‘Benim Hakkım Girişimi’ şiddete karşı çok yönlü çalışıyor

İskenderiye’de başlatılan ‘Benim Hakkım Girişimi’ ile şiddete karşı farkındalık yaratmayı amaçladıklarını söyleyen Avukat Nancy Muhammad, Beheira şehrine dikkat çekerek, 2024 yılı içeresinde yürütecekleri çalışmaları aktardı.

ASMAA FATHI

Kahire- Kadına yönelik şiddete karşı birçok yerde kadınlar bilinçlendirme, müdahale etme, engelleme çalışmaları geliştiriyor. Kadınlara dönük katliamlar, taciz ve tecavüz gibi olaylar her gün artarken aynı zaman da kadınların her türlü şiddete karşı kendisini koruması için bilinçlenme faaliyetleri, eylem ve etkinlikler de devam ediyor. İskenderiye şehrinde kadınları desteklemek için “Benim Hakkım Girişimi” başlatıldı. Girişimden Avukat Nancy Muhammad, ajansımızın sorularını yanıtladı ve birçok kadının şiddet başta olmak üzere insan haklarını baltalayan ihlallere maruz kaldığını belirterek, şiddete karşı yürütülen farkındalık çalışmalarının önemine dikkat çekti.

*Girişim kadın sorunlarına yönelik ne tür faaliyetler gerçekleştirdi? Elde edilen sonuçlar nelerdir?

Aile içi şiddete maruz kalan kadınlarla ilgili çok sayıda davayı üstlendik ve onların lehine karar almayı başardık ki bunu da girişimin geçen yılki en önemli başarılarından biri olarak değerlendiriyoruz. Uluslararası 16 Gün Aktivizim etkinliklerinde yapılan buluşmalarda kadına yönelik şiddet konuları ele alındı. Yapılan buluşmalarda aslında kadınların şiddet ve hakları konusunda bilgi eksikliğine sahip olduklarını gördük. Bizler 16 gün boyunca şiddete karşı farkındalık yaratmak amacıyla bir dizi bilinçlendirme kampanyası başlattık. Üzerinde çalıştığımız bir vaka oldu. Bir kadın eşinden şiddet görmüştü ve artık onunla yaşamayı istemiyordu. Bizler bu davayı üstlendik ve kadının şiddete maruz kaldığı kanıtlandı. Dava sonucunda kazanan kadın mücadelesi oldu ve haklarında boşanma kararı verildi.

*Bazıları kadınlar hukuki yollara başvurmaları durumunda damgalanmaya maruz kaldıklarını düşünüyor. Bu konuda yorumunuz nedir?

Toplumda şöyle bir algı var; kadın aile içinde şiddete maruz kalması durumunda her şeye katlanması gerekiyor. Toplum kadına yönelik şiddeti normalleştiriyor ve kadının da bunu kabul etmesini istiyor. Toplumda hakim olan kültür, erkeğin ‘evin reisi’ olduğu, birincil kararın eş tarafından verileceği ve kadının hayatının erkek tarafından kontrol edileceği yönünde. Bu kültür birçok kadını eşe yani bir erkeğe bağımlı hale getirmiş. Ekonomik koşullar da bu durumun daha da kötüleşmesine büyük katkıda bulunmuştur.

Toplumun ve kimi zaman toplumsal kültürden etkilenen kadınların da şiddeti normal olarak görmesi sorunu daha da derinleştirebiliyor. Toplumda erkeklerin ‘Hepimiz dövüyoruz’ diye ortak bir söylemi var. Şiddetin normalleştirilmesi birçok kadını olumsuz etkiliyor. Şiddete maruz kalan kadınlar yargıya başvurup eşten kaynaklı ihlallere son vermek istiyorlar. Yargıya başvuran kadınlar toplumsal damgalanmayla karşı karşıya kalıyorlar. Toplum çoğunlukla kadının eşten kurtulma isteğini farklı şekillerde çarpıtabiliyor. Bizler dijital medya aracılığıyla zaman zaman farkındalık ve savunuculuk kampanyaları yürütüyoruz. Kampanyalar sırasında bazı kadınların kanunlar, prosedürler ve şikayette bulunma yolları hakkında en ufak bir fikrinin olmadığına tanık oluyoruz.

*Yürütme yetkisinin uygulanmasından sorumlu olanlar görevlerini ne ölçüde yerine getiriyor?

Yürütme makamı, özellikle cinsel saldırıya uğrayan kadınlarla ilgilenirken, rehabilitasyona ihtiyacı olan çok sayıda kadının olduğunu görmeli. Birçoğu konuyu marjinal bir konu olarak görüyor. Erkekler de aslında birbirlerine destek oluyor ve şiddet, taciz gibi durumlarda kadınların ihbar etmesini istemiyorlar ve çoğu zaman kadınlar suçlanıyor, bunun değişmesi gerekiyor.

*Benim Hakkım Girişimi’nin geleceğe yönelik ne gibi planları var?

İşi daha fazla sahaya taşımaya çalışıyoruz ve bu da yeni yılda bizi daha fazla koruma mekanizmaları üzerine düşünmeye yöneltti. Tıbbi personalin cinsel saldırıya uğrayan kadınlara yardım edebilmeleri için özel eğitime ihtiyaçları var, bu konuda çalıştaylar hazırlıyoruz. Ayrıca önümüzdeki dönemde yürütme yetkisinin uygulanmasından sorumlu olanların bilinçlendirilmesine yönelik çalışmalarımızı gerçekleştireceğiz.

*Beheira şehrinde kadınlara yönelik en belirgin ihlaller neler?

Beheira şehrinin kırsal bir yapıya sahip olması, tarım arazilerinde ücretsiz çalışma olgusunun yaygınlaşması reşit olmayan evlendirmeleri artırıyor. Farkındalık ve müdahale gerektiren aile içi şiddet giderek yaygınlaşıyor ve kadınlar miras haklarından mahrum bırakılıyor. Kadın kuruluşlarının varlığı bu şehirde neredeyse yok denecek kadar az. Girişimle birlikte sahada acil bir farkındalık ve eylem ihtiyacı var. Önümüzdeki dönemde insan hakları konusunda farkındalık yaratma fikri üzerinde çalışacağız, oradaki kadınlar küçük yaştan itibaren görevlerini öğreniyor ama kimse onlara elde etmeleri gereken hakları olduğunu söylemiyor.