‘Alevi köylerine kara çarşaf ve seccade gönderildi’

Semsûr’da Alevi köyü olan Tekpınar, yardım malzemelerinin en son gittiği yerleşim alanlarından biri. Kadınlar kendilerine, kara çarşaf ve seccade gibi malzemelerin olduğu yardım kolilerinin verildiğini anlattı.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Semsûr- Mereş merkezli iki büyük deprem nedeniyle yüzde 60’ı yıkılan Semsûr’da köy ve mezralardaki yurttaşlar temel yaşam ihtiyaçlarına ulaşamıyor. Depremin üzerinden 15 gün geçmesine rağmen Semsûr ve köylerinde sular hala akmıyor. Temiz suya ulaşamayan köylü kadınlar salgın hastalıkların başlamasından kaygılı.

Kürt Alevi yurttaşların yaşadığı Tekpınar Köyü’nde imece usulü ihtiyaçlar karşılanıyor. Köyün bir ucundan taşınan su kaynatılarak, çamaşırlar ortak yıkanıyor. Böylece oluşabilecek salgı hastalıkların önü alınmaya çalışılıyor. Depremin ilk anından buyana arama- kurtarmadan, yaşamsal ihtiyaçlara kadar her türlü ihtiyacı bir çok yerde olduğu gibi halk kendi çabasıyla sağlamış. Gelen kimi yardım kolilerinden ise çarşaf, seccade e bikini çıktığını söyleyen depremzedeler, Alevi köylerine ayrımcılık yapıldığın ifade ediyor.

‘Su olmadığı için çocuklarımız hastalandı’

Su olmadığı için yıkanamadıklarını bu nedenle çocukların hastalandığını belirten depremzede Fatma Gündoğan yaşadıklarını şu sözlerle dile getirdi:

“Deprem günü evimizden hiçbir şey alamadan çıktık. Biz çıktığımız gibi evimiz yıkıldı. Çocuklarımız hem aç kaldı, hem üşüdü. Millet hepsi iki gün boyuna dışarıda kaldı. Biz yardımları dört gün sonra aldık. Yardım için merkeze kadar gittik. Su sıkıntısı büyük bir sorun. Elektrikler de yeni geldi. Çocuklarım hasta olmaya başladı. Ne bizler ne de çocuklar doğru dürüst bir banyo yapamıyoruz. Elbiselerimiz kirli, deterjan olmadığı için elbiseleri de yıkayamıyoruz. Şampuan ve sabun olmadığı için bitlenmekten de korkuyoruz. Çadırlarda kalıyoruz.”

‘En son yardımı Alevi köylerine yaptılar’

Yardımların kendilerine dördüncü gün ulaştığını ve yardımların e son Alevi köylerine dağıtıldığını aktaran köy sakini depremzedelerden  Özlem Bozan, “Alevi köylerine ilk hiçbir şey vermediler. Gelen yardımlar ilk bizlere değil Sünni köylerine gitti. Şuanda da kadınların ciddi bir şekilde iç çamaşırı, sabun ve deterjan ihtiyacı var. Bize yardım üç ya da dördüncü gün geldi. Kendi kendimize baktık. Hepimiz üç gün boyunca arabada uyuduk. Hala arabada yatanlar var. İnsanlar çadır bulamıyor. Kendi imkânlarıyla hayata tutunmaya çalışıyorlar. Devlet bize yardım etmedi bize hep dışarıdan yardımlar geldi. Kendi insanlarımız bizlere yardım gönderdi.”

‘Alevi köylerine kara çarşaf ve seccade gönderildi’

Deprem sonrası köyüne geldiğini söyleyen Özlem Dündar ise kendi köylerine gönderilen iki tır yardımın Mereş ve Dilok’a yönlendirildiğini öğrendiklerini belirtti. Köylerine gönderilen yardımların içerisinde kara çarşaf ve seccade gibi elbiselerin olduğunu söyleyen Özlem Dündar, “Bize gönderilen tırların hepsi başka yerlere yönlendirildi. Adıyaman haritadan silindi ama yardımlar çok çok geç geldi. Özellikle gönüllü ekipler ve yardımlar Kürt şehirlerinden geldi. Depremde herkes öldü kimileri gömüldü kimileri ayakta kaldı. Alevi köyü olmamızdan mı kaynaklı bilmiyorum ama bizlere gelen yardımlarda kara çarşaf, seccade ve bikini gibi elbiseler vardı. Biz kendi köyümüze koordinasyon kurarak yardım getirmeye çalıştık” şeklinde konuştu.