökdemir, “Depremde burada taş üstünde taş kalmadı. Biz depremden değil taşlardan korktuk. Ondan sonra 7-8 aile günlerce bir çadırda kaldık. Dağdaki bütün taşlar depremden sonra direkt yollara evlerin üzerine geldi. Burada evler depremde değil gelen taşlar yüzünden yıkıldı. Kimse yardıma gelmedi üç gün boyunca insanlar enkaz altında kalarak yaşamını yitirdi. Çıkardığımız yaralı insanları hastaneye götüremediğimiz için soğukta yaşamlarını yitirdiler. Bütün yaralıları enkaz altındakileri bizim çocuklarımız çıkardı” şeklinde konuştu.
‘Taşlar hala düşebilir ama bir önlem yok’
En ufak bir sallantıda dahi korktuklarını ve eteklerde duran taşların da kayacağından endişe duyduklarını ifade eden Sürreya Gökdemir, “Buraya gelip düşen taşlara bakıp gidiyorlar. Hiç kimse bir önlem almıyor. Gelip ne dağda eteğinde duran taşlar, ne de yol üzerindeki taşlar için bir şey yapılmadı. O anları unutamıyoruz, asla o eve giremeyiz çok korkuyoruz. Gelip o evlere bakıp hasarsız ya da az hasarlı diyorlar. Ama evde bir şey kalmamış. Zaten ne su ne de elektrik yok eve hiçbir şekilde gidemeyiz. Bizim evin arkasında büyük bir taş var bir depremde o taş evimizi siler gider. Gidecek bir yerimiz de yok burada çadırda kalıyoruz” dedi.
‘Enkazdan çıkardığımız kadın soğuktan öldü’
Ahmet Gökdemir ise evlerine verilen ‘az hasarlı’ veya ‘hasarsız’ kararlarını kabul etmeyip itiraz edeceklerini dile getirdi. Haftalar geçmesine rağmen halen tek bir yetkilinin mahalleye gelmediğine dikkat çeken Ahmet Gökdemir şunları söyledi; “Bu taşlar dağdan geldi ama ekipler bize gelip ‘evinizde bir şey yok oturabilirsiniz’ diyor. Böyle bir şey olabilir mi ya? Gelsin kim oturuyorsa otursun. Bu evlere az hasarlı diyorlar. Burada oturulmaz burada resmen dağ ikiye bölündü. Şu ev taşın altında kaldı taşla dümdüz oldu bir komşumuz vardı bizler cenazesini 10 gün sonra çıkarabildik. Sonra biz yaralı bir kadını bulduk enkazdan çıkardık hastaneye götüremedik. Gelen giden de olmadı kadın soğuktan burada yaşamını yitirdi. Dışarıdan neden kimse gelmedi? Daha şimdiye kadar kimse gelmedi bu mahalleye sadece AFAD geldi çadır kurdu ‘bu kadar büyük felaket olduğunu bilmiyorduk’ deyip gittiler.”