Şehbalı kadınlar: Demokratik Ulus ile kimliğimizi tanıdık

Şehba’da yaşamın her alanında yer alan kadınlar, Demokratik Ulus ilkeleri içinde gerçek kimliklerini tanıdıklarını söyleyerek, ataerkil zihniyete karşı tüm dünya kadınlarıyla birlikte direndiklerini kaydetti.

RAPARÎN BEKIR

Şehba- Kadınlar, hayatın çeşitli alanlarında varlıklarıyla toplumsal değişimin ve dönüşümün öncülüğünü yaptılar. Rojava Devrim süreciyle birlikte Kuzey ve Doğu Suriye’deki kadınlar da siyasetten sanata, ekonomiden ekolojiye birçok alanda yer aldı. Ajansımıza konuşan Şehba Kantonu’ndan kadınlar, saldırıları ve çalışmalarını aktardı.

Şahba Kantonu Fafîn İlçe Meclisi Sosyal İşler Komisyonu Üyesi Mecdûlîn Şêxo, Şehba’da kadınların dünden bugüne yaşadıkları acıları, engelleri ve eril zihniyete karşı yürüttükleri mücadeleyi şu sözlerle anlattı: “Rojava Devrimi’nden önce Şehba’da toplumsal gelenekler hakimdi ve kadınlar çoğu alanda hak elde edemiyordu. Şehba Kantonu da 2014 yılında çetelerin bölgeyi kontrol etmesinin önünü açan Türk devletinin saldırılarından olumsuz etkilendi. Kadınlara birçok kısıtlama getirildi ve evden çıkmaları engellendi.”

‘Kadınlar yeni yaşamı inşa etti’

Şehba Kantonu’nun 2016 yılında çetelerden özgürleştirilmesinin ardından Demokratik Ulus Projesi’nin hayata geçirildiğini kaydeden Mecdûlîn Şêxo, “Kadınların yaşamlarında büyük değişiklikler yaşandı. Şehba’nın özgürleştirilmesi kadınların her alana katılımının önünü açtı. Kadınlar toplumsal kısıtlamaları kırarken, komünlerde, konseylerde erkeklerle birlikte eşit koşullarda çalışmaya başladı. Kadınlar yeni yaşamı inşa etti ancak hala eril zihniyete sahip kişiliklerin varlıkları da söz konusu. Otoriter eril zihniyete sahip olanlar, kadınları kontrol altına almaya ve haklarını ihlal etmeye çalışıyor. Bizler eğitimlerimizde ataerkil zihniyeti ortadan kaldırarak, toplumsal değişim ve dönüşümü sağlayacağız. Özgür ve demokratik bir topluma ulaşmak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.

‘IŞİD kadınların mağduriyetini ikiye katladı’

Kuzey ve Doğu Suriye'deki Efrîn-Şehba Konseyi Kadın Komitesi Üyesi Yasmîn Muslim ise, Şehba'daki kadınların erkek egemen zihniyetten kaynaklı uzun dönemler zorluklar yaşadığını kaydederek, “IŞİD bölgeyi kontrol ettiği dönemde uyguladığı baskılar kadınların mağduriyetini ikiye katladı. Kadın Komitesi'ne girdiğim ilk zamanlarda toplumsal kısıtlamalar nedeniyle çok sıkıntı yaşadım. Şehir halkı bana kadının çalışmasının ayıp olduğunu, çalışmaması gerektiğini söylerdi ama buna rağmen ben yoluma devam ettim. Ailemden de destek aldım” diye konuştu.

‘Kadınlar karar alma süreçlerine katılıyor’

Çalışmalara katıldıkça düşünce ve kişiliğinde önemli değişimlerin yaşandığına dikkat çeken Yasmîn Muslim, “Kadınların rolünü tanıdıkça kişiliğimde olumlu değişimler oldu. Bir kadın olarak haklarımı öğrendim ve yıllar boyunca bizden gizlenen tarihsel gerçekliğimin farkına vardım. Konferanslar, tartışmalarla ve birebir ziyaretlerle ailelere, kadınlara haklarını anlattık. Şu anda Şehba'da kadınlar her alanda rollerini oynuyor ve şehrin yönetim, karar alma süreçlerine katılıyor” şeklinde konuştu.

‘Direnişimizi sürdürüyoruz’

Şehba Kantonu Fafîn İlçe Meclisi Öz Savunma Komitesi üyesi Cemîle Hisên de konuya dair şunları dile getirdi: "Şehba'daki kadınlar, Önder Abdullah Öcalan’ın yaşam felsefesi ile tanıştı. Kadınlar devamında eğitimlere katılarak gerçekte kim olduklarını öğrendiler ve neler yapabileceklerini keşfettiler. Toplumsal değişim dönüşümde önemli roller oynadılar. Kadınlar geliştikçe yıllardır onlardan çalınan haklarını geri almak için mücadele yürüttüler. Demokratik Ulus ilkeleri içinde gerçek kimliğimizi tanımış, her alana katılma ve tüm kurum ve merkezlerde çalışma hakkımız olduğunu idrak etmiş ve bu nedenle görevlerimizden biri de bu olmuştur. Bugün rollerimizi ortadan kaldırmaya ve tarihimizi yok etmeye çalışan ataerkil zihniyete karşı dünyadaki tüm kadınların yanında yer alıyor ve direnişimizi sürdürüyoruz.”